EGEDESONSÖZ- Uzun yıllardır İzmir’in en önemli sorunlarından biri olan ve aynı zamanda İzmir’i ekonomik ve çevre yönünden büyütecek İnciraltı ve Bahçelerarası için; İnciraltı Gelişim Derneği'nden (İNGEDER) çok önemli açıklama geldi.
İNGEDER Başkanı Tayfun Karabulut, bölgenin bazı kesimlerinde sulardaki borlanma nedeniyle tarım yapılamadığını hatırlatarak, kalan yerler için de yaptırdıkları son su analizlerinde de bölgede şiddetli derecede Klor (CI) ve çok fazla miktarda tuz (EC) tespit edildiğini söyledi.
Geçtiğimiz aylarda bazı toprak sahiplerinin, 'sular çok tuzlandı, ürünler bozuluyor' şikayetleri üzerine dernek olarak harekete geçtiklerini anlatan Karabulut, “Tarım Bakanlığı'nın anlaşmalı olduğu bir laboratuvarda tarım amaçlı kullanılan suyumuzun analizlerini yaptırdık. Çıkan sonuçlar, kullanılan suda şiddetli derecede klor ve fazla derecede tuzlanma olduğunu gösterdi. Bu sadece mevsimsel tarımı değil, bölgemizde dikili olan ağaçlarımızı da etkileyecek derecededir” diye konuştu.
İnciraltı ve Bahçelerarası çevresinde sürmekte olan İzmir’in önemli ulaşım projeleri sürecinde yeraltında dökülen betonların bölgede tarımı bitirme noktasına getirdiğine vurgu yapan Karabulut, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bölgede tarım zaten son noktaya gelmişti. Şimdi de sulardaki tuzlanma nedeniyle tamamen bitmiştir. Tarım yapılamayan bu bölgenin bir an önce planlamalarının yapılıp sağlık turizmine kazandırılmasının zamanı çoktan geldi, geçiyor bile.
İnciraltı 5’inci nesil toprak sahibi olarak bizler de atalarımız gibi kahrından ölenler arasına katılmak istemiyoruz. Yok olup gitmemek için yüksek perdeden çığlık atıyoruz. Bu çığlığımız kişisel değil. Aynı zamanda İzmir’in kalkınması ve istihdamın artırılması içindir. Gazetelerde işsizler ordusuna bir çok kişinin daha katıldığının manşetlere çıktığı şu günlerde, iş ve aş yaratacak bu bölgenin bir an önce ekonomi kazandırılması gerekmektedir. Bu çığlık duyulsun ve İnciraltı’nın çevreci yaklaşımla projeleri bir an önce yapılsın. Çünkü, her geçen gün bölgemizdeki toprakların el değiştirmeleri hızlandı. Çaresiz kalan, toprağında hiçbir tarım yapma imkanı kalmayan veya izale-i şuyu davalarına yenik düşen komşularımız topraklarını ağlaya ağlaya satıyor. Yeter artık, ne zaman bu toprakların gerçek sahiplerinin yüzü gülecek.”
İnciraltı ve Bahçelerarası'nın doğası, konumu ve değeri ile adeta bir mücevher olduğunun altını çizen Karabulut, “Bizler somut adımların atılabilmesi için öneri bir planlama çalışmasına başladık. Bunu yetkililere sunmak istiyoruz. İmkanlar el verdikçe kendimizi ifade etmeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a kendimizi, bölgemizi ifade etmek için mektup yazarak yüz yüze görüşmek istediğimizi bildirdik. Çünkü İnciraltı'nın planlanmasını sadece toprak sahiplerinin değil, İzmir’in ve ülkemizin sorunu olduğunu biliyoruz. Bölgemizin planlanması ile ülkemize ve şehrimize önemli katma değer getirecek ve en önemlisi istihdama büyük katkı koyacaktır” şeklinde konuştu.
İnciraltı için önceki yıllarda planlamalar yapıldığını fakat açılan davalar nedeniyle bu planların iptal edildiğini hatırlatan Karabulut, şu ifadeleri kullandı, “İsteğimiz yüzde 99 şahıs mülkiyeti olan, beş nesildir sahip olduğumuz toprakların planlamasının bizimle birlikte yapılmasıdır. Çünkü geçen olumsuz süreçler hep bizi etkilemekte. İnciraltı ve Bahçelerarası planlanmasına siyaset üstü bakılmaya devam edilmelidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesi çözüm konusunda istekli. Geçtiğimiz süreçte bu konudaki gayretlerine bizzat şahit olduk. Bölgemizin ve bizlerin bugünkü durumları ile İzmir’in menfaatleri göz önünde bulundurularak vakit kaybedilmeden hareket edilmesi ve tüm ilgili tarafların bir arada olacağı İnciraltı zirvesi yapılması çağrısı yapıyoruz.”