GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ege ekonomisi S.O.S. veriyor!
Ender Yorgancılar
7 Mayıs 2020 Perşembe 00:00

Ege ekonomisi S.O.S. veriyor!

Yazarımız Muhittin Akbel, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar ile pandemi günlerinde kent, ülke ve küresel ekonomi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.

Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, koronavirüs ile mücadele sürecinde çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Dijital ortamda gerçekleşen röportajımızda Yorgancılar, koronanın, sanayi üretimine yansımalarını rakamlarla anlattı. Özel bankaların da bu süreçte sanayicinin yanında olması gerektiğine vurgu yapan EBSO Başkanı, oda üyeleri arasında üretime ara verenlerin olduğunu ancak şalter indiren olmadığını vurgu yaptı.

Sözü daha fazla uzatmayalım, sorulara ve Yorgancılar'ın cevaplarına geçelim:

- Koronavirüs salgını, Egeli sanayicileri ne kadar etkiledi? Sanayicilerin fabrikalarında üretim kapasitelerinde hangi seviyede bir değişiklik oldu?

E.Y.: Odamızın yapmış olduğu üretimden satışlarına göre büyük sanayi kuruluşları anketindeki 100 büyük firmamız ile İSO’nun Türkiye genelini kapsayan 500 büyük sanayi kuruluşu çalışmalarını her yıl için karşılaştırırken, rakamlarla da teyit ettik ki, ülkemizde yaşanan bir sıkıntıda Bölgemiz sanayicisi benzer oranda etkilenmektedir. Özellikle de bölgemizdeki sektörel çeşitlilik, böylesine bir küresel krizde bu durumu daha da pekiştirmektedir.

Odamız tarafından yapılan Covid-19 değerlendirme anketinde de gördük ki; firmalarımızın yüzde 80’inin farklı oranlarda da olsa iç pazardaki siparişleri, yine firmalarımızın yüzde 85,5’inin dışpazar siparişlerinde azalma görülmüştür. Diğer yandan, firmalarımızın yüzde 83’ü farklı oranlarda da olsa üretimlerinde azalmaya gittiklerini ifade etmiştir.

Her sektör temsilcisinden ikisi üretime ara vermeyi planladığını ifade etmiştir. Bu anketi Nisan ortasında yapmıştık. Her çeyrekte yapmış olduğumuz Kapasite Kullanım Oranı anketinde; Ocak-Şubat-Mart dönemi için üyelerimizin kapasite oranları önceki çeyrekler seviyesinde yüzde 61 çıkmıştır. Bir sonraki çeyrek sonuçları gerçek etkilenmeyi göstermesi açısından önemli olacaktır. Zira, Merkez Bankası tarafından aylık açıklanan kapasite kullanım oranı yüzde 76 seviyelerinden Nisan ayında yüzde 62 seviyelerine kadar gerilemiştir. Yaklaşık 14 puanlık gerileme de firmaların etkilenme seviyesini açıkça ortaya koymaktadır. Diğer yandan Türkiye için imalat sanayi yöneticileri endeksi olan PMI endeksi de, yıla iyi başladığı 51 seviyelerinden, önce 48’e ardından da Nisan ayında 33,4’e gerilemiştir. Bu krizin, reel sektör üzerindeki yansımaları çok net ortadadır.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı Ekonomi İstikrar Paketi, İzmirli, Egeli sanayiciler için yeterli oldu mu? Kepenk kapatan fabrika olmamıştır umarım.

E.Y.: İçinde bulunduğumuz süreç, küresel bir boyut taşıdığından ve çok hazırlıksız yakalanıldığından, açıklanan her bir paket çok önemli olmakla birlikte özellikle nakit akışındaki bozulmadan kaynaklı nakit ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalabiliyor. İşte böyle bir zamanda kamu bankalarının desteği çok önemli idi ve bunu yaptılar.Ancak özel bankalar için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Onlar elini taşın altına koyamadılar ve kredi konusunda KOBİ’lerimize yeterli desteği sağlayamadılar. Bu süreçte üretime ara veren firmalarımız olmakla birlikte, sanayi cephesinde kepenk kapama ile ilgili bize ulaşan bir bilgi yoktur.

- EBSO olarak, şu zor günlerde sanayicilere yönelik ne gibi destekleriniz var? Zorda olan üyelerinize ne kadar yardımcı olabiliyorsunuz?

E.Y.: Süreç başladığı ilk andan itibaren, Odamızda öncelikle OHAL masası kurarak, üyelerimizi açıklanan destekler, mevzuatlar konusunda anlık bilgilendirmeler sağladık. Özellikle ilk 20-30 gün yağmur gibi bilgi akışı olmaktaydı. Ardından, meclis üyelerimiz, meslek komitesi üyelerimiz, yüksek istişare kurulu üyelerimizle ayrı ayrı whatsapp hattı kurarak her bir üyemizle yakın temasta olmaya çalıştık. Konularını 150 maddelik bir rapora dönüştürerek, çatı örgütümüz TOBB ve ilgili Bakanlarımızla paylaştık. Tüm üyelerimizin bize bu süreçte 7/24 ulaşmasını sağlayacak bir whatsapp hattı kurarak konuları almaya devam ediyoruz. İlgili bakanlarımızla, TOBB çatısı altındaki çeşitli video konferanslarla üyelerimizin konularını aktarmaya çalışıyoruz.

Spesifik konularını ileten üyelerimizin birebir çözümü noktasında somut adımlar atılmasında desteğimiz oldu, olmaya da devam etmektedir. Online ortamda yapmış olduğumuz Meclis toplantımızda da bu süreçte attığımız adımlardan dolayı üyelerimizden almış olduğumuz teşekkürden büyük memnuniyet duydum.

Son olarak nakit ihtiyacını dikkate alarak; TOBB Nefes Kredisi’ne kendi payımıza düşen oranda destek olduk ve üyelerimizin nefes almasına katkı koyduk. Başladığından bu yana da büyük talep görmekte. 3 günde 200 talep alındı.

- İçinde bulunduğumuz süreçte yatırımlar ne durumda? İş dünyası, yatırım planları askıya mı aldı yoksa bu krizi fırsata dönüştürmek için yatırımını yapıyor mu?

E.Y.: Bilindiği gibi 2019 yılı ülkemiz açısından belirsizliğin hakim olduğu bir yıl olmuş ve yatırımlar askıya alınmıştı. 2020 Ocak ayında bazı verilerden de çok net olarak gördüğümüz gibi toparlanıyoruz, şimdi yatırım zamanı dediğimiz bir dönemde de Covid-19 salgınının başlaması, belirsizliğin artarak devam ediyor olması yeni yatırımları bir süre daha askıya aldırmaktadır. Ancak, öyle sektörler ve ihtiyaçlar bu süreçte ortaya çıktı ki, krizi fırsata dönüştürmek isteyenler için en uygun zaman. Örneğin ülkemizdeki kargo firmalarının yeterince profesyonel ve dijital olamadıklarını görmemiz gibi.

- İnşallah salgın kısa sürede biter, normal hayata döneriz. EBSO Başkanı olarak, süreç bitiminde resesyon bekliyor musunuz?

E.Y.: İlk çeyrek verilerimiz, 2020 yılında toparlanma bizi bekliyor düşüncelerini teyit eden oranda iyimser iken ve ilk çeyrekte pozitif yönde bir büyüme beklerken, özellikle 2. ve 3. çeyrek için aynı şeyleri söylemek mümkün olamayacak. Sadece birkaç rakam vermem bile aslında soruyu cevaplayacaktır.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Küresel Ekonomideki büyüme tahminini yüzde 3’ten, - yüzde 3’e geriletti. İhracat pazarımız olan Euro Bölgesi için - % 7,5 daralma; ticaretimizde ilk sırada yer alan Almanya için -% 7 daralma; Çin için % 1,2 artış öngörüsünde bulunurken, Türkiye için - % 5 daralma öngörmektedir. Dünya Ticaret Örgütü de küresel ticaretin 2020 yılında; iyimser senaryoda - % 13, kötümser senaryoda - % 32 daralacağı tahminini paylaştı.

- EBSO Başkanı olarak, odaya üye sanayicilere, bu süreçle mücadele döneminde ve bitiminde nasıl bir tavır sergilemelerini önerirsiniz?

E.Y.: Öncelikle Türk özel sektörünün hep ne kadar dinamik olduğu konuşulur. İşte bu dinamikliği sağlayan ana etken, ülkemizin ekonomik ve siyasi krizlere olan tecrübesinden ve girişimci yapısındandır. Elbette ki, bu zorlu süreci de atlatacağız. Ama benim en başından beri söylediğim, en az hasarla atlatmaya çalışmamızdır. Bunun için de öncelikle bu süreçte devletin, kurumların sağladığı desteklerden faydalanmaya çalışalım. Kısa çalışma ödeneğini kullanalım. İşimizi, çalışanımızı koruyalım, yaşatalım. İşyerlerimizde kriz ekibi kurarak bu süreç ve sonrası için planlamalar yapılmalıdır. İlk çeyrekte zorunlu olan bütçe revizyonu ile likidite yönetimi güçlendirilmeli, kısa ve orta vadede maliyetler aşağı çekilmeli, olası B planları yapılmalı, dijital teknolojilere yatırım hızlandırılmalıdır. Mevcut ve olası müşterilerin durum analizleri raporlanmalı. Kriz sonrasında talebin artabileceği dikkate alınarak ona göre stoklar, hammadde vs. hazırlığı yapılmalıdır. Tüm bu süreci yönetirken de; hem kendimizin hem de çevremizdekilerin moral ve motivasyonumuzu bozmadan, sahip olduklarımızın kıymetini bilerek hareket etmeliyiz.

- İzmir ve Ege ekonomisi, acaba sizce ne kadar bir sürede kendini toparlayabilir?

E.Y.: Birçok projeksiyonda, ülkemizde gerçek büyüme verilerini 2022 yılında göreceğimiz ifade edilse de, Türk özel sektörünün dinamik yapısı, salgının daha fazla dallanmadan, yayılmadan sona ermesi ile yine kendini gösterecek bu da bölgemiz ve ülke ekonomimize olumlu yansıyacaktır. Ancak şu gerçeği de kabul etmeliyiz ki, Bölgemizin net ihracatçı olmasından kaynaklı, ihracat pazarlarımızdaki toparlanmanın süresi belirleyici olacaktır. İlk etapta, iç taleple toparlanma daha olası görülmektedir. Atılacak adımlar ve izlenecek yöntemler toparlanma süresini öne çekecek veya uzatabilecektir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ercan
 7 Mayıs 2020 Perşembe 14:46
Ya kardesim özel bankalar para mı basıyor .Kamu bankalarını basilan paralarla devlet tarafından fonlandigini zaten bilmeyen yok. Dolar yedi yiemiyi geçmiş Vergi gelirleri düşmüş..Habire vergiler artıyor Sayın yorgancilata kötü haberi vereyim.Sirketlere de çiller döneminde getirilen vergiye benzer bir vergi yolda.Yapay faiz düşürenlerin neticilerini bu ülke döviz krizine girerek hep ödedi .Siz bunu bizden cok daha iyi biliyorsunuz ama her sey sanki dogru yapılıyormuş ama su corana her seyi mahvetti.demek tam bir siyasi aldatmaca..Suçu ozel bankalara atmak hedef şaşırtma.Dilerim uyelerinize kapali kapilarda daha gerçekci konuşuyorsunuzdur.
 Asla
 7 Mayıs 2020 Perşembe 12:46
Nigde´de 300 bin ton patates cürümeye terk edilmisken Misir´dan 200 ton Patates Ithal edip, bir de utanmadan Nigdede depolaniyorsa daha coook bekleriz yerli üreticinin yasamasini. Bu kafayla cok zor.
 HALİL DANE / GÖZTEPE
 7 Mayıs 2020 Perşembe 08:51
YENİ HAYAT ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK ÖNCELİKLİ DİLEĞİMİZ ENDER YORGANCILAR GİBİ ŞAHSİYETLERİN ÇOĞALMASI,DEVLET VE BİREYLERİN İSRAFININ AZALTILARAK SERMAYENİN GETİRİSİNİN ARTIRILMASIDIR.KALİTELİ ÜRET KENDİ ÜRETTİĞİNİ TÜKETKİ ÇOCUKLARIN,TORUNLARIN İŞSİZ KALMASIN.
Diğer Röportajlar