Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İzmirli ünlü siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, son günlerde sıkça telaffuz edilen erken seçim söylemlerini değerlendirdi. Prof. Tosun, ekonominin kötüye gittiği, insanların geçim sıkıntısının arttığı, işsizlik oranlarının yükseldiği bir ortamda erken seçim bekleyen kesimin beklentilerinin gerçekleşme ihtimalinin olmadığını öne sürdü.
ERKEN SEÇİM ŞARTLARININ HİÇBİRİSİ YOK
Erken seçimlerin yapıldığı dönemlerdeki şartlara değinen Prof. Tanju Tosun, şu bilgileri aktardı: "Türkiye'nin erken seçim deneyimlerine bakıldığında, 1957'den 1983'e kadar, erken seçim olmadığını görüyoruz. 90'lı yıllarda sık sık erken seçime gidildi. Neden erken seçime gidiliyordu? İktidar partisi, siyasi konjonktür kendi lehine işlediğinde, erken seçime giderdi. Genel başkanını, genel seçimlere yakın sürede değiştiren bir siyasi parti, eski parti liderinin etkisinden kurtulmak, yeni liderin partide gücünü pekiştirmesini sağlamak için erken seçime giderdi. Koalisyonda bir anlaşmazlık olduğunda erken seçime gidilirdi. STK'lar ve kamuoyunun erken seçim baskısı da etkili oluyordu. Geçmişte askeri vesayet döneminde bu yönde baskı olabiliyordu ama o dönemler bitti. Bugün, bunların hiçbiri yok. Mevcut koşullar altında iktidar, bence erken seçime gitmeyecektir. Özellikle koşulların kendi lehine olduğunu görünceye kadar, erken seçimi gündeme getirmeyecektir. Bugün muhalefet erken seçim istiyor ancak Meclis'te erken seçim yaptıracak sayısal üstünlüğü yok. Toplumsal talebin de çok az olduğunu görüyoruz. Yani ufukta erken seçim görünmüyor."
İTTİFAKLAR, SADECE ARİTMETİK BİRLİKTELİĞE DAYALI
Prof. Dr. Tanju Tosun, olası bir seçimde bugünkü ittifakların devam edip etmeyeceği yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi:
"İttifakların, bundan sonraki seçimlerde de devam edeceğini düşünüyorum. İttifakların belirli bir sosyolojik, politik dinamiği yok. Sadece aritmetik birliktelik var. Siyasette aritmetik birliktelik, zaman zaman sosyolojik ve politik gerekçelerden de önemli olabilir. Son yerel ve genel seçimlerde bunu gördük. AK Parti iktidarına karşı aritmetik gereklilik söz konusuydu. Bu tür ittifakların, aritmetikten ziyade, sosyolojik ihtiyaçlara ve politik gerekçelere dayanması lazım."
O PARTİLERLE İTTİFAK, BİR ŞEY KAZANDIRMAZ
CHP'nin, olası bir erken seçime tek başına girmesi ve siyasi hayatımıza yeni giren DEVA ve Gelecek Partisi ile Saadet Partisi''nin de içinde olacağı bir ittifakla yola çıkması şeklinde senaryolardan ne gibi sonuçlar çıkacağına dair de görüş bildiren Prof. Dr. Tanju Tosun, "Ulusal düzeyde yapılan güvenilir kamuoyu araştırmalara bakıldığında, CHP'nin oyu düşmüyor" dedi ve ekledi:
"CHP oyları düşmüyor ama beklendiği ölçüde de yükselmediğini görüyoruz.Pek çok yerde ittifaka ihtiyaç duyacağı ortada. CHP'nin, ittifakla seçime girmesi, lehine olacaktır. CHP'nin, DEVA ve Gelecek Partisi ile ittifak yapması, çok fazla değişiklik getirmez. Yine ulusal ölçekte yapılan güvenilir kamuoyu araştırmalarına göre, Gelecek Partisi ve DEVA'nın, Türkiye seçim coğrafyasında yüzde 1, bilemediniz yüzde 2 gibi bir oya sahip olduğunu görüyoruz. Belki Orta Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da bir kıpırdanmaya yol açabilir. Oralarda da AK Parti'nin güçlü olması nedeniyle, büyük partilerle birlikte girmedikleri bir seçimde, herhangi bir varlık göstermeleri mümkün görünmüyor. Üzerinde konuştuğumuz bu ittifakın,aritmetik gerekliliğin üzerine, önümüzdeki süreçte demokrasi birlikteliğine dayalı bir anlayış içinde olması gerekir. Böyle bir ittifakın seçmen nezdinde kredibilitesi daha yüksek olacaktır. Özgürlükler, demokrasi ve kapsayıcı ortak değerlerde buluşarak ittifak yapan partiler, daha başarılı olacaktır."