GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
25 Ağustos 2020 Salı

29 Eylül’ü not edin bir yere

Pandemi günleri daha 5-6 ay biteceğe benzemiyor… Dileyelim ki 5-6 ayda bitsin. Dünyanın gıda konusundaki var olan problemlerinin çözümü Covit-19’un geri adım atmadığı şu günlerde çok daha önemli hale geldi…

SlowFood, en temel terimleriyle ve yaşamımızın diğer birçok alanında hayatta kalmamız için gıdanın merkezi rolünü kabul ederek düşünce üreten üyesi olmaktan sevinç duyduğumuz bir kurum…

SlowFood’un saptamalarına göre dünya çapında her yıl yaklaşık 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor…  Başka bir deyişle, üretilen tüm gıdanın yaklaşık üçte birini yemeden çöpe atıyoruz. Atıyoruz derken bütün dünyayı kastetmiyorum tabii ki. Kuzey yarımkürenin şımarıklıklarından sözediyorum her zamanki gibi…

Avrupa’nın zengin ülkelerinde ve Kuzey Amerika'daki gıda atığı, kişi başına 280 ila 300 kilogram arasında değişiyor. Çok tatsız bir israf zinciri anladığımız… Kabul edelim ki… Bu kadar büyük miktarlarda gıda israfı yaratan ancak gezegendeki tüm insanları besleyemeyen bir gıda sistemi sürdürülemez. Yiyecek israfı miktarının yüksek bir maliyeti var: Ekolojik, ekonomik, etik ve kültürel.

Gıdaya salt bir meta olarak muamele etmek, onu sosyal ve kültürel değerinden çıkarmak anlamına gelir ve bizSlowFood gönüllüleri için bu kabul edilemez. Buna karşın dünyadaki bir milyar insan açlıktan acı çekerek ölüyor…Ben insanım diyen herkesin gıda israfına karşı mücadele etmesi şart!

Dün bu konuda bir gelişme oldu ve Tarım ve gıda takvimine yeni bir ekleme yapan BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), gıda israfı sorununa dikkat çekmek için 29 Eylül’ü “Küresel Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü” ilân etti.

Koronavirüs salgınının küresel gıda güvenliğine olumsuz etkilerine dikkat çeken FAO BaşekonomistiMaximo Torero Cullen, “Gıda israfı ve kaybı, büyük bir küresel meydan okumadır. Günümüzde ortalama gıda kaybı ve israfı yaklaşık yüzde 20 ila 30 oranında. Gıda israfı azaltılmalı” diyor…

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre, dünyada her yıl 400 milyar ABD Doları değerinde gıda kaybı yaşanıyor. Bu gıdaları üretebilmek için ise 1,5 milyar ton sera gazı salınıyor.

FAO BaşekonomistiMaximo Torero Cullen, bakın ne diyor:

“Gıda israfı ve kaybı, büyük bir küresel meydan okumadır. Günümüzde ortalama gıda kaybı ve israfı yaklaşık olarak yüzde 20 ila 30 oranında. Gelişmekte olan ülkelerin başlıca sorunu, gıda üretiminde yaşanan kayıplar. Gelişmiş ülkelerin başlıca sorunu ise gıda israfı. Şu an dünya genelinde 3 milyar kişi sağlıklı gıdaya erişemiyor. Çünkü gıda fiyatları aşırı yüksek düzeyde. Bunun arkasında ise tedarik yetersizliği bulunuyor. Özellikle üretilen sebze ve meyvelerin büyük kısmı kayıp ve atık olarak israf ediliyor.”

BM’nin tahminlerine göre, salgının yol açtığı ekonomik gerileme nedeniyle dünya genelinde açlık çeken insan sayısı 83 milyon artarak 132 milyona ulaşacak. İşsizlik oranı yükselecek, gelirler azalacak, gıda maliyetleri artacak ve gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin gıda temin etmeleri zorlaşacak. Sonuç olarak küresel gıda güvenliği uzun vadede olumsuz etkilere maruz kalacak.

***

Tabii ki tüketici olarak bize düşen görevler var. Tüketeceğimiz kadar satın alacağız. Çöpe mümkün olduğunca gıda atmayacağız…

29 Eylül çok özel bir gün. Not edin yere. 29 Eylül güzel başlangıçların günü olsun, bizim ve dünyamız için…