GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
14 Ağustos 2021 Cumartesi

Afet-i Azam

Müzik Önerisi: Cambaz – Mor ve Ötesi

Şarkılar dinleyene çok şey anlatır. Müzik anlayana çok şey söyler.

Anlayana…Sözlerin arkasını okuyabilene…

Mor ve Ötesi’nin en sevdiğim parçalarından biridir Cambaz

“Kul oldun, köle oldun

Kurşungeçirmez cam oldun

Bütün dünya izler durur

Afet-i Azam bekler durur

Hedefini al, piyasanı al, her şeyi al

Yandı dertler, bitti tasa

Ben kurbanım bu cambaza

İki gözüm kadar eminim, sen yoksun…”

 

2020 ile başlayan Afetler zinciri peşi sıra boğazımıza ilmek gibi dolandığında, sadece filmlerde gördüğümüz doğaüstü dediğimiz kıyamet gibi felaketler arka arkaya vurup geçtiğinde, öldürücü virüs ciğerlerimize kadar indiğinde çaresizliğin diz boyu, mücadelenin insanüstü olduğu bir dönemde medyanın, devlet erkinin inandırıcılıktan uzak tutarsız ikircikli açıklamalarını dinlediğimde dilime dolandı bu şarkı.

“…Var mısın, yoksun

İki gözüm eminim, sen yoksun…”

 

1996 yılında değişim programı ile gittiğim Orta Amerika’da yer alan bir kasabada konaklarken o yaşıma kadar hep 10 Kasımlarda işittiğim iliklerime işleyen acı sireni duyduğumda aklım başımdan gitmişti. Yanında kaldığım ailem sakin ve düzenli bir şekilde sığınağa inmemiz gerektiğini söylediğinde filmlerdeki gibi nükleer bir saldırı yaşıyoruz sanıp hayatımın o noktada son bulacağını sanmış çok korkmuştum. O geceyi evin oldukça donanımlı her şeyin mevcut olduğu bodrum katında geçirmiş tehlikenin bir hortum olduğunu anlamış ve rahatlamıştım. Sonra hortumun da gayet yıkıcı bir güç olduğunu izlettikleri filmde görmüş hayretler içerisinde ülkemde olmadığı için mutlu olmuştum.

Yıl 2021. Hortum çocukluğumdan beri yazlarımın geçtiği Çeşme Alaçatı’yı vurduğunda ona karşı bir hazırlığımız yoktu…Bilgimiz yoktu, uyarı yoktu, siren sesi yoktu, sığınak yoktu. Vurdu geçti…

Tsunami kelimesi ile sanırım ilk 2004 yılında haberlerde tanıştık biz Türkler. Dokuz büyüklüğüyle, bir sismografla kaydedilmiş bugüne kadarki en büyük üçüncü depremdi Hint Okyanusu Depremi. Süresi 8-10 dakika arasında değişen deprem, bugüne kadar görülmüş en uzun süreye sahipti ve tüm gezegeni 1 cm hareket ettirdi. Batma nedeniyle meydana gelen deprem, Hint Okyanusu'na kıyısı olan karaları vuran, yüksekliği 30 metreye kadar çıkan tsunamiler üretti ve bu nedenle on dört ülkede 230 binden fazla kişi öldü.

Denize sıfır evi olanlar o güne kadar mutlu iken birden bire endişelendi. Hesaplar yapıldı. Ölçümler gerçekleştirildi. Sigortalar incelendi. Sonuçta Ege Denizi bir iç denizdi koskoca okyanusun yaptığı dalgayı yapamazdı yurdumuzun bilimle siyasetle uğraşan ileri gelenleri ruhlara su serpti.

Yıl 2021. Çocukluğumdan beri uğrak yerlerimden biri olan Seferihisar’ı tsunami vurdu. İsmi bile yabancı olan bu doğa olayı bir Türk kasabasına giriş yaptı hem de ne giriş. Dalga boyu iki metreyi geçti, Sığacık’taki kale bile sulara direnemedi deniz bir kilometre içeri girdi. Uyarı yeterli değildi, zaten olsa ne olacaktı zamanında yanlış yapılaşmanın, plansız şehirleşmenin rantın kurbanı, paranın esiri değil miydik?

Deprem kuşağındaydık ezelden beri, onunla yaşamayı bile öğrenemedik, dere yatakları, deniz kenarları, kaygan zeminler, çürük binalar…

Küresel Isınma doğanın bizlerden intikamı. Yıllardan beri gönderdiği sinyalleri algılamayan insanlığa “Virüs Yavaşlatma Eylemi” de işe yaramamış anlaşılan.

Afet-i Azam bu görmezden gelinen.

Artvin, Kastamonu, Bartın, Karabük Karadeniz sulara gömülürken; Marmaris, Köyceğiz, Bodrum, Milas Akdeniz alevlere boğuldu.

Tüm dünya virüsün gölgesinde afetlerle boğuşurken dünyayı yönetenler bir ipte cambazlık yapıyor.

Birleşmiş Milletler ’e bağlı Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), şimdiye kadar hazırlanan en kapsamlı küresel ısınma raporunu geçtiğimiz günlerde yayımladı. 66 ülkeden 234 bilim insanın katıldığı çalışmaya göre, son birkaç aydır aralarında Türkiye'nin de dâhil olduğu birçok ülkede yaşanan orman yangınları ve seller gelecekte yaşanacakların sadece küçük bir ön izlemesi...

Yeni rapora göre, iklimde binlerce yıl boyunca geri döndürülemeyecek bazı değişiklikler oldu. Bugünden önlem alınmaya başlansa dahi 20-30 yıl boyunca küresel ısınmanın önüne geçilemeyecek. Buna göre, iklim değişikliğinden kaynaklanan afetler önümüzdeki yıllarda çok daha yaygın ve çok daha sık görülecek.

Kul oldun, köle oldun

Kurşungeçirmez cam oldun

Cin oldun adam çarptın

Cellat oldun, kelle uçurdun

Bütün dünya izler durur

Afet-i Azam bekler durur

Hedefini al, piyasanı al, her şeyi al

Yandı dertler, bitti tasa

Demem o ki; 10 Kasım’da duyduğumuz sirenleri bundan böyle başka zamanlarda da sıkça duyacağız. Haberim yoktu demeyin…Afet-i Azam bekler durur siz cambazlara yol verin.