GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
7 Ekim 2017 Cumartesi

'İstanbul'u alan Türkiye'yi alır...'

Bu iddialı söylem bana değil; sıkı bir siyasetçiye ait…

“Nasıl canım, daha neler… Olur mu öyle şey…” filan demeyelim…

Sabırla o güngörmüş, siyasetçiyi dinleyelim…

***

Bu arada, “toz kaldıran” siyasetçiyi de yakından tanıyalım…

Yalnız İzmir Urla’nın değil, Türkiye’nin en kıdemli belediye başkanlarından…

Şehr-i Emin olarak 29 yaşından başlayarak tam 17 yıl…

Koy üstüne iki dönem de CHP İzmir Milletvekilliği unvanını…

Bitmedi…

“Gel bakalım, CHP’nin İzmir Kaptanlığı seni bekliyor” dönemi var…

Ayrıca, İzmir Barosu Genel Sekreterliği… Yılın Milletvekili unvanı…

Yetmez mi, yetmez…

Ege Belediyeler Birliği ve Türkiye Kent Kooperatifleri kurucusu…

***

Bülent Baratalı için; şimdi “Genç Siyasetçilere ve Seçmen’e Tavsiyeler” zamanı…

Ne diyor “Siyaset Profesörü” Baratalı?

“İstanbul’u alan, Türkiye’yi alır…”

Arkasından da ekliyor: “Bu söylem aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait… Bence de çok doğru…”

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul çıkışlı bir siyasetçi olduğuna dikkat çeken Baratalı sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Beyoğlu Belediye Başkanlığı seçimlerini ve iki kez de milletvekilliği seçimlerini denedi ama kazanamadı… Ancak 1994 yerel seçimlerinde yüzde 25.19 oy oranı ile Büyükşehir Belediye Başkanı olabildi… Oysa,  2019’da yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmek için yüzde 50+1 oy alması gerekiyor… 16 Nisan referandumunda başardı ama zorlandı… Çünkü yüzde 50 artık yetmiyor; onun üzerine bir oy daha koymak zorunda… Bunun için yeniden partisinin genel başkanı oldu… Örgütleri ve yerel yönetimleri dizayn ediyor… Öyle ki, adeta kılı kırk yarıyor, bir kente il başkanı atamak için belki de 10 adayla mülakat yapıyor… Tüm bu gayretler, bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı için…”

Peki, bu çabanın “yerel seçimler”le ne ilgisi var?

Bülent Baratalı, “İşte, gelişmelerin püf noktası burası” diyor ve yeni bir bakış açısı getiriyor…

“Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Kasım 2019’da aynı gün yapılacak… Ama daha önce Mart 2019’da yerel seçimler var… Hatırlatmak isterim; yerel seçimlerin beş yılda bir yapılacağına dair Anayasa hükmü var… Madde: 127 diyor ki, (Beş yıldan önce yapılamaz ama beş yıldan sonra yapılabilir… 1999 yerel ve genel seçimleri anımsayalım… Bu nedenle yerel seçimler ötelenebilir ve Kasım 2019’da üç seçim beraber yapılabilir… Bunun hukuki mahsuru yok…”

“Peki; Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu ister mi?”

Deneyimli politikacı Baratalı, soruya tek kelime ile cevap veriyor; “Bence  istemez…” diyor ve ekliyor:

“Her seçim her makam için sıkıntıdır… Sayın Cumhurbaşkanı bunu iyi bilir… Bu nedenle milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öne alınırsa bir nebze olsun rahatlar… Yerel seçim de tam zamanında Mart 2019’da yapılır… Böylelikle, önce kendi geleceğini belirleyip Cumhurbaşkanı seçilerek elde edeceği hukuki ve temsili güç ile yerel seçimlere girmek ve yerel yönetimleri tekrar dizayn etmek istiyor…”

Baratalı, iddiasının işaretlerini de sıralıyor…

“İşte bu nedenle bürokrasi ve bakandan gelen zam istekleri geri çevriliyor… Dikkat edin; savaş söylemleri azalıyor… Büyüme hızımız yüzde 5.5’leri aşıyor… Kredi notumuz düzeliyor… Taşeron işçilere kadro sözü veriliyor… Eğitim sisteminde düzenlemeye gidiliyor… Kentlerde hizmetin aynası toplu açılışlar hızlanıyor… Bütün bunların işareti, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Kasım 2018’e çekilmesi için… Bu seçimlerden elde edilecek olası güç’le yerel seçimlere gidilecek…”

***

Peki; milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimini bir yıl öne almak mümkün mü? Yasal engel var mı? Hayır yok… Sadece Yeni Anayasa’da o iki seçim 3 Kasım 2019 olarak yazılmıştı… Meclis’te yeni bir referanduma gerek bıraktırmayacak bir oylama ile “o tarih” bir yıl önce çekilebilir… Yazıya nokta koymadan önce, deneyimli siyasetçiden son bomba…

“Belki de, yeni büyükşehir ve bütün şehirler olarak ilçe belediyelerinin yetki ve gelirleri yeniden dizayn edilecek… Türkiye’de belki sadece 81 belediye kalacak…”

Sonsöz: Rahmetli Süleyman Demirel, ne kadar doğru söylemiş, “Siyaset’te 24 saat çok uzun zamandır” diye!