GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Otomobil
26 Eylül 2020 Cumartesi 08:59

Oda Başkanı Anık'tan taksici esnafına çağrı: Müşterilerinizin kıymetini bilin!

Taksicilerin işlerinin şu dönemde çok iyi olduğunu belirten İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Celil Anık, "Pandemi nedeniyle, bulaş kapma riski açısından daha güvenli bulduğu taksiyi tercih ediyor. Bu müşterinin kıymetini bilin. Kısa mesafeyi 10 lira yaptık. Kısa mesafeye gitmem demeyim" dedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Celil Anık, SonSöz TV'de Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtladı. Taksici esnafına mesajlar veren Anık, yaşadıkları sıkıntıları ve yaptıklarını yenilikleri anlattı.

İki yılı geçen sürenin ardından taksimetre ücretine yapılan zammı değerlendiren Başkan Celil Anık, şunları söyledi:

"Aslında yüzde TÜFE'ye göre 24 zam yapmamız gerekiyordu. Bizim yaptığımız zam oranı 16.7'dir. Bu zam da iki yıllıktır. Yani biz bu uygulamayla ne esnaf arkadaşlarımızı mağdur ettik, ne de arabaya binen yolcularımızı. Bu fiyat ayarlamasında başarılı olduğumuza inanıyorum. Bizim en büyük sıkıntımız, kısa mesafeydi. Bu sorunu da aştık. Uygulama, İstanbul ve Ankara'da vardı. Araca biniyorsunuz, 1 kilometrelik mesafe 10 lira. Zaten 1 kilometrelik yol, 7-8 lira tutuyordu. Taksimetremiz, kuyumcunun terazisi gibidir. Yolcularımızın bu konuda anlayışlı olduklarını görüyorum. Taksici arkadaşlarımız da çok memnun. Kısa mesafe yolculuklarında bizde de zaman zaman problem oluyordu. Çalışan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum"

İSTANBUL'DA BELKİ OLABİLİR AMA İZMİR'DE SÖZ KONUSU DEĞİL
İzmir’de yeni taksilerin devreye sokulmasının söz konusu olmadığını belirten, “İstanbul Büyükşehir'in, kendi kontrolünde ve işletmesinde 5 bin taksiyi devreye sokması konusu olduğunu biliyoruz. Fakat böyle bir durum İzmir'de yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin aynı uygulamayı yapmak gibi bir niyeti de yok, çabası da. İstanbul'da geçenlerde bu konuda oylama yapıldı, ama Meclis'ten geçmedi. İzmir için söylüyorum, bizim taksi sayımız yeterli. Taksi ihtiyacı olduğu zaman da yeni taksilerin nasıl trafiğe çıkacağının şartları belli. Örneğin S plakayla ilgili ayın 9’unda bir ihale vardı, 400 adet verildi. Bir ihtiyaç hasıl olmuş ki, yapıldı. Takside de ihtiyaç olursa, aynı yol izlenir. Yani öyle 1000 tane verilecek, belediyenin kontrolünde olacak diye bir şey yok. Arkadaşlarımız rahat olsun. Biz belediyeyle görüşüyoruz zaten... Ulaşım ana planında da taksilerle ilgili İzmir'de yeterli olduğu yönünde kanaat oluştu. Caddeye çıkın, anında taksiyi bulursunuz. Bizim avantajımız bir de şu: İzmir'de EN taksi uygulamasına geçtik. O sistem üzerinden de araç çağırıp en kısa sürede taksiye ulaşabiliyorsunuz. İzmir'de taksiye ulaşım süreniz, en fazla 5 dakikadır. Yola çıkarsınız, 1 saat taksi beklersiniz, bu kentin taksiye ihtiyacı olduğunu söyleyebilirsiniz. Ben İzmir'de öyle bir şeyin olacağına ihtimal vermiyorum. Bize söylenen öyle bir şey yok. Bildiğim kadarıyla öyle bir çalışma da yok" dedi.

TAKSİMETRE AYAR ÜCRETLENDİRMESİNİN İÇ YÜZÜ
Taksimetre ayarlaması konusuna değinen Anık, “Her firma, kendi taksimetresinin ayarını yapar. Yani, A firması, kendi üretmediği B firmasının taksimetresinin ayarını yapmaz. Türkiye'de 4 tane taksimetre firması var. Bunun 3 tanesi birlikte hareket ediyor. Bunlar geçen yıl İstanbul, Ankara ve Bursa’da ayar yaptılar. Yaptıkları ayarlar 500, 520 lira. Birisi de 410 lira aldı. İki sene önce bize yaptılar, 250 liraydı. Bunların hepsinin makbuzları elimizde… Biz En taksi uygulamasına geçince, başka taksimetre kullanmak zorunda kaldık. Yani komple bir sistem… Taksimetresi, navigasyonu ve taksi çağırma sistemiyle birlikte bu firma İzmir'e gelip, ben 194 liraya ayar yapacağım, dedi. Ama siz kendi taksimetrenizi ayarlayabilirisiniz, senin taksimetren yok ki burada. Şimdi senin burada taksimetren yok, ama gelip fiyat veriyorsun. Bir yıl evvel 500 liraya yaptığın şeyi bir sene sonra 194 lira fiyat veriyorsun, olmayan bir taksimetre için veriyorsun. Ayarla desem, ayarlayamayacaksın. Senin cihazın yok. Olmayan cihazın neyini ayarlayacaksın? Yani biz bunun faturalarını da arkadaşlara gösterdik. Şu anda hala kafası karışık arkadaşım varsa da bunu gelip görebilir. Bir takım yeniliklerden kaçmamak lazım. Bizim işimiz yavaş yavaş teknolojiye gidiyor. Eğer siz kendinizi düzeltmezseniz, birileri sizlere müdahale etmeye kalkar. Böyle bir tehlike de var. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Biz Türkiye’de olmayan uygulamayı bitirdik. 2800 tane aracımızın tamamına cihazlar takıldı, sistem çalışıyor. Her türlü ulusal, uluslararası firmayla da yarışabiliriz. Eğer siz kendinizi düzenlemezseniz siz kurallara uymazsanız, mutlaka birileri sizi yola sokmak için bir şeyler yaparlar. Biz teknolojiye ayak uyduracağız. Belki cebimizden 3-5 kuruş para çıkacak. Ama bunları yaptıktan sonra da elinizdeki aracın değerine bir bakacaksınız. Ben buna yatırım yapıyorum ama bunun karşılığı nedir, diye sorgulayacaksınız. Eğer siz, ben bundan 15 sene önceki taksiciliği yapayım, deyip kimseyi dinlemeyeyim, istediğim yerde durup kalkayım, istediğim şekilde giyineyim, istediğim şekil davranayım, derseniz yapamazsınız; çünkü her şey değişti" dedi.

POST CİHAZI YOK, MOBİL UYGULAMA VAR
EnTaksi uygulamasının müşterilere büyük kolaylık getirdiğini söyleyen Başkanı Anık, “Mobil uygulamayla ilgili olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu uygulama sayesinde size en yakın taksiye ulaşıyorsunuz. Programı indiriyorsunuz,  zaten araçta cihaz var. O cihazda mutlaka arkadaşların hesabını açtırması gerekiyor. O hesap açıksa, siz kredi kartınızı bastığınız an, program üzerinden ödemenizi yapıyorsunuz. Bu, özellikle Ulaştırma Bakanlığının ve hatta İçişleri Bakanlığının da uygulaması olan taksilerde uyulması gereken şartlar. Bizim araçlarımızda post cihazı yok, mobil uygulama var. Yeri gelmişken, taksici arkadaşlarımı uyarmak istiyorum. Kulağımıza bir takım şikayetler geliyor. Pazartesi günü bu uygulama başladı. Yani kartlar açıldı, müşteri araca biniyor, ben buradan mobilden ödeme yapmak istiyorum, diyor. Bizim arkadaşımız da diyor ki, hayır ben nakit alırım parayı... Böyle bir şey demeye hakkınız yok arkadaşım. Bir an evvel bu uygulamayı açtırmanız lazım. Aracınızda zaten cihaz var, sistem üzerinden aranıyorsunuz. Bu durumda ben kredi kartı kullanmıyorum, dersen olmaz. Yani o yolcu,  yoldan da binebilir, telefondan aramamış olabilir, ben mobil ödeme yapacağım, diyebilir. Bu bakanlığın önerdiği, belediyelerin önerdiği temassız ödemedir. Bu kurala uymak zorundayız" dedi.

RUHSAT KONUSUNDA HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPSIN
Taksi ruhsatı konusuna değienen Anık, "Biz taksiciler, 5216 sayılı Büyükşehir yasasıyla Büyükşehir belediyelerine bağlıyız. Yani çalışma şekil ve şartlarımızı Büyükşehir belirliyor. Bu nedir? Arabanın rengini, içini, reklam alır mısın, alamaz mısın, tüm bunların kararını Büyükşehir veriyor. Nasıl bir iş yeri örneğin bir kasap bir berber ruhsat alıyorsa bizim de bu şekil belediye ruhsatlarımız var. Bunları almazsan da kontrollerde yakalandığın zaman sana belediye trafik zabıtası cezai işlem uygular. Normal trafiğe denk gelirsen de aracını kapatır. Çünkü kanunla, trafiğe bu yetki verildi. Belediye gelirse ceza yazar, trafik gelirse hem ceza yazar, hem aracını bağlar. Siz bir yerde bir dükkan açarsınız, dükkanınız içini nasıl dizayn edeceğinize belediye karışmaz. Ama taksinin nerede duracağını, nereden kalkacağına karışır.  Sen burada duramazsın, sana yer ayarladım, orada duracaksın, der. Arabamın camına çerçevesine istediğim gibi yazı yapıştıramazsın. Belediyeye karşı sorumluluklarımız var. Bizim ruhsatlarımız iki yıllık. İçişleri Bakanlığının 2017 yıl sonunda çıkardığı bir genelgesi var. Der ki; taksilere, minibüslere, servislere kamera takılacak. Buna dayanarak da diyor ki, siz araçlarınıza kamera takacaksınız. İzmir' de 300 tane aracımıza kamera takıldı. İç kamerayla ilgili bir mahkeme kararı olduğu için bakanlık da bu kameranın takılma süresini 6 aylık veya yıllık erteliyor. Ertelendiği için de belediye bunun üzerine ruhsat vermiyor. Uzatılan süreye göre veriyor. Kamerayı bekliyor. Yani diyor ki, sen ruhsatını al. Sana diyor ki, bakanlık kameraları zorunlu tuttu ama esnafa içinde bulunduğumuz şartlardan ben de uzatma tarihine göre veriyorum. Şimdi büyük ihtimal 2020’nin sonuna kadar uzayacak. Bunu defalarca söyledim. Biz ruhsatımızı almak zorundayız. Süre bitmeden bir hafta önce ruhsatını alacaksın. Ruhsat almanın maliyeti, 15 lira. Bize 15 lira gibi cüzi bir bedelle hizmet veriyorlar. İstanbul'da ruhsat ücreti, 2 bin 500 lira. Bize bu kolaylığı sağlayan Aziz Kocaoğlu başkanıma, Tunç Soyer başkanıma çok teşekkür ediyorum" dedi.

ARABANIZ KAPANIRSA, AÇTIRMA BEDELİ 1500 LİRA
İzmir’de ruhsat iptali konusunda bir sorun yaşamadıklarını söyleyen Anık, "Bizler seçimle başa gelmiş insanlarız. Vay efendim, bu cezaları oda başkanı yaptırıyor, diye algı yaratmaya çalışanlar var. Ya kardeşim, bunun neyini ben yaptırabilirim ki... Sen sorumluluğunu yerine getirdin de, 15 lira için ben senin aracını mı kapattırdım? Ben trafik miyim? Belediye başkanı mıyım? Kardeşim sen sorumluluğunu yerine getir, eğer sana haksız bir işlem yapılmışsa gel bize, gereğini yaparız. Trafiğe yetkiyi ben vermedim, hükümet verdi. Belediye ruhsatlarını trafik kontrol edebilir, aracı kapatabilir. Belediyeye demiş ki sen bu aracı kapatmıyorsun, işlem yaparsın, ceza yazarsın. Ya da karar alırsın, ruhsatını iptal edersin. Bizim şu ana kadar hiçbir aracımızın ruhsatı iptal olmadı Allah’a çok şükür. Büyükşehir belediyesiyle biz mutabakatlı çalışıyoruz. Yani bizim hangi koşulda çalıştığımızı arkadaşlarımızın bilmesi lazım. Ben bunu her defasında söylüyorum. Bir de yeniliğe açık olmamız lazım. Biz alışığız yeniliğe... Bakın Türkiye'nin hiçbir yerinde olmayan bir sistemi biz kurduk, tıkır tıkır çalışıyor. Sevgili arkadaşlarım, lütfen araçlarınızın ruhsatlarını kontrol edin, şoförlerinize sorun “bizim aracın belediye ruhsatı ne zaman doluyor” diye. Bunları yerine getirin. Bir aracın kapanması, cezasıyla 1500 lirayı buluyor. 15 liraya alacağınız ruhsat için 1500 lira ödemek zorunda kalmayın" dedi.

TAKSİCİ ESNAFININ ŞU GÜNLERDE İŞLERİ ÇOK İYİ
Taksicilerin pandemiden etkilenmediğini belirten Başkan Anık, "Biz taksiciler, pandemiden etkilendik. 1 Haziran'da başlayan normalleşmeye kadar, yani sokağa çıkma yasağının olduğu dönemde doğru dürüst çalışamadık.1 Haziran'dan itibaren toparlanmaya başladık. Toplu ulaşımdan taksiye gelen çok yolcumuz var. Taksi, daha güvenli diye, bizi tercih ediyorlar. Ben buradan meslektaşlarımı uyarıyorum; bu yolcuların kıymetini bilin. Bir yolcu dolmuşa alışmışsa dolmuşla seyahat eder, belediye otobüsüne alışmışsa otobüsle devam eder. Taksi kullanma alışkanlığı kazanan yolcumuzun kıymetini bilmeliyiz. Şu an işlerimiz iyi Allaha şükür. Eski iş seviyelerimizdeyiz" dedi.

HAFTADA İKİ GÜN ARAÇLAR DEZENFEKTE EDİLİYOR
Taksilerde dezenfeksiyon işlemlerinin düzenli olarak yapıldığından bahseden Başkan Anık, "Araçlarımızın son derece güvenli ve hijyenik olduğunu söyleyebilirim. Pandemi nedeniyle çok sıkı önlemler aldık. Müşterilerimizin içi rahat olsun, biz araçlarımızı en iyi şekilde denetliyoruz. Mart ayından beri Büyükşehir ile müşterek çalışıyoruz.  Odamızın önünde her gün sabah saat 08.00'den, 15.30'a kadar ilaçlama yapıyoruz. Her araç sıraya girip aracını ilaçlatabilir. Büyükşehir bize destek veriyor. Bizim de 2 tane ilaçlama cihazımız var. Ekiplerimiz, hem burada araçları ilaçlıyor, hem de haftada bir sefer, tek tek dolaşarak tüm taksi duraklarını ilaçlıyor. Verdikleri bu hizmet ve destek için Büyükşehir yetkililerine teşekkür ediyorum. Araçlarımızı haftada iki gün dezenfekte ediyoruz. İsteyen arkadaşlar, her gün gelir, arabasını her gün dezenfekte ettirebilir.  Tekrar söylüyorum; müşterilerimizin içi rahat olsun. Güvenle taksilerimizi kullanabilirler. Bizim maske takma konusunda bir sıkıntımız var. Arkadaşlarımızın tamamı, maske takıyor. Fakat bazı müşterilerimiz, maskesiz taksiye binmek istiyor. İkna edilemeyen müşteriye inmesi söyleniyor, o zaman kriz çıkıyor. Müşteri maske takmazsa, trafik kontrolünde yakalanırsa, hem müşteri, hem de taksici ceza yer. Sağlığımızı düşünmemiz lazım. Tüm müşterilerimizin maske takmasını özellikle rica ediyorum" dedi.

KORSAN TAKSİCİLİK SORUNU NE DURUMDA?
İzmir’de korsan taksi sorunun kalmadığını söyleyen Aksoy, "Korsan taşımacılık İzmir’de ikiye bölünüyor. Birincisi; korsan dediğimiz zaman taksi olmayıp internet üzerinden taşıma hizmeti vermeye çalışanlar var. Bunlarla ilgili mücadelemiz sürüyor. Bunlar yakalandığı zaman araç kapatılıyor, 5 bin lira da ceza yiyorlar. Özellikle Karşıyaka ve Çiğli bölgesinde, diğer dış ilçelerden gelip de çalışmak isteyen taksici arkadaşlarımız vardı. Burada biz bir çalışma yaptık, hem emniyetle, hem de birebir taksicilerle görüşerek... Bu bir haksız kazançtı. Bizim arkadaşların şikayetleri oluyordu. İlçelerdeki arkadaşları zan altında bırakmak değil niyetim. Bunlar zaten 70- 80 araç civarıydı. Haksız rekabetin önüne geçtik. Bu sorunu İzmir’de çözdük" dedi.

HAVAALANI MESELESİNDE İYİLEŞMELER VAR
Havalimanında taksicilerin yolcu alması sorunu hakkında konuşan Anık, "Havalimanından taksicilerin yolcu alamamasıyla ilgili kazanılmış davalar var. Bakanlık bunları şahsi davalar olarak görüyor. 2018’in 12. ayında bir genelge çıktı; Turizm bakanlığı, Ulaştırma bakanlığı ortaklığında... 30 yıldan beri havaalanındaki taksi durağının başkanıyım. 2018'de çıkan genelgeye bir madde koydular, bir kısım turizm araçlarına içeriye girme yetkisi verdiler. Havalimanındaki taksicileri koruyor imajı verildi ama orada çalışan taksiciler, oraya para ödüyorlar. Kooperatif olmak zorundasın, Ulaştırma bakanlığına para ödemek zorundasın. Oraya her ay para yatırıyor belirli bir miktar, az da değil. Bu uygulama başladı. Genelgeye de havalimanında sözleşmesi bulunmayan araçlar havalimanından iş alamaz, yazıldı. Bundan dolayı trafik işlem yapıyor. Şu an bir takım gelişmeler var, daha sonra açıklayacağız. Ama sadece İzmir değil, Türkiye genelini ilgilendiriyor. Bundan bile beni sorumlu tuttular. Başkan 28 sene orada yardımcı olacak, herkes gelecek oradaki yazıhanede çayını kahvesini içecek, ancak bakanlık böyle bir yönetmelik çıkaracak, böyle bir uygulamaya başlayacak. Bunun sorumlusu biz değiliz. Sen bunu çözersin, dediler, ben bakan değilim ki. Biz bu konuda gerekli davalarımızı açtık, takibini de yapıyoruz. Biz gittik elimizdeki belgeleri gittik verdik oraya. Nitekim iyileşmeler de var.

Biz çalışma şekil ve şartlar bakımından İzmir Büyükşehir belediyesine bağlıyız. Bizim taksi ve taksidolmuş yönetmeliğimizde kılık kıyafetimizin ne olacağı belli. Düzgün temiz giyineceksin, tıraşını olacaksın. Şorttu terlikti böyle bir şey yok. Maalesef bunu yapan arkadaşlar var bunların olmaması gerekiyor.Diyecekler ki benim giyimime kuşamıma niye karışıyor, bakkala berbere karışmıyor ama bizim patronumuz burası, yetki ona verilmiş kanun bu. 5216 belediye yasası çıkarken bunun içine minibüsle, servisle, taksiyle ilgili her şeyi yazmış burasıda bir yönetmelik çıkarmış. Bu güne kadar uygulamadılar önümüzdeki günlerde ben buradan tüm meslektaşlarımı uyarıyorum kılık kıyafet kontrolü yapacaklar" dedi.

ŞOFÖR ARKADAŞ, ŞORTLA, ATLETLE DİREKSİYONA GEÇEMEZ
Şoförlerin giyim, kuşamı ile vatandaşa örnek olması gerektiğini vurgulayan Başkanı Anık, "Bir kere, kılık kıyafetimize dikkat etmek zorundayız. Bir kadın yolcu, şortla, terlikle direksiyona geçen bir taksiciyi şikayet etti. Rahatsız olmakta haklı. İlk aşamada uyaracaklar. Sonra kimse bana, ceza yedim, diye gelmesin. Şikayet geldiği zaman da bunun zararını biz görüyoruz. Yetkileri var mı, diye soracak olurlarsa da, gelsinler ben onlara bunun yönetmeliğini göstereyim. Bizim bu şartlara uymamız lazım. Biz size tek kalıp çıkmış gibi giyinin demiyoruz. Gömlek, tişört giyersin, tıraşını olursun. İstenilen bu ama görüyorsunuz bazı arkadaşımız atlet giymiş, dizine kadar şort, ayakta terlik, olmaz. Bu konuda şikayetler arttı. Tüm esnaf arkadaşlarımı uyarıyorum. Belediye, bu tip şikayetleri değerlendirip bundan sonra işlem yapacak. Kısa mesafeyi 10 lira yaptık. Buna rağmen, ben kısa mesafeye gitmem, derseniz, olmaz. Böyle şikayetlerin bundan sonra yaptırım getireceğini bilmenizi isterim” dedi.