GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
1 Ocak 2019 Salı

1919’un Yüzüncü Yılı

2019’a girdik bütün iyi dileklerimizle birlikte… Ama bu yıl bizi başka bir coşku bekliyor. Bu yıl 1919’un Yüzüncü Yılı… Çok anlamlı, çok değerli bir yıl…

19 Mayıs 1919 Türkiye için, sonsuzluğa uzanan süreçte önemli bir dönüm noktası olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyor. Ülkenin içinde bulunduğu durumun bir kader olmadığını düşünen ve “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına” inanan Büyük Atatürk ve kahraman silah arkadaşları, Samsun'a çıkışıyla tüm ülkeyi aydınlatan bir hareketi başlatmıştır.

Mustafa Kemal Paşa’nın milli birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek amacıyla çıktığı Anadolu yolculuğu, sönmek üzere olan umutları canlandırmış, yurttaşlarımızın ülkenin kaderini değiştirmek elele vermesini, vatan için kenetlenmesini sağlamıştır.

Ne der Büyük Atatürk: “İstiklal ve Hürriyet Benim Karakterimdir”

Bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini fiilen başladığı yıl olan 1919, Türkiye’nin uyanışının sembolüdür.

Büyük Atatürk 10. Yıl Nutkunda 1919’u “Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması için” giriştiği mücadele yılı olarak tanımlar ve bu mücadelede tüm gücünü milletine olan inancından ve güveninden aldığını söyler.

19 Mayıs 1919, Atatürk'ün ülkesi için düşlediği mutlu ve parlak geleceğin ilk adımıdır.

Türkiye 1919’dan başlayarak ülkesini parçalamak isteyenlere karşı savaşım vereceğini, acizliğe, güçsüzlüğe kapılmak yerine, onurunu, birliğini ve bölünmez bütünlüğünü kararlılıkla koruyacağını tüm dünyaya duyurmuştur.

1919’un Yüzüncü Yılında bizlere düşen görevlerde de bir değişiklik yok… Türkiye'nin, temel niteliklerinden ödün vermeden, evrensel değerler ışığında gelişmesini sürdürmesi, uygarlık yarışına etkin biçimde katılması ve bilgi çağına yön veren ülkelerden biri durumuna gelmesi ilkesinden vazgeçemeyiz.

Türkiye sahip olduğu genç nüfus potansiyeli ile büyük bir dinamik gücü elinde bulundurmaktadır. Bu güç iyi kullanıldığı ölçüde Türkiye 21. Yüzyılın etkin ülkelerinden biri olarak dünyada saygın bir konuma ulaşacaktır.

1919’un 100 Yılını aklın ve bilimin ışığından ayrılmadan, demokrasiye inancımızı hiç yitirmeden karşılıyoruz bugün.