GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
20 Eylül 2020 Pazar

Amasanga…

İlkokuldayken bir yaz tatilinde öğrenmiştim Smyrna adının bir Amazon’un ismi olduğunu… Dilden dile dolaşan efsanelere göre İzmir kentine ismini Smyrna adlı bir Amazon Kraliçesi vermiştir. Smyrna, Zmirni, Esmira, Yezmirr, olarak isimlendirilen kent, sonunda Türkler tarafından İzmir olarak benimsenmiş…

Amazon sözcüğü yaşamımızın bir parçası oldu hep İzmir’de…

Daha sonra Bilge Umar Hoca’dan İzmir’i adının bilimsel kaynağını da öğrendik tabii ki… Smyrna sözcüğü, Hellen dilinde, Arabistan Mersini ( Myrıc d'Arabie) ağacından elde edilen güzel kokulu öz suyunu anlatırmış. (Herodotos) Bu anlamıyla dahi Hellen diline, yabancı bir dilden geçme olduğunu A. Bailly kaydediyor..

Bilge Hocam; maddenin sonunda; “Smyrna ise, aslında Smurna’dır ve S(wa)-M(a)-ur(a)-(wa)na. "Kutsal Yüce Ma Ülkesi" ögelerinden türetilmiştir” der ve tartışma biter…

***

A-Ma-Sanga. Anlamı; ‘tanrıça Ma’nın kızı’ demekmiş. Tanrıçanın hizmetkarı anlamına da gelirmiş. Örgütlü, kalabalık bir rahibe grubuymuş Amasangalar. Öyle ki; Tokat’ın Komana tapınağında çalışan 6 bin görevlinin çoğunluğu onlardanmış. Anlayacağınız o zamanki duruma göre orta büyüklükte bir kentmiş Komena. Zile’deki ondan da büyükmüş. Kayzeriyya’da, Evenüs’te ve Sulucakarahöyük’te de Ma tapınağının olduğunu yazıyor bu kitaplar. Üstelik pek çok kelimesini anladığım eski Luvi dilinden.

Peki, neden Ma? Kim bu tanrıça? Niye bu kadar itibarlı derseniz şöyle anlatıyor kitaplar:

“Toprağı o kabartır, yağmuru o yağdırır, tohumu o büyütür, bolluğu, bereketi o sağlar. Her şeyin, her yerin yaratıcısı odur. İnanılan tüm tanrı ve tanrıçalar onun hükmü altındadır.

Dişidir Ma. Döllemeden öte bir işe yaramayan erkeğin hükmü geçmez onun yanında. Tohumu aldıktan sonra onun karnında büyür canlılar, o doğurur, o besler, o büyütür. Bir adı da Toprak Ana’dır. Yarattığı canlılar ölünce yine bağrına alır. Yeniden filizleyip hayat vererek doğaya salar.

Öfkelendiğinde kimsenin gücü yetmez gazabına. Gökyüzünden ateşler yağdırır, dağlardan kızgın demir akıtarak yakıp yıkar. Erkek tanrılar bile korkarlar şerrinden. O nedenle gönlünü hoş tutmak, övgüler düzmek gerekir ulu Ma’ya. Adına tapınaklar yapıp kutlamalarla mutlu edilmelidir yüce kraliçe.”

***

Ma’ya her diyarda ayrı adla seslenilmiyor. Kimi zaman Kibele, Kıble, Hepa, Eva, Marianna, Artemis gibi adlar söyleniyor. Tabii, hizmetkarları da öyle. Amasanga yalnız bizim Kızılırmak çevresinde bilinir.

***

Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü çok değerli bir kitap armağan etti bana: Amasanga … Kitabı paralel okumalarla bir haftada tamamladım. Üstteki bölüm de Fakir Baykurt Roman Ödülü’ne layık görülen Turan Ali Çağlar’ın Amasanga adlı romanından… Evet; Çiğli Belediyesi, Fakir Baykurt adına her yıl verilecek bir Roman Ödülü ilan etti. Keşke İzmir’deki tüm ilçe belediyeleri sanatın edebiyatın bir dalında ödül koysa…

Çiğli’de bu dönem olup biten kültür işlerinden ötürü de sevinçliyim açıkçası… Kültür Müdürü Nail Çetin dostumuzun gruplarımızda yaptığı duyurulardan biliyorum, Nâzım Hikmet, Attila İlhan, Ruhi Su, İsmail Hakkı Tonguç anma günlerini sevinçle haber almıştık.

Romanda Hititlerden başlayıp Frigyalılara, Selçuklu’ya, Osmanlı’ya, Cumhuriyet dönemine uzayan tarihsel dönemlerin toplumsal gelişim süreci irdeleniyor. Amasanga bu açıdan, kölelik döneminden başlayıp günümüzde de etkisini sürdüren baskılara karşı direnen insanın öyküsüdür.

Yazar, olayı Amasanga (Amazon) kadınları üzerinde yoğunlaştırırken onların akıllarını kullanarak zorlukları aşma yeteneklerini öne çıkarıyor. Sonunda, Hititli Amasanga’nın yerini, Cumhuriyet döneminin çağdaş kadını Çiğdem Kızılırmak alıyor.

***

Ne güzel işler bunlar… Teşekkürler emek verenlere...