Usul ilminde Allah;
-Her şeyi ortaksız ve koşulsuz Yaratan, eksiksiz Bilen ve her şeye Gücü yeten…
-Yarattıklarını fiziksel ve biyolojik yasalarla yöneten…
-Ekonomik, sosyal ve siyasal olayları “insanlara yaptıran” Yüce Varlık’tır.
Allah’ı tanımlarken önemli bir noktayıgöz ardı ettiğimizi belirtmek gerekir:
Saffat Sure 8. Ayette ,
“Allah’ın nurunu ağızlarıyla (uydurdukları yalan ve iftiralarla, en etkin propaganda teknikleri ve teknolojileriyle, parasal güçleriyle, hilelerle…)söndürmek isterler. Oysa (gerçekleri medya tekelleriyle örtmeye çalışan)kafirlerhoşlanmasalar da Allah nurunu (rüşvetin ve yolsuzluğun olmadığı, zulmün, ayrımcılığın yapılmadığı, herkesinyararına olan talepleri) tamama erdirecektir.”
Usul ilmine göre bu ayette Allah hangi yönüyle karşımıza çıkmaktadır?
Evreni yaratan varlık olarak mı yoksa ekonomik, sosyal ve siyasal olayları insanlara yaptıran yönüyle mi?
Öncelikle Allah’ın nasıl tecelli ettiğine karar vermek gerekir.
***
1-Bir kısmından acımasızca vergi alırken diğerine vergi muafiyeti ve kolaylık sağlayan…
2-Para ile askerlik yapana siyaset ve kredi kullanma hakkı tanıyan…
3-Toplanan vergileri adaletsizce harcayan…
4-Vergi gelirleriyle yetinmeyip borçlanan ve borçları da adaletsizce saltanatlarına harcayan…
5-Kendine rakip olabilecekleri zalimane yöntemlerle tasfiye eden…
6-Kurdukları medya düzeni ile doğruları söyleyenleri kara propagandayla etkisiz hale getiren…
7-Karalama da etkili olmadığında yargı yoluyla susturan… kişilere ve olaylara tanık olabiliriz.
***
Peygamberlerin uygulamadığı yöntemleri dini söylemlerle acımasızca uygulayanların endişesini anlamak zor değil.
Gücü elinde bulunduranların ağızlarından din, iman, Allah, kitap kavramları düşmüyorsa bunun nedeni dindar ahaliye şirin gözükmek içindir.
Başka bir amacı yoktur.
Tarihte sıklıkla yaşanmayanlar bize rast gelmiş olabilir. Ders çıkaranlar için bu bir şanstır; fırsata dönüştürüp servet transferi yapanlar için ise kısa sürecek olan bir saltanattır!
Bizler şaşırsak da hiçbir kişi ve olay Allah’ı şaşırtamaz! Bunu da bilmekte fayda var.
Kullarını yine kullarıyla imtihan eden Allah, bizlerin yaşadıklarına da bir çıkış yolu gösterecektir. Sanki herkes uyuyor gibi görünse de aslında kimse uyumuyor. İstese de uyuyamıyor. Bir kısmı zafer özleminden, bir kısmı da kaybetme korkusundan uyuyamıyor.
***
Allah’ın yardımını yanlış yorumlayan Yahudiler, Romalı Paganlar ve Hıristiyanlar karşısında hezimete uğradılar. Yahudiler ağır yenilgiden sonra gördüler ki Allah’ın torpilli kulları Beni İsrail değilmiş.
Şımaran Hıristiyanlar da o güne kadar tarih sahnesinde varlık gösteremeyen Araplar karşısında ağır yenilgiler yaşadılar.
Çok geçmeden Müslümanlar, daha önce Yahudi ve Hıristiyanların kapıldığı “Allah’ın torpilli kulları” hastalığına yakalanarak Avrupa’dan dünyaya yayılan yeni bir gücün esaretine düştüler.
Esaret çağı bugün de devam ediyor.
Yaşananlardan dersler çıkarması gereken Müslümanlar (hâlâ Müslüman kaldıysa) hiçbir ders çıkarmamış gibi vergi veren ve askerlik yapanlara esir muamelesi yapıyorlar.
***
Umutsuz insanlara sorum şu;
Allah nurunu tamamlayacak mıdır?
Allah; vergi gelirlerini yakınlarının refahına harcayanların azgınlığını artırmak için mi nurunu tamamlayacak?
Yoksa,
Haksızlığı, yolsuzluğu, zulmü, kibri, israfı ortadan kaldırmak isteyenlere yardımcı olmak için mi nurunu tamamlayacak?
Ey ahali, Allah’tan beklentiniz nedir?