Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye’sindeki Şayak Kalpaklı Adam…Yani dünya için büyük lider, bizimiçin Deniz gözlü güzel Atamız…Türk ulusunun kurtuluş destanında tarihi dönüm noktası olan Büyük Taarruz… 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, Mustafa Kemal önderliğinde halkın ve ordusunun işgalcilere karşı kazanacağı büyük zaferin ilk adımıydı, İzmir’in kurtuluşuna doğru...
Dedelerimiz Atamızla birlikte gerçekten bir destan yazmış. Ne kadar ansak, anlamaya çalışsak o günleri zor, çok zor, değerini bilmemiz bir o kadar önemli… Bu günlerde daha da önemli, o işgalci güçler bir süre uykuya yatmış gibi görünseler de tarz değiştirerek, kılık değiştirerek hep bizi bölmek için hareketteler.
Yalnızca bizi bölmek mi? Yalnızca bizi işgal etmek mi? Hep işgaldeler. Dibimizde Irak, Suriye, biraz ötede Libya, Afganistan, kan revan, ölen onların insanları değil, bölgenin insanları, bizim insanlarımız, renkli devrimler vb diyerek kışkırtılan, kandırılan bölge insanı, birbirinin kanını döken bölge insanı. Toprağın altındaki ve üstündeki zenginlikleri ile ülkelerine para aktaran ise işgalci güçler… Bölge halkı yine fakir, yine perişan…
Bizi bölmek? Yalnızca haritayla mı bölmek? Sevr’den beri o niyet hep var ama… Ayrıca, duygularımızla bölmek, duygularımızda birbirimize düşmanlık yaratmak, ülkede kaos ve mutsuzluk, gerginlik yaratmak, kardeşliğimizi bölmek: din (Alevi/Sünni), etnik (Türk/Kürt), siyasi (o parti/bu parti), laik/anti laik, vb, sonu gelmez bölme yöntemlerinin… 70 ve 80 li yıllarda sağ sol diye nice canlar gitti. O gençleri kim kışkırttı, kandırdı, ellerine o silahları kim verdi? Nice canlar gitti… Şimdi bizleri bölmek için hangi duygusal kışkırtmalar kullanılıyor?
Oysa Kurtuluş Savaşı’mızı Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, dindar, ateist, sağ, sol görüşlü vb el ele yapmış, kardeşlikle... Yüzyıllarca ortak evlilikler, ortak çocuklarla birbirimize karışmışız, şimdi çeşitli vaatlerle kandırılıp bu kardeşliği düşmanlığa mı çevireceğiz? Tuzaklar bitmiyor, akan kan bitmiyor. Bir Zafer Bayramımızı daha kutlarken bu tuzaklara düşmeyecek kadar akıllı olmamız gerekiyor…
Pusulamız Atamız… O’nun her sözü, her nasihati… Pusulamız dedelerimizin fedakarlığı, bilinci… Bayramımız kutlu olsun…