GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
24 Eylül 2020 Perşembe 20:04

Ümit Yaldız'dan İYİ Parti yorumu: Mutsuzlar partisi!

Kurultayda bazı isimlerin çizik yemesini değerlendiren İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Yaldız, "İYİ Parti, zaten merkez sağda bir parti değil ki, bu çizik operasyonundan sonra merkez sağ parti olma hedefinden uzaklaşsın... İYİ Parti, MHP ve CHP'de mutsuz olanların kurduğu bir partidir" dedi.

EGEDESONSÖZ / İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü  Ümit Yaldız, Sonsöz TV'ye konuk oldu. Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Yaldız, gündeme dair değerlendirdi, İntegral'in anket sonuçları hakkında bilgilendirdi.

İYİ PARTİ'Yİ İLK KEZ BU KADAR İYİ GÖRDÜK

Siyasetin bir süredir kutuplaşmanın etkisinde olduğunu ifade eden İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, İYİ Parti'yi ilk kez bu kadar iyi gördüklerini belirtti. Yaldız; "Bir süredir araştırmacıların söylediği bir şey var. Siyaset, bir süredir kutuplaşmanın etkisindeydi. Siyaset, pat noktasında. Dondu kaldı. Bizim yaptığımız araştırma, AK Parti yüzde 25, ortağı MHP ile yüzde 32 bandında görünüyor. Başlangıç tabii ki bunlar. Muhalefet ve iktidar cephesine baktığınızda değişen bir şey yok. Ne değişiyor? Değişen İYİ Parti'nin giderek toparlanması. Biz araştırma şirketi olarak 6 ayda bir İzmir'in nabzını ölçüyoruz. İYİ Parti'yi ilk kez, Meral Akşener ve merkez sağın etkisi ile birlikte bu kadar iyi gördük" ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİ'DE KARARSIZ ORANI DAHA AZ

"İzmir'de İYİ Parti tabanında daha az kararsız olduğunu görüyoruz. Seçmeni tanımlamaya çalıştığımızda MHP'den Bahçeli'yi beğenmeyen ile CHP'den Kılıçdaroğlu'nu beğenmeyenlerden İYİ Parti'nin oluştuğunu görüyoruz. MHP ve CHP'nin mutsuzları, orada buluştu. Yani Mutsuzlar Partisi'dir, İYİ Parti... Eskiden, kendi partilerinden memnun olmayanlar hep bir arayıştaydı zaten... İYİ Parti ilk kez net bir yükseliş ortaya koyuyor. Tabanındaki kararsız oranı diğer partilere göre daha az. Bizim tespitimize göre yüzde 12'lerde konumlanıyor."

SAHAYA ÇIKAN LİDER, KAZANIYOR

"İYİ Parti'de, son süreçlerde Meral Akşenir'in politikası çok önemliydi. Türkiye'de siyaset lider odaklıdır. Covid'e rağmen Anadolu'yu gezerek, esnafı dinledi Akşener. Bunu vatandaş görüyor. Diğerleri nerede? Ya oturdukları yerden ya da sosyal medyadan bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sahaya çıkan kazanıyor. İYİ Parti'nin, siyasetler arasında paylaşılamama durumu da var. Dediğimiz gibi siyaset kilitlendi. Bu kilit nasıl açılacak? Taşlardan biri yer değiştirerek! Bunu sayın Bahçeli denedi ,Meral Akşener'i MHP'ye çağırarak. Bu davete Akşener'in cevabı önemliydi. Daha sonra ne oldu? İYİ Parti'ye bakış değişti."

EN ÖNEMLİ SORUN, EKONOMİ VE İŞSİZLİK

"Yaptığımız anketlerde en büyük sorunun işsizlik ve ekonomi olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Biz bu düzeyde bir araştırmayı Şubat ayında da gerçekleştirdik. Bunların bir bölümünü kamuoyu ile paylaşıyoruz, diğerlerini ise paydaşlarımızla paylaşıyoruz. Türkiye'nin en önemli sorunu nedir diye sorduğumuzda işsizlik ve ekonomi cevabını aldık. Bu soruya, işsizlik ve ekonomi diyenlerin oranı,  yüzde 60. Burada dikkat çeken bir başka nokta, CHP tabanına göre bu oranın yüzde 70 olması..."

"CHP, SORUNLARI ÇÖZER" DİYENLER, YÜZDE 18

"İzmirli seçmene ülke sorunlarını hangi parti çözer, diye soru yönelttik. Burada dikkat çekici olan, AK Parti ve MHP seçmeninde yüzde 50'ye yakın benzer cevap vermiş olması… Bir çeşit, artık net olan büyük bir gerçekliğe dönüşen sorunların ekonomi ve işsizlik olduğunu söylüyor. Aynı şekilde AK Parti seçmeni de. Buradan hareketle bir soru yönelttik. Ekonomi ve işsizlik yüzde 60 ama yüzde 40'da var. Bu da eğitim ve demokrasi… Soruyoruz ve diyoruz ki, bu sorunları AK Parti hükümetinin çözebileceğine inanıyor musunuz? Cevap yüzde 62 hayır, yüzde 32 evet. Nereden baktığınız çok önemli. Zaten İzmir'de yüzde 62 gibi bir hayır oyu var. Uzun yıllardır AK Parti iktidarına yüzde 60 üzerinde bir muhalefet var. Ancak yüzde 32'lik kesim, AK Parti çözebilir, diyor. Asıl can alıcı nokta bir sonraki soru. Yüzde 62'ye, yani AK Parti sorunları çözemez, diyen kesime, 'Sorunları kim çözer?" sorusunu yönelttik. Cevap, yüzde 53 oranında 'hiçbiri', yüzde 6 oranında da 'fikrim yok' idi. Yani yüzde 40 gibi bir yanıtlar toplamı kalıyor. Yani tek başına CHP çözer cevabı verenlerin oranı, AK Parti sorunları çözemez diyen  yüzde 62'nın içinde, yüzde 18.8 olarak kalıyor.CHP ve İYİ Partili diğer seçenekleri topladığımızda yüzde 36...

Türkiye'de 2 farklı siyasi kutup olduğunu görüyoruz.  Ben bu soruya verilen cevaplardan sonra diyorum ki, Türkiye'de 3 farklı kutup var. Bunlar Millet İttifakı, Cumhur İttifakı ve hepsinden umudu kesmiş, üçüncü bir grup. Hiçbir cevabının bu kadar büyümüş olduğuna baktığımızda, en büyük oranın umutsuzlar olduğunu görüyoruz. Giderek siyaset kurumuna güven azalıyor. Güven erozyonu ile ortaya çıkan bir tablo bu. Yıllara vuran bir siyasi güvensizliğin sonucudur aslında."

SEÇMEN OY VERDİĞİ PARTİYE GÜVENMİYOR

"Seçmenler özgüven problemi yaşamıyor, güven sorunu yaşıyor. Seçmen, mutsuz. Geçtiğimiz günlerde Bekir Ağardır, çok önemli bir cümle kullandı. Evet insanlar mutsuz ancak tercihlerini değiştirmiyorlar, dedi. Peki neden değiştirmiyorlar?  Muhalefet seçmeni de mutsuz. CHP seçmeninin yarısı, kendi partisinin sorunları çözemeyeceğini ifade ediyor.  CHP'nin tüm organlarının, İzmir gibi kalesi bir kentte bu inanç düşüklüğü ile mücadele etmesi lazım. Seçmen, oy verdiği partiye güvenmiyor. CHP'nin iktidara gelmeye gerçekten niyeti varsa, ülkenin sorunlarını nasıl çözeceğini kalem kalem belirleyip bunu açıklaması lazım. İYİ Parti yükseliyor, dedik. Millet İttifakı'nın yükselen değeri İYİ Parti'dir."

METROPOL'DE MANSUR YAVAŞ BİRİNCİ

"Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili de araştırma yaptık. Şubat ayında yaptığımız çalışmada 2023 için şimdiden aklınızda olan bir aday var mı, diye sormuştuk. Şimdi ise Millet İttifakı'nın, Cumhur İttifakı'nın adayı kim olmalı, diye sormuştuk. "Fikrim yok" yanıtının Cumhur İttifakı cephesinden ondan dolayı çok geliyordu.  Şubat'ta sorduğumuzda Ekrem İmamoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan cevabı vardı. Şimdi sorduğumuzda ise İmamoğlu seçeneğinin yüzde 13 civarına düştüğünü görüyoruz. Yani İmamoğlu artık Millet İttifakı'nda tek seçenek değil. Biz bu araştırmayı İzmir'in 16 ilçesinde gerçekleştirdik. Buradan çıkan sonuçlardan biri, İmamoğlu'nun rakipsiz olmadığı yönünde. Diğer aday Mansur Yavaş, 'Arap Atı' gibi gerilerden gelip öne geçmiş durumda. Metropol alanlarda Yavaş birinci sırada. İmamoğlu ile Mansur Yavaş'tan birine oy vermem, diyenler de Mansur Yavaş'a karşı daha az kutuplaşma olduğunu gösteriyor.

Bu durum, Pandemi sürecinde Yavaş'ın performansı ile açıklanabilir. Bir de Muharrem İnce olayı var. İnce, iddiasını yeniden ortay koydu. Potansiyeli yeniden uyandırdı ve yüzde 13'lük bir karşılığı var.  Muharrem İnce seçeneğinde AK Parti ve MHP seçmeninin 'oy veririz' dediğini görüyoruz. Cumhur İttifakı'nın, Muharrem İnce'ye, biraz hareket oluşturmak ve CHP'yi bölmek için oy veririz, dediğini görüyoruz. CHP'de yüzde 20'lik bir kesimin ciddi anlamda aklının karıştığını ortaya koyduk. İnce'yi biraz da Cumhur İttifakı cephesinin yüreklendirmesi söz konusu."

ARAŞTIRMA,PAHALI BİR İŞTİR

"Türkiye'de anketlere karşı güven sorunu yaşanıyor. Güvenilir anket şirketleri de var elbette. İntegral,güvenilir olanlardan biridir. Zaman zaman biz de belediye başkanlarını sorguluyoruz. Belki önümüzdeki günlerde yine böyle bir çalışmamız olacak. Ancak şu çok önemlidir. Türkiye'de her sektörde olduğu gibi güven sorunu, anket alanında da var. Araştırmaların hangi amaçla yapıldığı çok önemlidir. Finansmanının kim tarafından sağlandığı da çok önemlidir. Araştırma pahalı bir iş. Adam açıklıyor, 30 ilçede filanca anket yaptık, diye. O firmaların öyle bir kapasitesinin olmadığını biliyorum. Bazı araştırma şirketleri internette sorguladığımızda, balon anketlerini görüyoruz. Tabii ki bir belediye başkanının hoşuna gider, birinci olmak! Belediye Başkanları şunu bilsinler ki, sosyal medya hesabından açıklanan bu anket sonuçlarını vatandaşlar yemez. Hatta ters teper. Araştırma neden yapılır? Araştırma, ben falanca belediye başkanını geçtim, ondan daha iyiyim, diye yapılmaz; o kentin sorunlarını görmek, belediyenin performansını ölçmek için yapılır."

İNCE, CHP'Yİ TAM ORTADAN BÖLDÜ

"Şimdi araştırma sonucu var. Muharrem İnce, eğer parti kurarsa, CHP oylarını tam ortadan bölecek. Vatandaşlara "Muharrem İnce Parti kurarsa, oy verir misiniz?" diye sorduk. CHP seçmeninin yüzde 26'si, kesinlikle oy veririm, ya da, oy veririm, diyor. Sadece CHP'den yüzde 10 alarak başlıyor. CHP'nin seçmeninde yüzde 30 da kararsız var ve bu kesimin yüzde 50'si de 'oy vermem' diyor. Böyle bir durum var. Muharrem İnce, daha yola çıkarken seçmenin yarışının kafasını İzmir'de karıştırmış durumda. İzmir'de neden böyle? İzmir, CHP'nin 20 yıllık muhalefet sürecinden yorgun bir şehir. Yöneticileri ile ilgili mevcut beğeni sorunu var İzmir'in ve bir arayışı söz konusu İzmirli seçmenin... Yeni olan, kendini öne çıkartan kişiler, kararsız kesimde öne çıkıyor. Ayrıca daha önemlisi İzmir, bir Rumeli Balkan kenti. Kentin demografisi ile İnce arasında bir bağ var. Dolayısıyla bunun da bir ekstra oranlara yansıdığını düşünüyorum. Mevcut siyaset, donuk bir zeminde gidiyor. Yeni bir şey yok. İnsanlar bir umut arıyor, bir hareket arıyor. Muharrem İnce de sokaklarda. Dolaşıyor… Dolayısıyla bir şekilde siyasette yeni olan, iddialı olabilecek, kentin dokusuna da oturabilecek kişilerin çıkması yüksek ihtimal."

BU DİLİN VE ÜSLUBUN KARŞILIĞI YOK

Devlet Bahçeli'nin Tabipler Odası kapatılsın, çıkışını da değerlendiren Ümit Yaldız, bu söylemin ne MHP'ye, ne de Cumhur İttifakı'na bir şey kazandırmayacağını söyledi. Yaldız; "Bu tavra doğru demek mümkün değil. Devlet Bahçeli, bir süredir Cumhur İttifakı ile birlikte yürüdüğü süreçten itibaren İzmir seçmeninin zor tanıyacağı bir siyasetçi haline dönüştüğünü görmekteyiz. Bu tip açıklamaların, MHP'ye katkısı olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta ne kadar şeffaf olursak, fotoğraf ne kadar acı olursa olsun, o kadar önlem alırız. ABD açıklıyor sürekli… Bizim pandemi sürecinde yaptığımız tüm çalışmalarda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'nin en güvenilir insanı konumundaydı. Bu konuda bugün gelinen noktada aynı oranları göremiyoruz. İzmir'de yüzde 90 oranında, Sağlık Bakanı'na  güvenildiğine dair veriler vardı. Ancak bu oranın düştüğünü düşüyorum. Belediye başkanları belirli rakamlar verirken, Sağlık Bakanlığı'nın verdiği düşük veriler kafaları karıştır. 2021'e yürüdüğümüz bu dilin ve üslubun karşılığı olmadığını düşünüyorum."

MERKEZ SAĞ SİYASETİ BİTTİ

"İYİ Parti Kurultayı'nda gerçekleşene çizik operasyonu sonrası, İYİ Parti'nin merkez sağ parti olma hedefinden uzaklaştığı iddialarına katılmıyorum. Benim takıldığım tek nokta, İzmir'deki siyasetçilerin bir kısmını tanıyorum. Merkez sağdan uzaklaşıyor veya MHP'lileşiyor, görüşü için çok erken. Böyle bir tez, bana bilimsel ve doğru gelmiyor. İYİ Parti kurulmadan önce, çok daha büyük potansiyele talip olabilirdi. İYİ Parti, MHPvari bir parti olarak kuruldu zaten. Kurulur kurulmaz da belirli bir oya indirgedi kendini. İYİ Parti, Bahçeli'yi sevmeyenler kulübü gibi kuruldu. Burada merkez sağ, Aytun Çıray'la mı temsil edilecekti sadece? Belki merkez sağ figürüne uygun yeni isimler, genç isimler vardır. Zaten Türkiye'de merkez sağ siyaseti bitti. Kutuplaşmanın etkisinde buna talip olanlar var ancak bu bitti. Yeniden tanımlamak gerekiyor. Merkez sağ, 20 sene önce merkez hükümetin küçük bir parçası olarak vardı. Sonra görüldü mü? Hayır. Yeniden belki bir alan yaratmak, yeniden siyaseti tanımlamak gerekiyor. Merkez sağ, hikaye . 35 yaş altı seçmen diye bir kesim var Türkiye'de, artık kimsenin ulaşamadığı bir kesim. Oradan hareketle Türk siyasetinin yeniden kalıplaşması lazım. İYİ Parti MHP'lileşiyor mu? Evet, zaten MHP'liydi. Vitrindeki 10 kişiden 8'i, MHP'den tanıdığımız isimlerdi. Beni tek endişelendiren, İYİ Parti'nin yönetiminde İzmir'in olmayışı. Bu olumsuzluk, bence seçmene yansımaz. Yılarca CHP'nin de AK Parti'nin de İzmir'den hiç kimseyi yönetime almadığı dönemler oldu. Siyaset bilimci Tanju Tosun hocamızın tespitlerini tartışacak biri değilim. Onun tezlerine antitez oluşturacak da değilim. Çizik operasyonunun, güç devşirme anlamı taşıdığını düşünmek mümkündür. Koray Aydın'ın, Teşkilat başkanı olarak GİK'teki ağırlığını korumak istemesi sürpriz değil. Şu an Meral Akşener, gücünü partiden değil, halktan alıyor. Belki de teşkilatlarda Koray Aydın daha güçlüdür, onu bilemem."

AK PARTİ SEÇMENİ KAPILARINI GELECEK PARTİSİNE KAPATTI

Yeni kurulan DEVA Partisi ve Gelecek Partisi'ni de değerlendiren Ümit Yaldız, İzmir'de DEVA'nın bir adım önde olduğunu söyledi. Yaldız; "Siyasette yüzde 1 bile önemli. Kilit partiler konumuna ulaştırabiliyor, yüzde 1... Biraz oraya oynuyor, yeni kurulan iki parti. İki parti de ittifaklar konusunda kilit noktasına oynuyor gibi geliyor bana. İktidar partisi olma konusunda bir iddialarına gelince... İzmir'de öyle bir başarıya ulaşma durumları yok. DEVA'nın, biraz daha yüksekte olduğunu görüyoruz. Belki Anadolu'da da Davutoğlu aha kıymetli gözüküyor olabilir.  Ancak burada farklı olan, yeni bir parti ancak eski siyasetçilerle kurulan partiler olması. Ancak iki partinin liderlerinin üzerinde geçmişin sorumlulukları ve günahları var. İzmir özelinde AK Parti seçmeni kapılarını bu iki partiye de kapatmış görünüyor. Çok ufak oranda, mutsuz kişiler topluluğunun DEVA ve Gelecek'e baktığını görüyoruz. Ekonomi Bakanlığı yapmış ve görece daha başarılı performanslar sergilenen dönemde bulunmuş olması, Babacan'ı öne çıkarıyor.Halen üzerindeki vesayet şemsiyesi kaldırılmış gözükmüyor."

ÜMİTLERİNİ KIRMAK İSTEMEM AMA...

"Gelecek Partisi'nin İzmir'de Büyükşehir ve 30 ilçeyi alma hedefi olduğunu okudum. Siyasette hedefiniz büyük olacak ancak bu biraz değil, bayağı büyük bir hedef olmuş. Benim gördüğüm şu anda İzmir'de seçmen, 30 ilçeyi de Gelecek Partisi'ne verecek konumda değil. Bir ümit kırmak istemem. Özellikle yeni yola çıkan siyasi partilerin işi zor. Bu kadar iddialı olmalarından dolayı, demokrasi adına her birine teşekkür ederim ayrı ayrı ama bugün halk, gümbür gümbür beklemiyor Gelecek Partisini. Bekir Ağırdır'ın iddiasını yenilemek istiyorum. Yeni seçmeni şuna benzetiyor. Evinde ister kiracı, ister ev sahibi olsun, evinde mutsuz ve yeni bir ev arayışı var. Bunu nasıl giderebiliriz? Daha uygun bir ev bulduğunda tabii ki... Yani daha uygun bir parti bulmadan kimse partisinde taşınmaz. Şu an bu arkadaşların kurdukları partiler mevcut evlerinden daha cazip değil."

TUNÇ SOYER, SON 6 AYDA ÇOK OLUMLU İVME KAZANDI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in performansını da değerlendiren İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, pandemi sürecinde Soyer'in tanınırlığının arttığını söyledi. Yaldız "Aslında olağanüstü koşullarda geçen 1.5 yıldan bahsediyoruz. Bence 23 Haziran'da başlıyor bu süreç... Kabuller, kutlamalar derken, Başkan, o tarihlere işlere başlayabildi. Tunç Soyer ile araştırmalarımız, çalışmalarımız var elbette. Kamuoyuna açıklamadık, açıklamayı şu an düşünmüyoruz. Şu kadarını söyleyebilirim ki, son 6 ayda çok olumlu bir ivmesi var. Özellikle pandemi sürecinde, süreci başarıyla yürütmesinden kaynaklı olarak. Herkese ulaşma gayretiyle, herkesi geçmiş durumda. Giderek daha fazla tanınıyor. 30 ilçenin çoğunda tanınırlık sorunu vardı, seçimden önce... Oralara hizmet götürdükçe, ağırlığını hissettiriyor. Daha 1.5 yıllık bir belediye başkanı için çok keskin yorumlar yapmak doğru değil. Ancak bir araştırmacı olarak, Soyer'in iyi gittiğini söyleyebilirim. Belki seneye daha net ifadeler kullanabiliriz. Aziz Kocaoğlu da, ben bir fotoğraf çekeceğim, demişti. İlk geldiğinde metropolde 9 ilçe vardı, sonra 30 ilçe oldu. Bu kadar büyük yelpazeli bir şehirde görev yapmak çok kolay olmasa gerek."