GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
28 Ağustos 2020 Cuma

26 Ağustos’tan 9 Eylül’e…

“Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evlâdı, bir ordunun Başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur."M. Kemal Atatürk

***

Ve memleket ve toprağım.../Ha gayret Memed./ Ha gayret arslanım./Düş kuracak zaman değil./Bu özgürlük, bu uygarlık hasreti./

Doğmak varsa bir devletin kaderinde / Ölmek de var elbet / Ama en zoru / Ömrünü tamamlayıp da / Ölememek !”

Gittik. Dövüştük ve anladık ki Yemen / Sıtmadan, sıcaktan ve ihanetten ibarettir...

Bağımsızlık bağışlanmaz kardaş / Ne insana, ne millete, nerede görülmüş

Devrim dediğin başlar yalnızca / Devrim dediğin bitmez

“Bizim köyün mezarlığı tenhadır /Seferberlik üstüne seferberlikten / Babam Balkan Harbinde kalmış / Ağam dönmemiş Çanakkale’den”

Bir vatan için yollardayız./ Uyanmışız yedi uyurdan beter uykudan./ Samsun’dan bu yana yollardayız./ Yolumuzu açan da var./ Gözümüzü açan da şükür./ Hayınlıkta düşmandan beterimiz de var./

“Armudu, balı, kedisi, keçisi / Hepsi hepsi bu kadar / Ama Ankara bir dev yürektir, atar da atar / Bir sıkılmış yumruktur, vurur / Bağımsızlık savaşının zembereği / Bu Ankara’da kurulur”

“Kemal Paşa / Paşalardan bir Paşa değildir / Bunu en çok / Çanakkale’yi Amiral Gemisinde yaşayanlar bilir...”

Koşuyorum/ Ağustos’un Sıcağında/ Afyon ovasında./ Koşuyorum ayaklarım yok./ Uçuyorum, alçaktan uçan alıcı kuşlar gibi./ Sene milâdi Dokuz yüz yirmi iki/ Bu mevsimde/ Yanar Afyon ovası cayır cayır./ Cayır cayır yanmakta yüreğim./ Cayır cayır yakılmış köylerden geçiyorum./ Kuyular zehirlenmiş;/ Çeşme’ler kuru, dereler kurak./ Anlatılmaz, bu sıcakta bir tas suya hasret./ Koşmak ve savaşmak.../ Nolacak Memedim, nolacak./ Dünya dediğin/ Bir yudum su,/ Bir avuç toprak./“İlk hedef Akdeniz” diye verdi./ Kemâl Paşa’nın emri./

“Ne mutlu Türküm diyene / Parçala yönet mantığını / Politika belleyenlere / Verilmiş bir yaman yanıttır”

“Atatürk olmasaydı / Güneş yine doğudan doğar / Batıdan batardı Anadolu’da / Ama Türksüz, ama türküsüz, ama Türkçesiz”

Lâmı cimi yok./ Akdeniz’e kadar yok dur durak./ Bu nasıl koşmak, nasıl savaşmak?/ Kartal kesilmiş gözüm,/ Düşmanın peşinde./ Yayından fırlamış ok gibi nefes nefese./ Uçuyoruz ilk hedefe./ Yana yıkıla, yaka yıka kaçmakta düşman./ Amansız, acımasız, hayın./ Aman vermeye gelmez, durmayın. / Tepenin ardında tepe./ Ama son tepenin ardında deniz./ Denizin mavisinde bir yepyeni dünya./ Barış ve bereket

“Ama aslında Atatürk / Aydınlığa çıkan yokuşun adıdır Türkiye’de”

“Su uyur, karanlık uyumaz / Bilinir bilinmez besleyeni çoktur / Çoğalır, çeşitlenir, güçlenir / Ama güneş varoldukça / Gecelerin hakkında gelecektir gündüzler / Ama karanlığın hükmü aydınlığa kadar... /Gün, gecenin içinden doğar...”

Önde Suvari Kolordusu./ Ardında piyadeyiz/ Düz ovadan, dağ yolundan./ İne çıka , vuruşa vuruşa./ İzmir Ufuklarına ilerlemekteyiz..

***

Prof. Dr. Murat Tuncay’ın Aydınlığın Adı Atatürk Oratoryosundan…