GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
'Hiç kimseyi rakip görmem...'
Muhittin Dalgıç
23 Ekim 2017 Pazartesi 00:00

'Hiç kimseyi rakip görmem...'

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Hanzade Ünuz ve Mehmet İşler’in sorularını yanıtladı.

Sevdiğinizi süsler, herkes görsün, beğensin istersiniz.

Bir yandan da korumak için çırpınırsınız...

Ve bazen korumak kollamak o kadar da kolay olmaz.

Çünkü artık gözde olmuştur, herkes onu istiyordur.

Başkan Muhittin Dalgıç da böyle bir ikilem içinde terliyor.

Çeşme’nin gelişimi için...

Hem aşkla çalışıyor.

Hem de temkinli büyüme ve planlama diyor.

Butik turizmi öne çıkarıyor.

Çeşme’nin üç aylık turizm sezonunu 12 aya yaymak istiyor.

Alaçatı’yı Türkiye’ye tanıtan Başkan Dalgıç,

Çeşme’yi dünya markası yapmak için koşturuyor.

Şimdilerde el ayak çekildi Çeşme’den.

Acısıyla tatlısıyla bir sezon daha geride kaldı.

CHP’li Başkan Muhittin Dalgıç gelecek planlarını anlattı.

Çeşme’nin sakin sonbaharında Ege’de Sonsöz’e çarpıcı açıklamalar yaptı.

Başkan Dalgıç metal yorgunluğunu reddetti.

Çeşme’de ikinci dönem için “Varım” dedi.

Yüzde 70’i hedeflediğini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu “Yokum” derse CHP’de neler neler olur...

Onun yanıtını da röportajın ilerleyen satırlarına bıraktı...

EVDEKİ KOLTUĞUM DAHA RAHAT

Belediye başkanlığı bir meslek değil, halkın verdiği bir görevdir. Biz üç kuşaktır Çeşme’de yaşıyoruz. Bölgeyle ilgili özlemlerimiz, aşklarımız, hayallerimiz var. Biz burada doğduk, çocuklarımızı burada büyütüyoruz, burada ticaret yaptık, ekmek kazandık. Ben belediye başkanlığını hiçbir zaman bir koltukta oturayım, bana apolet versinler diye yapmadım. Benim evde çok daha rahat koltuğum var. Samimi olarak içimizde olan bu bölgeye duyduğumuz aşktır. Kamuoyu da onu mutlaka değerlendiriyordur, halkın yüzde 58 oyuyla geldik iktidara.

KİMSEYLE KAVGALI DEĞİLİZ

Ben çok acele etmeyen insanlardanım, sağlam ayaklarla basmaya çalışırım. Planlama yapmadan harekete geçmem. Alaçatı’da da ilk iki üç sene planlarla uğraştık. Çeşme’de de aynı şekilde planlarla uğraştık ama şimdi belli bir noktaya geldik. Çeşme merkezde koruma imar planı yoktu. Şu anda merkezdeki eski binalar restorasyona girdi, yeni binalar da Çeşme‘nin mimari özelliklerini taşıyan şekilde yapılıyor. Kent büyürken temkinliyiz yani… Kimseyle kavgalı değiliz. Hiçbir Bakanlık, kamu kuruluşuyla kavgalı değilim. Yavaşlayan işlerimiz var ama çözüyoruz. Biz kendimizi ve bölgeyi iyi ifade etmeye çalışıyoruz.

HERKES İKNA EDİLEBİLİR

Altınkum Bölgesi bizim için en önemli planlamadır. İtirazlarımız oldu, mahkeme kararları oldu en sonunda gittim dedim ki, “Bu planlamanın yetkisini bize verin, onay makamı da siz olun”. Aldık, şimdi onu çalışıyoruz. Kavga kimseye fayda sağlamaz, konuşmak lazım. Doğru şeylerle giderseniz herkes ikna edilebilir. Bunu rant amacıyla kullanmayacağınızı ispatlayabiliyorsanız, anlatabiliyorsanız sorun yok. Ne dedik? Yüzde 58 ile iktidara geldik. Oy atmayan yüzde 40’lık bir kesim de var. Yüzde 40’ı da mı cezalandıracaklar. Ben bunu hiç yaşamadım, engellenen süresi uzayan işlerimiz oldu ama ben üç dönemdir belediye başkanlığımda diyalogla işlerimi iyi götürdüm.

KAZAN KAZAN MANTIĞI

Devletin yatırım konuları yasalarla bellidir. Hastaneyi, barajı yapacaktır. Ama diğer taraftan devlet her şeyi bedavaya versin mantığı da olmaz. Ben, bana bedelsiz bir şey verin demiyorum. Devlete kira ya da pay verilecekse verelim, buna hep varım. Kazan kazan mantığı uyguluyoruz. Yönetiminin başında olduğum Çeşme’ye ve Çeşme halkına zarar verecek hiçbir kavgaya girmem. Faydasına olacak her konuda kavga ederim. Çeşme 267 kilometrekaredir, bunun 250 kilometrekaresi devletin hüküm tasarrufu altındadır. Bunu iyi programlamak lazım. Ben imar planını yaparken hep ön görüşmeyle yaparım. Ham iken maliye ile görüşürüm, büyükşehir ile görüşürüm. Biz böyle düşünüyoruz, siz de görüşünüzü aktarın ortak bir anlayışta olalım geri dönmesin derim. Ben yaptım oldu mantığım yok. Uzlaşıyla altından kalkmaya bakarım.

ILICA PLAJI HALKA AÇILIYOR

Ilıca Plajı ile ilgili Bakanlığa Defterdarlık’tan, Milli Emlak’tan olumlu görüş gitti. Biz de iki tip plaj var, biri Milli Emlak’a ait olanlar diğeri Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın hakim olduğu plajlar. Biz Ilıca Plajı ile ilgili başvurduk sadece 6 metrekarelik bir büfe yapacağız. Her şey tek tip olacak, görevliler dahil. Maliye Bakanlığı’ndan olumlu görüş gelirse plajdaki tüm şezlonglar, gölgelikler ücretsiz verilecek. Ilıca plajının tamamı halka açılacak, ücretsiz olacak. Mevcut işgalci işletmelerin tamamı kalkacak. Ücret alınmayacak ama kapıdan kontrollü girilecek mangal yapmayacak, elinde tüple girmeyecek. Sadece plaj göreceksiniz, düzeni göreceksiniz. Kimse de kişi başı 40 lira, 50 lira almayacak. Bu yaz uygulamaya geçeceğiz.

HİÇ KİMSEDEN KORKMAM

Ben hiç kimseden korkmam, hayatımda hiç korku duymadım. Eşitlik ilkesinden kaymazsanız... Toplumun genel menfaatine bakarsanız… Ben bin kişinin değil, Çeşme’de yaşayan 39 bin kişinin menfaatine bakmışımdır. Ama herkese aynı mesafede yaklaşırım, birinin aşını işini kaldırırken diğerine de vermiyorum. Bunları yaparken direnç de olmaz çünkü eğer devlet istemezse hiç kimse bir şey yapamaz. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. İşgaldeki bir alanı kaldırır atarsın. Ilıca Plajı’nı örnek olarak göstereceğiz, halkın tamamının faydalanacağı bir yapı olacak. Halk soruyor, belediye neden plajları düzenlemiyor diye. Belediyeye devredilmediği için yapamıyor. Geldiniz denize giremiyorsunuz ama en temel hakkınız. Ilıca günübirlik misafirleri en yoğun ağırladığımız plajımız, bu nedenle çok önem veriyoruz ve bu plajdan başladık.

KALİTE GELECEK

Belediye rekabetçi değil, dengeleyici olmalıdır. Çeşme’de mutlaka özel bölgeler, Beach Club’lar olmalı. Ama insanların normalde de denizle temas edebileceği , belediyenin işletmesinde suyu bir buçuk liraya alabildiği yerler de olmalı. Çeşme’de kiralanan yerler var, Altınkum’da, Pırlanta plajında milyonlarca liraya bakanlıklar tarafından kiralanan yerler var. Ama sürdürülebilir değil. Gerekirse devlet belediyeden de para alsın ama ben 30 metre gölgeliği milyon liraya alamam. Çeşme’nin çok geniş bir sahil bandı var, özellikle güney sahillerinde üç dört yer kiraya verildi. Ama en azından kalanları belediyeye devretsinler, bütün derdimiz o. Ilıca plajına getireceğimiz kaliteyi diğer plajlara getirirseniz yoğunluğu da dağıtırsınız. Vatandaşın Çiftlik, Ovacık tarafına gidememesinin sebebi o plajlarda ihtiyacını giderememesidir.

TOKİ PAHALI SATTI

Her zaman söyledim Çeşme’nin konut ihtiyacı var. Konutu olmayan vatandaşlarımıza devlet uygun alanlarda uygun fiyatlarla konut yapmalıdır. Bizim TOKİ’de karşı çıktığımız lejantın yüksekliği ve seçilen alan idi. TOKİ ile başta kavga edilmeseydi o proje belediyenin de katkısıyla çok daha düzgün olurdu. Şimdi 1027 yeni konut geldi TOKİ’yle birlikte. Yeni bir yaşam alanı yaratılıyor. Ama TOKİ konutlarında fiyatlar yüzde yüz arttı, evler 185 bin lira ile 300 bin lirayı aşan fiyatlara ulaştı. Ödeyemeyip tıkananlar oldu.

Reisdere Çeşme’nin tam göbeği, Çeşme bundan sonra İzmir yönüne doğuya doğru büyüyecek. Biz de orada inşaat yapacağız çünkü belediyenin mülkiyetindeki tek yer orası. Benim başka şansım yok. Ama TOKİ istediği her yerde üzerine tahsis alabiliyor. Başka bir bölge seçme hakkı vardı. Reisdere’de aynı bölgede mahkeme kararıyla belediyenin üzerine geçen 1.200 dönüm bir alan var. Şimdi ben orada 400 konutluk bir proje geliştirdim. 98 metrekare, tek kat, Amerikan türü 300 metrekare içinde tek ev sahibi olunacak. 1775 sayılı kanunun genel hükümlerine uygun kişilere satılacak. Yasa kapsamında gelir düzeyi belli olan, konutu olmayan, ikameti Çeşme’de olan kişilere satılacak. Yasalarda şartlar belli zaten. Ama şu anda TOKİ’nin sattığı fiyatlarda olmayacak. Bugün benim diyen inşaat metrekaresi 1.000 TL’yi geçmez. Bir daire maksimum 100 bin lira yapar, 15 bin lira da arsası olsa 115 bin lira yapar. TOKİ yapılırken oradaki arsaların fiyatı 100-150 liraydı. Dolayısıyla TOKİ evleri pahalı sattı.

ISTAKOZ YERSEN...

Çeşme Yarımadası bu kadar büyük bir alanda turizmde ilerlemiş iken fiyatlar konusunda mutlaka serzenişler olacak. Sadece bayramda dokuz günlük tatilde otoyol giriş ve çıkışı 482 bin araç olmuş. Bu ne demek, dokuz günde Çeşme’ye iki milyon kişi girdi, çıktı demektir. Çeşme böyle bir cazibe merkezi. Fiyatlar yönünden baktığınızda her keseye göre fiyat var. Çeşme merkezde 35 liraya da yemek yersin, adam başı 400 liraya da yemek yersin. Ben her öğlen dışarıda yiyorum, on beş liraya da karnımızı doyurduğumuz yer var. Sunumu, alanı, malzemesi bazı yerlerde de farklı fiyat getiriyor. Ve böyle de olmalıdır. Istakoz yenen restoranda 50 liraya yemek yiyemezsiniz.

KAZIKLANDIK” ADİSYONU GELMEDİ

Bana dört köfteye 700 lira para ödenmiş bir tane adisyon getirsinler… İşletmeler bir fiyat deklare eder, bir menüsü vardır. Menüye yazılan fiyat dışında bir şey yazılırsa belediyenin yaptırım gücü çok fazla. Önümüzdeki yaz kesinlikle herkes menü hazırlayacak ve fiyatını yazacak. Üç yıl içinde bize belediyemize Çeşme’de bir tane “Bizi kazıkladılar” adisyonu gelmedi. Ne bana, ne de belediyeye gelmedi. Ama ne hikmetse Çeşme’de kullanılan bir konu. Bilmem ne marka içki şu kadara satılıyormuş, hamburger 220 liraymış. Adam menüsüne fiyatını yazmış, açıklamış. İçine de şunu koyuyorum demiş. Ben şahsen ne o hamburgeri yerim, ne de o parayı veririm.

ÇEŞME’NİN ÖNÜ AÇIK

Yunan adalarına yıllardır ben de giderim, hepsinde de yemek yedim. Hiçbir şekilde Çeşme içerisindeki mekan kadar düzgün mekan yoktur. Bizde müşteri beş tane bardak değiştiriyor. Biz de bir de içkideki vergiler fiyatı çok fark ettiriyor. Elma ile armutu karıştırmayacaklar. Çeşme’yi eşdeğer yerlerle kıyaslayacaksınız… Otel dediğinizde Çeşme’de 100 liraya da kalırsınız, 2 bin liraya da. Bakın Çeşme’nin önü çok açık. Biz dünya standartlarının üstüne çıkacak yerler yapmalıyız. Çeşme’de kişi başı 500-600 liraya yemek yenen yerler de olmalı, bu kitle burada var. Havyarından şampanyasına kadar verirsin ama bizler gibi normal vatandaşın da yemek yiyeceği yerler olmalı.

BUTİK TURİZMİ ÖNGÖRÜYORUZ

Çeşme’nin nimetlerine bakarsanız, yedi İyon kentinden biri, beşbin yıllık kazıların bulunduğu bir alan, altı marinası var, dünya standartlarında bir otoyolu ile 40 dakikada havalimanına ulaşıyorsunuz. İyi hamurlanırsa bu bölge dünyanın nadide köşelerinden biri olur. Eksiklikleri var mı, binlerce var. Mutlaka olacak. Devlet yatırımı da, belediyecilik hizmeti de hiçbir zaman bitmez. Biz Çeşme’de daha butik anlamda turizm öngörüyoruz. Katma değeri yüksek turizm yatırımları öngörüyoruz. Çeşme gelecekte çok daha fazla ileleyecek. Çeşme’nin geleceği çok parlak.

ENGELLERİ AŞACAĞIZ

Şifne’de belediyenin ciddi arazileri var. İki senedir o bölgede sit irdeleme çalışması yapılıyor. Bu bizi durdurdu. Büyükşehirin de yüzde 40 ortak olduğu termal kür ve tedavi merkezi olarak çizdiğimiz proje dünya mimarlık ödülü aldı. Şimdi bu projeyle ilgili 120 – 150 milyon lira arasında yatırım yapacağız. Ilıca’da da termal alanımız var, orada da projemiz olacak. Şu anda Büyükşehir Belediyemizin başladığı kanal ve su yatırımlarının tamamlanmasını bekliyoruz. Alt yapı bitmeden bir şey yapmak doğru değil. Seçim kampanyası boyunca ne söylediysem hangi engel olursa olsun tamamlayacağız. Engelleri aşarak tamamlayacağız. Çeşme merkezde Kervansaray, Kale, Cumhuriyet meydanını temizleyip halkın kullanacağı, belediyenin işleteceği özerk kafeler yapacağız. Merkezdeki bütün alanı da yine belediyenin işleteceği plaja çevireceğiz.

330 YENİ TAPU ALDIM

Parayla ilgili sorunum yok, hakikaten parayla ilgili sorunum olmaz. 7 milyon lira Alaçatı’dan biz getirdik, 21 milyon lira kasada vardı iki belediye birleşince toplam 28 milyon lira ile başladık. Ben bütçeyi seviyorum, belki eğitimimden kaynaklı bir şeydir. Biz bütçeyi kuruş kuruş yapıyoruz. Mesela ben denk bütçeye bayılırım. 2018 yılı için 157 milyon lira bütçe yaptık. Emlak vergisine zam yapmadık, neden? Paranın çokluğundan değil. Belediyelerin yeni kaynaklar yaratması gerektiğini düşünüyorum. Her şeyin vatandaşın üzerine yüklenmemesi lazım. Çok yüklenmemek ama anlamlı bir katkı da almak lazım. Yerel idare alacağı kararlarla aynı zamanda yaşayan insanlarını da desteklemelidir. Bunun için tasarrufu ön plana çıkarmak, savurganlığı önlemek lazım. Filanca inşaatın ruhsatından alınan parayı filan festival bütçesinden kullanmam. Parayı kaynağında kullanmak lazım. Siz yol kanal için aldığınız parayı o iş için kullanmalısınız. Bunu dengelemek lazım. Kullanılmayan para para değildir. Ben şu ana kadar Çeşme Belediyesi’ne ciddi tapu aldım. Herhalde 330 kadar tapu aldım belediyeye, arsa, tarla, bina aldım. Çeşme Belediyesi giderek daha çok tapu alacak, tapu zengini olacak.

YÜKSELEN MARKA ÇEŞME

İzmir’in turizmde gelişme noktası Gümüldür, Seferihisar, Urla, Karaburun, Çeşme’dir. Popülaritesi yüksek yerlerden biri Çeşme’dir, dünya literatürüne girmiştir. Ben hiç kimseyi rakip görmem, ben misak-ı milli sınırları içinde ülkenin her köşesinin popülaritesinin artması için çalışıyorum. İngiltere’den bir gazeteci grubu vardı geçen hafta, bölgeyi gezdirdik. Dün heyeti Urla’ya gönderdim bağları ve şarap evlerini görsünler diye. Bölgeye destektir, herkese de destek olurum bu konuda.

HİÇ BEACH CLUB’A GİTMEDİM

Belediyecilik yol, kanal, park hizmeti değildir. Biz 1 milyon 450 bin metrekare beton parke döşedik bu üç yılda bir kez bile anlatmadım. Bunlar temel görevler ama belediyecilik vizyon koymaktır. Biz şimdi Çeşme’de çeşme şemsiyesi altında markalar yaratmak için çalışıyoruz. Önemli olan o bölgenin ekonomik girdisini artırarak vizyonunu açmak. Çeşme çok pahalı o zaman herkesin 10 liraya karnının doyacağı aş evi mi yapalım? Benim konuğum Çeşme’ye müşteri olarak geliyorsa herkesi kucaklayacak alanlar yapmamız lazım. Ben de o pahalı yerlere gitmiyorum. Benim eşim halk plajından denize giriyor. Ben eğlenmek için hayatımda Beach Club’a hiç gitmedim, ailem de gitmedi. Ayrıca bu sene sadece bir kere denize girebildim.

EVE REZERVASYON YAPIYORUM

Biz genelde ailecek bir arada yaşıyoruz. Evde yemek değil ama salata türü şeyler yaparım. Ama kahvaltı sofrası hazırlamaya bayılırım, eşim Semra Hanım 30 senedir her şeyi hazırlıyor ben kahvaltı hazırlamışım çok mu? Zaten o da çok yoğun, mali müşavirlik yaptığı için evde de çalışıyor. Biz sevgili eşimle aynı sınıfta, aynı sıradaydık. Biz beraber büyüdük, aramızda bir kural vardır. Biri bağırırken biri susarsa kavga çıkmaz, bizde fazla bağrışma da olmaz zaten, vakit olmuyor (gülüyor). Eşim, zaman ayıramamdan şikayetçi oluyor tabii zaman zaman. Bayramda dokuz gün hiç evde olamadım, bayramda bile evde olmayınca sıkıntı serzeniş oluyor mutlaka. Telefonda da kısa konuşurum ama bazen espri yapıyorum eşimi arıyorum, “Aynı masa, aynı sandalyeyi istiyorum” diyorum, rezervasyon yapıyorum. Bu o akşam yemeğe eve gideceğim demek oluyor (gülüyor).

ÇEŞME YÜZDE 70 OLMALI

İki belediyenin birleşmesi olayı yaşandı Çeşme’de. 2014 yerel seçimlerinden önce ilk olarak Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) mevcut başkan olan abimizin (Faik Tütüncüoğlu) adı açıklandı. Ama asıl son kararı veren Parti Meclisi (PM) onaylamadan değişikliğe uğradı. İşin gerçeği kırılganlıklar yaşandı ve biz Çeşme’de 10 puan kaybettik. Yüzde 58 değildi hakkımız, kırgınlık 10 puana maloldu. Ben aday olduğumda tüm ilçe istifa etti. Biz seçimi kayyum heyetiyle yaptık. Bu bir sinerjidir, 10 puan o şekilde kayboldu. Kalan 30 puan da normaldir, 15 yıl belediye başkanlığı mutlaka bir karşıtlık yaratır. Belediyecilik her isteneni yerine getirmek değildir, 40 bin nüfuslu bir yerde bunun kırgınlıkları da olur. Geçen dönem CHP’li olup benim rakibime oy atan insan da var. Oluşmuş sözler var, meclis üyelikleri var. Aslında Çeşme’de yüzde 70’leri bulmalıyız, olmalıdır, olabilir.

HENÜZ BİRİNCİ DÖNEMİM...

Siyasi atmosferde şu günlerde genel olarak konuşulan ‘yorgunluk’ kelimesi var. Metal yorgunluğu bana uymuyor, çünkü bu benim Çeşme’de henüz birinci dönemim, daha dört dönemimiz var bundan sonra önümüzde (gülüyor). Ben yorulduğumu samimi olarak hissedersem, toplumda karşılığını bulamazsam onu bilirim. Siyasetçi bunu bilir, bir belediye başkanı bunu fark edemezse aptal olması lazım. O zaman da hiçbir şey bilmiyor demektir. Sokakta yoksa bu zaten kendini belli eder. O zaman aday olmayacaksın. Eğer kendinde güç buluyorsa, toplumda da karşılığı varsa devam etmelidir. Neden etmelidir? Bir meleke yakalıyorsun, görev süren devam ettiği sürece bir melekeyle yaşıyorsun. Pişiyorsun, ben şimdi projeyi de çok iyi okurum, yetkim olmamasına rağmen plan da çizerim. Belediye Başkanlığını öğrenmek diye bir şey var.

BELEDİYE BAŞKANLIĞINI BIRAKIRIM

20 senedir çoluk çocuğumla tatile gitmedim. Benim 30 ve 26 yaşlarında iki oğlum var, büyüdüklerini görmedim. 24 saat telefonunu kapatmazsan ve herkeste telefonun varsa bu zor bir görevdir. Ama aynı zamanda da büyük bir hazdır. Eser kazandırmak haz verir, Alaçatı’da bir lise yoktu bugün üç lise var. Bundan haz duyuyorum, bu alanı ben yaptım diyorsun. Bu bana çok anlamlı geliyor. 13 senedir üniversiteyi kazanan gençlerimizin elinden tutuyorum bu bana müthiş haz veriyor.Ben bir genci işe alırsam onur duyuyorum, bana oy atıp atmaması önemli değil. Belediye Başkanlığı hizmetten başka bir şey yapmak değildir. Hiç kimse bana şunu söyleyemez, “İşte kendi yerleriyle ya da eş dostuyla ilgili imar planı yaptı...” Yok öyle bir şey. Belediyede olduğum esnada gelip de görüşemeyen kimse de olmamıştır. Bugün AKP ilçe başkanıyla, MHP ilçe başkanıyla oturup konuşuyoruz. Söylüyorum size gelip “Biz partiliyiz, Çeşme Belediyesi’ne gittik Muhittin Dalgıç bizim işimizi görmedi, bizimle görmedi bize zarar verdirdi” diyen varsa bugün görevi bırakırım. Belediye Başkanlığını bırakırım.

SON YOLCULUK BEDAVA

Ben yaptığım işten onur da duyuyorum gurur da duyuyorum. Benim muhalefet de dahil hiçbir meclis üyem şu planı şöyle yapalım, şu adamı işe alalım diye bana gelmemiştir. Tarzımı bilirler. Bütün kararlarımız da oybirliğiyle alınır. Bugüne dek Sayın Genel Başkanımız beni iki üç defa aramıştır ama sadece bilgilenmek için aramıştır. Bütün Genel Başkan yardımcılarımız da sadece bilgi almak için aramıştır. Hiç özel bir istek gelmedi, gelse de yapmam zaten.

Beynime oturmayan bir şeyi mezardan babam çıksa “Bunu yap” dese kesinlikle yapmam. Her ilk meclis konuşmamda, “Eğer meclise Çeşme’nin hayrına olmayan bir şey getirirsem lütfen tümünüz hepiniz birden reddedin” derim. Bunlar kayıtta vardır. Ben belediye başkanlığından sonra da Çeşme’de yaşayacağım. Biz geniş bir aileyiz, ben ailemi utandıracak hiçbir şey yapmadım yapmam da. Ben 5 bin lira maaş alacağım diye belediyede görev yapmıyorum. Bineceğim çok araba, oturacağım çok koltuk var. Rahmetli dedemin, babamın bıraktığını çok büyütmedik metraj olarak belki ama parasal değeri çok yükseldi. Bana para lazım değil ki, bana bire iki bir yer (mezar alanı) lazım onu da belediyeler son yolculukta bedava veriyor.

AZİZ BEY “YOKUM” DERSE...

Aziz Kocaoğlu sokakta vardır, toplumda karşılığı vardır. Aziz Bey tekrar aday olmalıdır. Aziz Bey toplumun her kesimine eşit mesafeyle gidiyor. Çeşme’ye verdiğiyle Kemalpaşa ya da Torbalı’ya da aynısını veriyor. Bu yapıdaki insanlar durmalı, görevlerinde kalmalı. Metal yorgunluğunun içeriği nedir? Hangi anlamda kullanıyorlar bunu açmak lazım. Ben Aziz Kocaoğlu’nda metal yorgunluğu görmüyorum. 25 senenin üzerinde aktif olarak siyaset yapıyorum, Aziz Bey’i sokakta görüyorum, sokakta var.

Eğer Aziz Bey “Yokum” derse CHP de bir panik yaşanmaz ancak bir kaos olur. O da doğaldır, insanlar aday olurlar. Ama Aziz Kocaoğlu adaylığını açıklarsa yanında başka bir kişinin aday olması mümkün olmaz. CHP içinde Muhittin Dalgıç gibi de, Aziz Kocaoğlu gibi de bin tane adam çıkar. Bu çok ayrı bir şey ama ben sokakta kendinde o gücü buluyorsan zaten o dengeyi bozmayacaksın diyorum. Adaylar çıkmaz değil, olacaktır ama Aziz Bey “Adayım” derse bu yapı sadece açıklamada kalır. Benim görüşüm bu şekilde... Aziz Bey eğer bugün “Ben yokum” derse CHP’de 25 tane aday çıkar. Bu bir kaostur, CHP zarar görür.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 24 Ekim 2017 Salı 08:47
bu çeşme ne menem şeymiş arkadaş. Didim'in bir koyu bile çeşmenin herşeyine bin basar. çeşme'de çeşme. Duyanda memlekette başka yer yok sanacak. sıradan haftasonu sayfiye kasabası çeşme. daha yeni petrol tankeri battı heryer petrole bulandı.
 Muhalif
 23 Ekim 2017 Pazartesi 21:52
Bu arada parti içi yarış partiye hareket katar. Önseçimle değil de atama ile geldiğiniz için bunları bilmemeniz normal. Önseçim olsun 100 aday cıksın. Bu adaylar gitsin partilinin ayağına sorununu dinlesin , kapısını çalsın. Oylar her türlü artacaktır. Ve böyle bir seçim sonrası başkanlar delegeleri ayağına çağırıp ayar veremeyecekler. Mahallede bir sorun oldumu delegeler başkanlara ulaşıp anın da müdahale ettirecekler. Hizmet hızlanacak oylar çoğalacak. Ön seçim dışında atama ile 25 aday çıkarsa tabi kaos olur. Çıkar çatışmalarınız yüzünden takım elbiseli klas beyfendiler kafa göz birbirine dalar. 2014 yerel seçimlerine bakın Anlayacaksınız.
 Muhalif
 23 Ekim 2017 Pazartesi 21:46
Hahaha aziz bey sokakta karşılığı varmış. Kim görmüş Aziz beyi de sokakta karşılığı olsun. Bırak Başkan bu işleri. Aziz bey aday olamazsa hiç biriniz kalamayacaksınız o koltuklarda. Verin gazı bakalım. Ön seçim olmadıkça bir şansı var Aziz beyin dolayısıyla sizin de. Ama bu böyle gitmez. Bu partili bunların hesabını elbet hepinize soracak bir gün.
 Semiha
 23 Ekim 2017 Pazartesi 21:01
Ilicada oturan vatandasim neden cesmeye ala catiya onem varda ilicaya yok ornek veriyorum kokan kanallara bakin kokusundan gecilmiyo orilicayada onem verinki turizim alani olsun
 sezarın hakkı sezara
 23 Ekim 2017 Pazartesi 19:14
Röportaj dan şunu anlıyoruz sayın başkan Alaçatı port ta oturabilecek kadar zenginmiş. mazallah alaçatı portta 1+1 ev fiyatı 250.000 € dan başlıyor :D
 Keskin bıçak
 23 Ekim 2017 Pazartesi 16:57
Çeşmede kanalizasyon hizmeti yok.ama atık su bedeli alınıyor.Hani ADALET HAK HUKUK nerede....Tokilere Çeşme peşkeş çekiliyor.Ardıç Mevkiine yapılan 7 katlık rezidansın açıklamasını bekliyorumBu ruhsat nasıl verildi.Turizm işletmesi olması durumunda bile 5 kat imar var.Rezidans Turistlik tesis de değil. Bu hukuksuzluklarla zaten Sayın Dalgıçın tekrar adaylığı hayal.....
 Çeşme...
 23 Ekim 2017 Pazartesi 16:04
Sayın Başkan, temizlik için daha fazla özen gösterelim. Çeşme bahsettiğiniz gibi özel bir bölge. Ona göre de yeni temizlik araçları yatırımı yapılmalı. Alaçatı'da taşların arası sigara izmariti dolu olmamalı. Bu tip yerler için vakumlu araçlar kullanılabilir. Ayrıca, ara sokakların temizliği için de, daha da küçük otomatik süpürgeler gerekli. Teşekkürler...
 muhalif
 23 Ekim 2017 Pazartesi 12:15
ben şahsen ılıcada yaşayan biri olarak başkan dalgıçtan memnun değilim. ılıca plaj zaten halka açık, şenzlog paeası vermek istemeyen zaten plaj sandalyesi ve şemsiyesi ile geliyor.ılıcaya hiç bir hizmeti yok, ılıcayı daha düzenli ve cazibeli hale getirecek dokunuşlar yok, 7-8 tahta saksı ile belediyecilik olmaz.Türkiyenin belkide dünyanın en güzel denizi çeşmede ama çevre düzenlemesi yok,çeşme tanıtımında ılıca plajının fotoğrafını kullanıyorsanız o zaman ılıcanında hakkını vermeniz gerekir....
 izmirli
 23 Ekim 2017 Pazartesi 11:38
Sayın Başkan panik yaşanmaz kaos olur nedemek analayamadık. Bence Aday olmasa hiç birşey olmaz.
 ayhan
 23 Ekim 2017 Pazartesi 11:30
tebrikler fatih yapar tebrikler hanzade unuz röpörtaj harika olmuş muhittin başkan agzına sağlık çok samimi çok dogal konuşmuş gelecek nesiller sizin gibi başkanları hep konuşacak çeşme hak ettiği marka değeri sizinle bulacak muhittin başkan bornovadan saygılar selamlar..
Diğer Röportajlar