GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
4 Haziran 2020 Perşembe

ABD yüzyılı krizde!

21. yüz yıl büyük devletlerin yüz yılı olmayacak. Devletlerin irili ve ufaklı yapıları, sürdürülemez iktidarlarını küresel ölçekte örgütlenmiş “şirketlere” devredecekler. Her ne kadar bazı devletler kurumsal olarak “özelleştirme” adı altında ekonomik ve sosyal hayattan çekilse de,farklı bir açıdan da küresel ticari şirketleri rahatsız etmeden iktidarlarını “tekelleştirmek”teler.

Siyaset biliminin terimleriyle düşünürsek,bir yerde ekonomi “tekelleşiyorsa” siyasal düzen de “tiran”laşacaktır.

Bu anlaşılabilir bir süreçtir:

Dünya sistemi, ekonomik karakterlidir ve sektörler tekelleşmiştir. Doğal olarak siyaset kurumu da ekonomik tekellerle uyumlu olarak tekelleşecek yani tiranlaşacaktır.

Bir şartla:

Siyasal yetkileri tek elde toplayabilirler, yeter ki ekonomik tekellerin kazancına engel oluşturmasın. Bu kural kesindir.

Örneğin; küresel şirketlerin hazzetmediği “esnaf”, küçük veya büyük fark etmez, bütün dünyada zor durumda. Alış Veriş Merkezlerinin (AVM) hızla çoğalmasının “muhafazakâr” iktidarlar dönemine rast gelmesi ancak rastlantı ile açıklanabilir!

Artık “sanayileşmekten vazgeç ölünceye kadar başbakan ol” dönemi kapanalı çok oldu!

Dönem; esnaf, tarım ve hayvancılığı tasfiye etme sözü verenlerin ölünceye kadar iktidarda kalma dönemi!

Bu süreçte kimin hangi ideolojiyi savunduğu önemli değil.

Dininin ve imanının ne olduğu ise hiç önemli değil! Esnafı, tarım ve hayvancılığı tasfiye etme sözü veren ve gereğini yapmaktan asla vazgeçmeyenler,her zorluğu kolayından aşabilecektir!

Nasıl olacaksa artık, hep iktidarda kalabilecektir.

Dünya ölçeğinde bazı liderlerin hep iktidarda olmasının yalın ve yakıcı nedeni de budur!

Bundan da kuşku duyamayız!

Tasfiye süreci devam ettiği sürece her türlü sarsıntıya rağmen “iktidarın ömrü, rekor düzeyde olacaktır.”

***

ABD, son çeyreğe 35 milyon sokakta yaşayan vatandaşıyla girdi!

Akıl alır gibi değil!

Oysa ABD bankaları, 2008’de vatandaşlarına ölçüsüzce dağıttığı “konut” kredileriyle öyle bir batmıştı ki zarar,küresel ölçekte 30 trilyon dolara varmıştı. ABD’de hâlâ 35 milyon vatandaş sokakta, metroda, ne bileyim köprü altlarında yaşıyorsa 30 trilyon doları nerede?

Ya da kimlerin cebinde?

Vatandaş kiracı bile olamazken nasıl olur da ABD, 2008 yılında tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşar?

***

ABD sokaklarını karıştıranların öncüleri CIA ajanları veya onun kontrolündeki örgütler olduğu yazılıp çiziliyor! Bu provokatörlerin varlığını ABD halkı bizden daha iyi biliyor.

330 milyonluk ABD’de 35 milyon köprü altında veya sokakta sabahlıyorsa başı sıkışan muhalefet “memnuniyetsiz” kitleleri ve sokakta yaşayanları kışkırtacaktır.

***

Nasıl ekonomi uluslararası ticari şirketlerin tekelinde ise…

Sanayi üretimleri dahi dünyanın herhangi bir devletinde daha ucuza üretiliyorsa…

Kâğıt paralar yerini elektronik kartlara bırakıyorsa…

Çok berbat yönetilen ekonomiler bile hâlâ borçlanabiliyorsa…

Rüşvet, yolsuzluk, ekonomilerin yağmalanması idare edenlerin asıl amacı ise…

İsraf… İsraf… İsraf… Güçlü olmanın kanıtı ise…

İsraf hikmet-i hükümetin şanından ise…

ABD yüzyılına son vermeye niyetli “vatansız hükümetler”in önce ABD’yi, sonra İngiltere ve Hollanda’yı, sonra da diğerlerini karıştıracakları kesin!

***

Karıştırmak”, vatansız hükümetlerin elindeki en güçlü siyasal araç!

Kimse “üst akıl” demesin!

Kamu kaynaklarını yağmalayıp vatandaşları köprü altına mahkum edenler “üst aklı” umursamazken, itirazlar sokağa taştığında ise “terör gerekçesi” oluyorsa bunu kimse ciddiye almayacaktır.

Korona tehlikesi bitiyor, sokağa çıkabilirsiniz diyenler acaba kime hangi mesajı veriyor?

Evde kalanlarekonomik ve ruhsal bunalıma mahkum edilirken sokağa çıktığında da korona virüsü ile korkutulacaksa bunu kimsetakmaz!

Değneğin iki ucunda virüs var!

Ortasında ise isyan!

Gerisini Donald Trump düşünsün!