“Ben farklı bir adamım...”
Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol gerçekten de farklı bir adam.
İnsan sevgisi, şefkati, duyarlılığı, sanata düşkünlüğü...
‘Kitaplardaki komünizme’ bağlılığından vazgeçmemesi...
Başka bir perspektife taşımış Halil İbrahim Şenol’u.
Yoğunlaştırılmış hümanist bu çizgi...
Belediye Başkanlığı görevinde insana dokunan, insan odaklı bir bakış getirmiş.
Öte yandan anlaşılamayan, yer yer incinen yanıyla da hayvanlara adamış kendini.
Belediyedeki makam odasının vazgeçilmezi kedisi Çiko örneğin.
Görebileceğiniz en güzel ve oturaklı, deneyimli bürokrat ağırbaşlılığında bir kedi.
Kuşları, papağanları ve kaplumbağası Tekila da koridorda sizi selamlayan güzellikler.
Yaşayan bir belediye Gaziemir anlayacağınız.
CHP’li Halil İbrahim Şenol dile kolay 30 yıllık belediyeci.
Makina mühendisi olduktan sonra 20 yıl Konak Belediyesi’nde adım adım her kademede çalışmış.
Son 10 yıldır da, iki dönem üst üste kazandığı Gaziemir Başkanı olarak ilçeye hizmet veriyor.
140 bin nüfuslu, 100 bin seçmeni olan Gaziemir’de...
Çağdaş Gaziemir için gece gündüz çalışıyor.
Adı Halil gibi “Dost” bir adam.
Eğer olur da bir Yerel Yönetim Üniversitesi kurulursa başına geçip Rektör olmayı...
Yerel yönetici olmak isteyen adaylara ders vermek istiyor.
Bıçağın kemiğe dayandığı yerler de var.
Muhalif CHP’li belediye olarak yaşadığı büyük zorluklara...
CHP’de ne yazık ki alışık olduğumuz ilçe yönetimi ve belediye sürtüşmesi de eklenince...
İki yıldır grup toplantısı yapamayınca...
Halil İbrahim Şenol kesin bir karar almış.
“Belediye Başkanını kötüleyerek siyaset yapılmaz” diye CHP’lilere uyarıda bulunarak...
Yerel seçim süreci için“Ben bu ilçe yönetimiyle çalışmam” diyor.
“Çamur atabilirler ama ben leke tutmam” diyerek...
Seçimlerde en az 20 bin oy farkla seçileceğini söylüyor.
Gaziemir’de “Bizim Oğlan” diye anılan Halil İbrahim Şenol, 10 bin oy farkla önde başlayacağı seçim yarışında ipi bu kez yüzde 55 oy ile göğüsleyeceği iddiası taşıyor.
Büyükşehir Başkanlığı yarışında AK Parti’nin adayı için“Nihat Zeybekçi CHP için bulunmaz nimet” diyor.
Kalender yapısıyla tanıdığımız Başkan Şenol Ege’de Sonsöz’e içini döktüğü sohbetimizde son olarak...
“Çalmazsanız, çırpmazsanız ilçe belediyeleri yatırım yapabilirler. Sonuçta dünyaya çıplacık geldik, çıplacık gidiyoruz”dedi.
1904 YILINDAN BERİ….Gaziemir 1904 yılında belediye oluyor. Cumhuriyet’e kadar Rum ağırlıklı bir nüfusu var. Gaziemir o zamanlar Rumlar, Levantenler ve Hollandalılar’ın yerleştiği bir bölge. O dönemde üç rakı, beş de şarap fabrikasının olduğu bir kent. Yazlıkların, avlakların olduğu bir bölge, her taraf bağlık o yıllarda. 1980 ihtilalinden sonra Gaziemir Belediyesi kapatılıyor, Konak Belediyesi’ne bağlanıyor. 1992’de tekrar ilçe belediye olarak açılıyor.
O dönemde mallarımız Büyükşehir Belediyesi’ne geçmiş. Ben göreve geldiğimde bunu fark ettim, 19 parça yer için 8 yıldır dava sürüyor. Yargıtay’da bekliyor. Aziz Başkanım bize güzellik yaptı, 14’ünü geri verdi, kalan dört yer de çok önemli alanlar. Şimdi Ocak ayında kararın çıkmasını bekliyoruz. Eski Yunan’dan kalma şarap fabrikası var tarihi bir yer, kültür sanat çalışmaları için değerlendirmek istiyoruz.
EN TEHLİKELİ CANLI İNSANBen akşamları televizyonda sadece hayvan belgeseli seyrederim, yoksa diğer her kanalda Erdoğan var. Dünyanın en tehlikeli canlısı insan, hayvanlar masum. Onlara saldırmazsanız size asla zarar vermezler. Başta da yılan olmak üzere. Belediyede benim balıklarım var, kedim var, kaplumbağam var, kuşlarım var, güvercinlerim var, şantiyelerde koyun, kuzu, koç var, kaz, ördek, hindi var. Kurt köpeklerim var, yeni kangal köpeği var üç aylık şu ana kadar dört çorabımı parçaladı. İsmini de Çukur koydular. Bir de köpeğim Dost var, adını özellikle koydum. Halil arapça bir kelime, tek karşılığı var dost, başka bir karşılığı yok. Eski ilçe başkanı arkadaşımız da köpeğine Dost adını koymuş, espri için mi ciddi mi yaptı bilmiyorum.
YEREL YÖNETİM DERSİ VERECEĞİMEski ilçe başkanımızla iyi konuşurum, iyi arkadaşımdır.Bende emeği olmuştur ama kendisinden belediye başkanı olmaz. Çok net söyleyeyim. İyi milletvekili olabilir ama belediye başkanı olamaz. Belediye Başkanı kucaklayıcıdır, mütevazıdır, sinirlenmez, kalp kırmaz bunlar önemlidir. Kendisi iyi bir hatiptir ama yerel yöneticilik çok farklıdır. İyi bir yerel yöneticilik okulu açılsa başına rektör olarak atansam iyi olur. Belediyeciliğe 30 yılımı harcadım, keşke böyle bir üniversite açılsa ben de rektör olsam, yerel yönetim dersi versem.Nükhet Hanım rektör oldu, ben neden olmayayım? Dünya kadar ödül almış bir belediye başkanıyım.
HEYECANIMI YİTİRMEDİMMakamda hiç oturmam, orada hava kasvetli. Sen koltukta yukarıdasın, ötekiler aşağıda duruyor. Ben meclis salonumun planını bile değiştirdim, başta yönetim divan yukarıda yapmışlardı ben en alt sıraya meclis üyemin seviyesine indirdim oturduğum yeri. Bu koltuklar gelip geçici, bu benim dünyaya bakış açım. Ailemde öyle büyütüldüm. Sonuçta sonsuza kadar oturmayacağız. Ben heyecanımı yitirmediğim için bir beş yıl daha göreve talip oldum.
Aklımda kalan çok önemli projeler var, 10 yıldır savaştığım projelerle ilgili 5 yıl daha savaşmak için aday oldum. Gaziemir’i çok daha iyi yere getirmek istiyorum. Bir de arkadaşlarım kusura bakmasınlar, hepsini severim ama bu görevi yapabileceklerinden şüpheliyim. Bu iş sadece makamla olmaz, koltuğa oturup belediye yönetilmez. Ben 10 yıl bu onuru yaşadım, asla bir sıkıntı kırgınlığım olmaz. Ama kim olursa olsun benim yanıma gelmek zorunda, burada mütevazı olmam.
GEÇER NOT VERMEMGaziemir’de kaç sokak, kaç kolej var? Hangi sokak nerede başlıyor, kaç fabrikamız var, Serbest Bölge’de kaç kişi çalışıyor, havaalanında kaç güvenlik görevlisi var. Ben bunları ezbere bilirim. Onlar da gelip yerel yönetim üniversitesinde eğitim görecekler. Ama hepsine geçer not vermem, çağırıyorum brifing vereyim diyorum gelmiyorlar. Meclis üyeleri bile Gaziemir’e neler yaptık bilmiyorlar. Yapılanları da unuttular.Belediye başkanlığı bir meslek değil, sanki bütün iş güç bu gibi bakılıyor. Alışkanlık haline geliyor, yeni fikir üretilmiyor. Aynı şey bürokrasi için de geçerli, bir iki müdür değiştiriyorsun heyecan geliyor. Belediyelerde artık az adam yetişiyor, özellikle gençler idealist değiller.
İKİ YILDIR GRUP TOPLANTISI YAPAMIYORUMBelediyecilikte eksik bitmez, ömür boyu bitmez. İnsan en güzeline layıktır. Ama sağ olsun ilçe yönetimi son iki yıldır grup toplantısı yaptırmıyor. Ben sekiz yıldır ilçede grup toplantısı yapan tek belediye başkanıyım. Her ay ilçeye rapor veriyorum zabıta raporlarına kadar ama kimse okumuyor. Bazıları herhalde talimatla yönetiliyor, birileri üstüne alınabilir. Bu benim üzüldüğüm bir konudur ama böyle, ben iki yıldır grup toplantısı yapamıyorum. Ben Türkiye’de 8 yıl boyunca ilçesinde grup toplantısı yapan tek belediye başkanıyım, ilçe yönetimine her ay ne yapılmış rapor veren tek belediye başkanıyım. Başka bir belediye başkanı gösteremezsiniz, ben partime bu kadar saygılıyım. Ben örgütün işine asla karışmadım ama örgüt devamlı işime karışıyor. Ben 10 yıl boyunca hiçbir komisyona girmedim, karışmadım. Encümene görevim icabı ara sıra girdim, ihale olursa yine girmem. Bu kadar hassas davranırım.
BEN BU İLÇE YÖNETİMİYLE ÇALIŞMAMÇok samimi söyleyeyim, ilk defa konuşuyorum. Çünkü artık burama geldi. Ben bu ilçe yönetimiyle asla çalışmam, seçim kampanyasında kendi ekibimi kurarım, kendi ekibimle çalışırım. Hepsi bana muhalefet ediyor.İlçe başkanıdahil(Kasım Özkan’ı kast ederek) tamamı sanki başka partinin belediye başkanıymışım gibi davranıyor. Herkes taraf olur siyasette doğaldır ama CHP’li Belediye Başkanı’nı kötüleyerek olmaz. Halil İbrahim şöyle, böyle diyemezsin. Birisi için, ‘daha genç, daha aktif’ diyebilirsin ama kendi belediye başkanını kötüleyerek birini öne çıkaramazsın. Benim üzüldüğüm, sıkıldığım konu bu.
SAKAL BIRAKTIMEleştirebilirsin ama kötüleyerek olmaz. CHP’li belediye başkanını kötüleyerek mi değiştireceksiniz beni? Ben Ankara’da gidip kuyrukta da beklemem, kimseye yalakalık da yapmam. 60 yıl sonra gelen bir iktidarız biz, elektrik su faturasının ödenemediği günleri unuttular şimdi. Belediye binası bin metrekare bir gecekonduydu, şimdi 15 bin metrekare kapalı alan binamız var. Bak şimdi benim kapım açık, herkes kapı çalmadan içeri giriyor. Korumam yok, arabamda bayrak yok. Sakalı da sözüm dinlensin diye bırakıyorum. Kimse sözümü dinlemiyor, ben de sakal bırakıyorum (gülüyor).
LEKE TUTMAZ1983 yılından beri CHP üyesiyim, 30 yıldır mücadele veriyorum. 10 yıldır da belediye başkanıyım. Her zaman söylüyorum, ben ideoloji adamıyım. İdeolojiler önemli, sol isen sol olacaksın, sağ isen sağ olacaksın. Ben komünistim açık açık söylüyorum. AK Parti bunlar dinsiz diye kullanıyor ama benim inancım tam, onlar kadar var. Ben insanların eşitliğine inanıyorum, ben CHP’nin en solundaki adamım. Çünkü CHP sosyal demokrat bir parti, bir ucu merkez sağa dayanıyor bir ucu sosyalizme dayanıyor.
Bizim partimizin tüzüğü belli, biz o tüzükleri okuduk ona göre üye olduk. Biz o disipline uymak zorundayız. Bizim liderlerimiz başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere hep 10 numara insanlardır, arkalarında en ufak bir leke bulamazsınız. Benim de bu partide hiçbir lekem olamaz. İftira atabilirler, çamur atabilirler ama ben leke tutmam.Ben işimi çok sağlam tutarım, 10 yıldır didik didik inceliyorlar. Şu ana kadar 25 kuruş zimmet çıkardılar, o da işçiye fazla ödeme yapmışım.
KARŞIMA KİM ÇIKARSA ÇIKSINYerelde sıkıntım yok hepsinden oy alıyorum. Ben bir kere 10 bin oy fark ile başlıyorum. “Bizim Oğlan” diyen yerli seçmenle 10 bin farkla başlıyorum, seçim sonunda da 20 bin fark atarım. Karşıma kim çıkarsa çıksın, en şöhretlisi çıksın hatta Zeybekçi çıksın en az 20 bin fark atarım. Ben geldikten sonra CHP Gaziemir’de bir ivme kazandı ama hala CHP’lileşmedi, burası muhafazakar bir kent. Biz onları “Bizim Oğlan” başlığıyla topluyoruz, biz yüz yıldır burada yaşıyoruz. Seydiköylü biri olmazsa Gaziemir’de seçimi kazanamaz.
BANA TUZAK HAZIRLIYORLARBen önce CHP’liyim, CHP’nin kazanmasını isterim, partimi öne çıkarmak zorundayım, ben fikrime ihanet etmem asla. Bize 10 yıl bu şeref verildi, yüzyıl mı yapacağız bu işi? Bizden başka adayla seçimi alır mıyız, koluna girer alırız ama 20 bin farkla alamayız. Aday gösterilmezsem, daha da çok çalışmam gerekir, her eve tek tek girmek lazım. Başka türlü sıkıntı olur. Ama herkesin de koluna girmem, özellikle arkamdan dedikodu yapanların koluna girmem. İlde şöyle konuşuluyor, “Halil İbrahim adaylıktan umudu kesmiş, birinin önünü açmak için adayım demiş”. İlde birileri böyle bir tuzak hazırlıyor. İlçeye muhalifiz diye, Halil İbrahim olmasın da kim olursa olsun diye bir mantık var. Bu zihniyetteler ama şunu söylüyorum ben kesinlikle adayım, değilsem değilim derdim. Gaziemir’de 140 bin nüfus, 100 bin seçmen var. Biz son iki yerel seçimde yüzde 48 oy aldık, bu dönem yüzde 55 oy bekliyorum.
ZEYBEKÇİ CHP İÇİN BULUNMAZ NİMETBüyükşehir Belediye Başkanlığı’na değerli arkadaşlarımız, kardeşlerimiz aday adayı oldu. Büyükşehir adayı ufku açık olacak. Ben çok iyi bir aday çıkacağına eminim, Genel Başkanımız muhakkak iyi bir tercih yapacaktır. Genel Merkez yanlış aday koymaz. Akılla mantıkla yürütülecek bir iş, çünkü bizde biat kültürü yok. İzmir’de örgütü iyi bilen, İzmir’i avucunun içi gibi iyi bilen biri olmalı, Zeybekçi gibi olmamalı. Zeybekçi’nin adaylığı bir avantajdır, bunu iyi kullanmak lazım. Zeybekçi İzmir’de CHP için bulunmaz nimet. Aradaki farkı açmalıyız çünkü biz Türkiye’yi İzmirleştirmek istiyoruz.
Şu anda CHP 30 ilçede büyük avantaja sahip, Zeybekçi Gaziemir’e gelecek ne anlatacak Allah aşkına? Biz zeybeği zaten iyi biliriz, sadece zeybekte diz çökeriz. Gaziemir Belediyesi zeybekte ikinci kez Türkiye şampiyonu oldu, bizim 32 dev adam 1450 takımı yendi. Zeybek sadece diz kırmakla olmuyor, duruş da gerektiriyor. Zeybek kalabalık oynanır, ekip işidir tek figür bilmek yetmez.
KİMİ ÇUKURDAN ÇIKARDIYSAM…Birçok insanı aldım, merdiven altında memurken müdür yaptım. Geri dönüşüme gitmiş birilerini göreve getirdim ama kendisi şu anda yine geri dönüşüme gidecek. Kimi çukurdan çıkardıysam, karşıma geçti. Belki benim yönetim anlayışımı beğenmediler. Müthiş bir muhalefet yapıyorlar, onu anlamış değilim. Neden muhalefet yaptıklarını anlatsalar, belki inanacağım. Ben de yanlış yapabilirim, hatalıyım diyebilirim. Bu kadar insan karşımdaysa ben mi yanlış yapıyorum acaba diyorum. Ama bakıyorsun adam ilkokul mezunu, benden Başkan yardımcılığı istiyor. Onun altında 50 tane mühendis çalışıyor, ben insani olarak ilkokul mezunu bir adamı o kadar mühendisin başına koymam. Meslek diye, bilim diye bir şey var. Senden mi emir alacak o kadar mühendis, olur mu böyle şey, ahlaki değil. O zaman hemen karşıma geçiyorlar, birileri de destekliyor. En büyük hatalarımdan biri işe aldığım bazı insanlardır. Liyakata bağlı olmadan bürokraside görev verdiğim insanlar oldu, bu oran belki yüzde birdir.
BİRSEN HANIM MÜTHİŞ İŞLER YAPARBeni çok kontrol ederlerse rahatsız olurum. Kötü anlamda değil bu kontrol iyi anlamda yönlendirmeye çalışıyorlar ama fazlası beni sıkar. Danışmanlarıma, müdürlerime, arkadaşlarıma fikirlerini sorarım ama yakın çalışma ekibim fazla müdahale ediyor. Onu yapma bunu yapma, saçını sakalını böyle yap ben insanım o kadar karışmaya gelemem. Zaman zaman tepki gösteriyorum. Eşim Birsen Hanım belediye işine karışmaz ama etrafımda böyle bir koruma ekibi de var. O da en az benim kadar emek verdi, benim buraya gelmemde büyük desteği vardır. Birsen Hanım çok iyi insandır, 40 yıldır beni çektiğine göre… Siyaseti de çok iyi bilir şimdi çıksa ilçe başkanlığı yapar etrafı da dağıtır, müthiş işler yapar.
VEKİLLER BİZİ ANLATSINEn büyük üzüntülerimden biri Gaziemir’den milletvekili çıkaramamış olmamız. Ben de gideyim derdimi anlatayım istiyorum. Ankara’dan, Aydın’dan aday getiriyorlar, Gaziemir’den çıkamıyor. Ben Ankara’ya gittiğimde vekillerimi ziyaret etmek isterim, bize mecliste yemek ısmarlıyorlar. Ama havaalanı Gaziemir’de, benim makamıma dört dakika uzaklıkta. Sadece bizim vekillerimizin değil tüm vekillerimizin ayak bastığı ilk yer olan Gaziemir’de 10 yılda yapılanları görmesinin istiyorum. Türkiye’ye örnek projelere imza attık. Gittikleri yerlerde anlatabilirler.
GÖZLERİM AÇIK GİDERİMGaziemir özgür bir kent, önümüzdeki 5 yılda daha da özgür bir kent olacak. Kızlarımız, delikanlılarımız istediği gibi sabaha kadar gezecek, istediği gibi mini etek, istediği gibi baş örtüsü takacak, çok daha fazla sanat kültür üreten bir kent olacağız, yeni müzeler, yeni heykeller, daha yeşil bir Gaziemir olacak. Gaziemir vip bir yol, İzmir’in vitrini. Daha güzel olsun istiyoruz. Akçay caddesine daha güzel heykeller koymak, daha çağdaş bir kent hayal ediyoruz. Ama en çok önemsediğim projem Botanik Bahçesi projesi.
Bu bir Türkiye projesi, istediğimiz desteği henüz alamadık. 320 yıl önce 30 dönüm üzerine dünyanın dördüncü, Avrupa’nın birinci botanik bahçesi Gaziemir’de kurulmuş. İngiliz Başkonsolos aynı zamanda bitki bilimci olduğu için böyle bir çalışma yapmış, Ege Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi’nde de kaydı var. İngilizler destek olmak istiyor, tekrar hayata geçirmek istiyorlar. Ama İzmir uyuyor, EBSO uyuyor, İTO uyuyor. Her şeyi hazır, 177 dönüm arazi gerekiyor. Bu alanı Bakanlığın kamulaştırması gerekiyor. Millet Bahçesi yapmak kolay, gelsinler Botanik Bahçesi yapalım. Doğal karakter kullanılacak, yapı yasağı var. Ben bunu başaramazsam gözlerim açık giderim.
MAKAMDAKİ BEYZBOL SOPASIBelediye kanununda Başkan için yapar ya da yaptırır diyor. Ben daha çok yaptıran belediye başkanıyım. Ben kardeşim şuraya şunu yapacaksın diyorum. Yoksa ilçe belediye ekonomisiyle benim yaptıklarımı yapma şansınız yok. Sağlık Köyü’nün kaba inşaatını Serbest Bölge’ye yaptırdım, sadece tefrişatı 700 bin lira tuttu Özbosan ailesi yaptı, teşekkür ediyorum. Hastaneyi yaptık Salih İşgören’in, Aziz Başkan’ın desteğiyle. 53 milyon liraya mal ettik Sağlık Bakanlığı’na devrettik, bizi açılışa bile davet etmediler. Olsun vatandaş kullanıyor mu, kullanıyor. İhtiyaç mı ihtiyaç. Bize gelen yardımseverleri böyle projelere yönlendiriyoruz. Bana başka türlü bir şey teklif edilemez, makam odasında beyzbol sopam vardır. Bu tür olası teklifler için saklıyorum, böyle bir teklif gelmedi ama gelirse sopayla ben de keyfini çıkarayım diyorum.
ÇIPLACIK GELDİK, ÇIPLACIK GİDİYORUZÇalmazsanız çırpmazsanız ilçe belediyeleri de yatırım yapabilir. Çok paramız olacak diye bir derdim yok, örneğin ben hala kooperatif evinde oturuyorum. Giderken Sabancı’ya, Koç’a bile çorap giydirmiyorlar, nasıl geldiysen öyle gidiyorsun. Çıplacık geldik, çıplacık gidiyoruz. Atatürk’ün çok güzel sözü var, benim bütün salonlarımda yazılıdır. “Ben sporcunun zeki, çevik, ahlaklısını severim” diyor. Zeki, çevik, ahlaklı demiş ama bence Atatürk bugün yaşasaydı ahlakı en başa koyardı, “Ahlaklı, zeki, çevik” derdi.
tarık başdaş 9 Şubat 2019 Cumartesi 19:14
|
muhammet kara 13 Aralık 2018 Perşembe 11:46
|
Ostrovetsli 10 Aralık 2018 Pazartesi 09:14
|
Sarnicli 8 Aralık 2018 Cumartesi 12:34
|
Levent Çelik. 8 Aralık 2018 Cumartesi 11:23
|
Cengiz Kuçhan 8 Aralık 2018 Cumartesi 06:15
|
Gül parlak 7 Aralık 2018 Cuma 23:16
|
Realist 7 Aralık 2018 Cuma 20:58
|
ALİ ULVİ BOLEL 7 Aralık 2018 Cuma 20:46
|
İrfan mavuk 7 Aralık 2018 Cuma 18:10
|