GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
31 Mayıs 2018 Perşembe

Ahitler, vaatler, sözler ne kadar gerçek?

Türkiye, ciddi bir ekonomik krize doğru ilerliyor. Bir yanda 16 yıldır ülkeyi yönetenlerin hesaba ve kitaba gelmez seçim vaatleri var. Bunlar azmış gibi bir de yeni dönemde yapılacak projelerin sözü veriliyor.

Diğer tarafta da iktidara aday muhalif liderlerin her gün yeni bir vaadi gündeme geliyor.

Kim bir vaatte bulunuyorsa seçmenin sempatisini kazanıyor.

Bu kesin!

Akabinde doğal olarak akla gelen sorular oluyor:

Kaynağı nerede, kimde, ne zaman, nasıl gerçekleşecek… gibi.

 

Bütün liderlerin günahını üstlenmeye hazırım!

Yeter ki verdikleri sözleri gerçekleştirmeye niyetleri olsun!

Seçimlerin bittiği gün vaatlerin unutulacağı riskini de göze alarak “Korkmayın, bunlar gerçekleşebilir, kaynağı da Türk ekonomisinde var” diyorum!

Liderlere neden kefil olduğumu da açıklıyorum:

 

Vergi kalemlerinde hiçbir artış yapmadan;

1- Rüşvete ve yolsuzluğa giden para yılda en az 100 milyar TL. Büyük ihalelerin yapıldığı yıllarda ise 150-200 milyar TL’ye kadar çıkıyor.

2- Kamuda “devletin şanındandır” diye yapılan israfın, sponsorluk, reklam, araç kiralama, yakıt, ağırlama hizmetleri, kamuda göz ardı edilen enerji israfı, kahramanlık olsun diye yapılan harcamalar... da eklendiğinde toplam rakam 50 milyar TL’yi geçiyor.

İki kalemden her yıl elde edilecek toplan kaynak en az 150 milyar TL. Bu rakam 200 – 250 milyar TL’ye kadar çıkabiliyor. Ama biz rakamları en alttan alacağız, 150 milyar TL. 

3- Özellikle tarım ürünleri ithalatına ödenen para, yıllık ortalaması 50 – 55 milyar TL. Bu da eklendiğinde kaynak en az 200 milyar TL yapmakta.

4- Yurt dışından ithal edilen ama yurt içinde en geç 6 ayda üretilebilecek çok sayıda ürüne her yıl yaklaşık 50 milyar TL ödeniyor. Bunu da eklediğimizde vatandaşa vaat edilenleri gerçekleştirecek kaynak en az 250 milyar TL (55.5 milyar dolar) yapıyor.

250 milyar TL ile liderlerin refah, iş ve kalkınmaya ilişkin vaatlerini gerçekleştirmek mümkündür.

Ama… Hem Ak Parti’yi eleştirip hem de aynı israf, rüşvet ve yolsuzluk düzeni sürdürülecekse söz konusu vaatler 25 Haziran’da unutulacaktır!

 

İyi niyetimi koruyarak vaatlerin nasıl gerçekleşebileceğini anlatmak istiyorum: 

Döviz ve dış borç gerektirmeyen kalemlerden başlarsak;

Ağaçlandırma, mera ve tarım arazi ıslahında 2.000 TL net maaşla 3 milyon işsize iş bulunabilir. Bunun yıllık maliyeti 72 milyar TL yapar.

İlk 6 ay dikim ve toprak ıslahında çalışanlar, ikinci 6 ayda da tarım ve hayvancılığa yönlendirilebilirler. Yılın sonuna gelindiğinde tarım ve hayvancılık sektöründe gözle görülür bir üretim artışı olacaktır.

Tarımsal ürün ithalatı durunca da önemli miktarda döviz, yani 12 milyar dolar (54.3 milyar TL) ülkede kalacaktır. Böylece bir yıl içinde harcanan 72 milyar TL’nin en az 50 milyar TL’si bütçeye geri dönecektir.

Son 15 yılda Ak Parti’nin tarımda yaptığı ithalat rakamları özetle şöyle: 

- 60 milyon ton yağlı tohum ve türevlerine 37 milyar dolar,

- 44 milyon ton buğdaya 12.5 milyar dolar,

- 28 milyon ton soya ve küspesine 12.3 milyar dolar,

- 11 milyon ton pamuğa 18.5 milyar dolar,

- 21 milyon ton ayçiçeği tohumu, yağları ve küspesine 14.5 milyar dolar,

- 3 milyon ton pirince 1.5 milyar dolar,

- 15 milyon ton mısıra 4 milyar dolar,

- 3 milyon ton mercimeğe 2 milyar dolar,      

- 2.5 milyon ton arpaya 587 milyon dolar,

- 400 bin ton nohuta 460 milyon dolar ödendi.

Bu ürünlerin ithalatına son 15 yılda toplam 103 milyar 347 milyon dolar ödendi.

-Kepek, saman, bezelye ve çok sayıda sebze ve meyvenin ithalatına ödenenler ise 78 milyar dolar.

Özetlersek son 15 yılda tarım ürünleri ithalatına ödenen para 181 milyar ABD dolarıdır. Bunu bugünkü kurla (4.45) TL’ye dönüştürdüğümüzde 805 milyar TL yapıyor. Bu rakamı 15 yıla böldüğümüzde de her yıl ortalama 53.6 milyar TL (12 milyar dolar) tarım ithalatına ödeme yapmış durumdayız.

İşte yerli ve milli tarım politikamızın, çiftçinin tarlasını boş bırakıp kentlere göç etmesinin gerçek tablosu!

Türkiye’yi tarım ürünleri ithalatından kurtardığımız zaman yıllık kazancımız ortalama 53.6 milyar TL (12 milyar dolar) olacaktır.

İthalat yapılmayacağını bilen çiftçiler tekrar topraklarına geri dönecek. Hem işsizlik azalacak hem de Türkiye 12 milyar dolar yani 53.6 milyar TL kazanacaktır.