EGEDESONSÖZ - İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Celil Anık, Sonsöz TV'ye konuk oldu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Anık, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Anık, koronavirüs pandemisi sürecinden İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yürütülen iş birliğine, taksiler için alınan yüzde 45'lİk ÖTV'den kılık kıyafet konusundaki denetimlere kadar bir çok konuda açıklamalar yaptı.
GERİYE DÖNÜŞ YAPARSAK BİZİM 6 AYIMIZI ALIR
Yeni getirilen normalleşme ile birlikte esnafın rahatlamaması gerektiğini belirten İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Celil Anık, şunları söyledi:
"Sıkma ve gevşetme konuları bizi etkiliyor. Pandemi başlayalı 1 yıl oldu ve bu süreçte zor günler geçirdik. Marttan bu yana biz haftada 2 gün çalışıyorduk. Nisan ve Mayısa doğru taksiler serbest bırakıldı. 7-8 aydan itibaren araçlarımız 24 saat çalışabiliyor. Gece 9'dan sonra sokağa çıkma yasağı başladığı için zaten sokakta insan kalmıyor. Yani geceleri taksici esnafının mağduriyeti söz konusu. Yaz ayları itibari ile en azından gündüz işlerimizde düzelme var. Gece işlerimiz de hareketlenirse daha iyi olacak. Cumartesiyi kurtarmış olduk. Buna da şükrediyoruz. Biz yine iyi kötü bir iş yapıyorduk. Bizler sadece kendimizi düşünmememiz lazım; kafeler, lokantalar vardı, bunlar da en azından şimdi ekmeklerini çıkaracaklar. Bizim gevşemememiz lazım. Hijyen, maske mesafe konusun dikkat etmemiz lazım. Yine geriye dönüş yaparsak bizim 6 ayımızı alır. Millet olarak bizler biraz rahatız. Aşı başladı hemen bu iş bitiyor diyoruz."
TÜM ARAÇLARIMIZ ÜÇ NOKTADA DEZENFEKTE EDİLİYOR
İzmir'de taksilerin düzenli olarak dezenfekte edildiğini belirten Celal Anık, şu ifadeleri kullandı:
"Karşıyaka ve Bornova bölgesinde olmak üzere iki yerde dezenfektan yapıyoruz. Bir de odamızın önünde dezenfekte ekibimiz var. Başka hiçbir ilde böyle bir durum yoktur. İzmirliler gönül rahatlığı ile sarı araçlarımıza binebilirler. Bir gün araçlar, ertesi gün yazıhaneler ilaçlanıyor. Bornova ve Karşıyaka'yı ayrı, diğerini de oda binası önünde dezenfekte ediyoruz. Bir araba isterse haftada iki kez gelip ilaçlama yaptırabiliyor. Bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ediyorum. Odanın önündeki ilaçlama konusunda bize destek veriyorlar. Pandeminin başından beridir bu devam ediyor, küçümsenecek bir şey değil. Bizim kamu ile ilişkilerimiz iyi. Hem belediye hem mülki amirliklerle aramız iyi. Biz meslek odaları olarak gidip olmayacak şeyler istemeyiz. İzmir ve buradaki düzenin sağlanması konusunda her konuda elimizi taşın altına koyarız. Bizim için önemli olan İzmir nasıl daha iyi olur, onu yakalamak. Bizim işlerimizin yüzde 90 seviyesi, Büyükşehir Belediyesi dâhilindedir. Bunların büyük bir çoğunluğu da kabul görüyor. Mevzuata uygun olan konuların hepsi yapılıyor. En küçük bir şikayetimiz bile olamaz."
BEN YÜZDE 20'LİK BİR VERGİYE RAZIYIM
Taksi için kullanılan araçlardan alınan ÖTV oranına da dikkat çeken Anık, yaşlı aracını değiştirmek isteyen esnafın karşısına ÖTV engeli çıktığını dile getirdi. Anık, "Bunu defalarca devlet ve maliye kanadına anlattık. Türkiye'deki taksici esnafına yapılan bir haksızlık var. Ben yolcu taşımacılığı yapıyorum 4 kişilik araçta, minibüstü 17 kişilik aracıyla yapıyor. Ben taksici olarak yüzde 45 ÖTV ödüyorum, otomobil grubunda olduğum için. Aldığımız arabanın KDV'si hariç… Diğer yolcu taşıyan gruplar yüzde 4 ile 8 arası ÖTV ödüyor. Ben 15 yıldan beri bağırıyorum. Ben bedava olsun demiyorum yüzde 20 olsun. Bu konuda 2016'da bir sefere mahsusu ÖTV alınmayacak dendi. Bizim talebimiz de sıfır ÖTV değil. Bizim talebimiz, yüzde 45 alma, yüzde 20'ye razıyım ben... Araçlardaki fiyat artışları ortada. Sizin taksiye koyabileceğiniz araç, en az 200 bin TL. Siz bunu 4 ya da 5 yıl kullanabiliyorsunuz. 2'nci el taksiden çıkma aracında zaten fiyatı bellidir. Bu yüzden benim bir ÖTV talebim oldu. Zaten bizim aracımız 3 yılda kilometreyi dolduruyor, değeri düşüyor. Bu konuda karar çıkarsa, bizim esnafımızın yüzü güleceğine inanıyorum. Pandemide zaten işlerimiz düştü, arabayı değiştirmek isteyen esnaf bakıyor, 200 bin TL. Ancak fiyattan arkadaşlarımız ikinci ele yöneliyor. Zaten ben sürekli vergi ödüyorum. Benim harcadığım akaryakıtı, dışarıdaki vatandaş ödemiyor. Burada mutlaka taksilere uygulanan bu haksızlığın giderilmesi gerekiyor. Ben yüzde 20'lik bir vergiye razıyım ancak yüzde 45 çok fazla" diye konuştu.
İZMİR'DE BİR TAKSİ İÇİN ÖDENEN RUHSAT HARCI, 15 TL
İzmir'de çalışan taksicilerin Büyükşehir Belediyesi'ne ödediği Ruhsat Harcı'nın son derece makul bir miktar olduğunu belirten Anık, şu açıklamayı yaptı:
"Bizde yaş sınırı, 9'dur. Yani en fazla 9 yaşında bir araç kullanabiliyorsunuz. Eğer aracınız 9 yaşını geçtiyse, belediyeden ruhsatı alamıyorsunuz. Bazı illerde sıfır araç şartı var ancak bu değiştiriliyor. Belediye ruhsatları ile ilgili daha önce bizim 2020'de ruhsat süremiz dolmuştu. Bunlarda 3 aylık süre için uzatıldı, yani pandemiden dolayı 1 Nisan'a kadar ruhsatlarımız donduruldu. Sadece araç değişiklikleri konusunda işlem yapıyorduk. Bu süreç Nisan başında bitiyor, uzar mı uzamaz mı bilmiyoruz. O yüzden arkadaşlarımız bu sürece şimdiden başlasın. 2005 yılında oda başkanlığına geldim, o zaman ruhsat harçlarımız ödeniyordu. Biz Aziz Kocaoğlu başkanımıza rica etmiştik, yüksek diye... Sağolsun ruhsat harcı almamıştı. Şimdi de bu ücret alınmıyor. Sadece araç değişikliği yapılırsa 300 TL bir ücret alınıyor. Rakamlar son derece makul. Bir taksinin ödediği ruhsat harcı 15 TL'dir. Bu da İBB'nin taksiciye olan bakışının olumlu olduğunu gösteriyor."
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN 300 TL'NİN ALTINDA BİR CEZA TARİFESİ YOK
Taksiciler için hazırlanan yönetmelikte kılık kıyafet düzeninin belirtildiğinin altını çizen Celal Anık, taksicilere uyarılarda bulundu:
"Toplu ulaşımdan bize gelen müşteriler var. Pandemi, yolcu sayısımızı artırdı. Yeni gelen müşterilerimizi kalıcı yapmamız lazım. Aracımız düzgün olursa, temiz olursa, davranışımız düzgün olup kılık kıyafetimize dikkat edersek, o insanlarımız taksiye alışır, kalıcı olur. Bizim araçlarımıza şu an binen ve daha önce taksi kullanmayan bir yoğunluk var. Minibüsçünün bizim kadar çalışmadığı dönemde biz iş yapıyoruz. Bu toplu taşımaya binmeyen ve bize gelen vatandaşlar. Bunun kıymetini bilmemiz lazım. İnsanlar sizin davranışlarınızdan sıkılıp, yakın yer diye almazsanız, bu insanlar yarın durum düzeldiğinde bizim araçlarımıza binmez. Bunun için bir kişi, bir kişidir. 10 kişiden 7'sini kalıcı taksi müşterisi yapmamız lazım. Ben arkadaşlarımıza güveniyorum. Biz özeleştiri yapmazsak bu yanlış olur. Eksikliğimizi de söyleyeceğiz ki kendimize çekidüzen vereceğiz. Her meslek grubunda olduğu gibi bizde de var. Bizim yönetmeliğimiz içinde kılık kıyafetin nasıl olacağı yazar. Tıraş düzgün olacak, kılık kıyafetin düzgün olacak diye tarif edilmiş.Bununla ilgili Büyükşehir Trafik zabıtası da harekete geçiyorlar. Pandemi rahatlasın biz denetlemeye başlayacağız diyoruz. Bir aracın hijyen yapısı, iç denetimi ve arkadaşlarımızın kıyafet düzeni denetlenecek. Büyükşehir Belediyesi'nin 300 TL'nin altında bir ceza tarifesi yok. Atletle direksiyona geçemezsiniz. Yurtdışına gitseniz böyle insanlar bulamazsınız. Önümüzdeki günlerde Nisan ayı içerisinde bu tip kontroller başlıyor. Ben şimdiden arkadaşlarımızı uyarıyorum, kılık kıyafetinize dikkat edin."
İZMİR ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ESNAFI ODASI BİR MARKADIR
İstanbul'da küresel bir yolcu taşıma firmasının yolcu taşımaya başlamasıyla ilgili tartışmaların, İzmir'de yaşanmamasının nedenini anlatan Başkan Anık, şu ifadeleri kullandı:
"Küresel firmanın faaliyetleri, daha önce İstanbul'da yasaklandı. Sonra taksi üzerinden erişime açıldı. Şimdi orada zaten bir karmaşa var. Bizim burada yaptığımız uygulamalar var ancak tam anlamıyla belediye ile mutabakat halinde olmadı. Biz burada ne yaptık, ben meslektaşlarıma garanti veriyorum buraya kimse giremez. Biz zamanında elimizi taşın altına koyduk ve EN TAKSİ uygulamamızı yaptık. Müşteri istediği zaman sisteme girebiliyor. Bu konuda Büyükşehir ve mülki amirlik destek vermiştir. Bunun için onlara teşekkür ediyorum. Siz birinin yaptığı işi yapmıyor ve sadece eleştiriyorsanız bu olmaz . Biz küresel firma buraya gelmesin diye bağıralım ama elimizi taşın altına koymazsak, olmaz. Biz onların yaptığının daha iyisini yapmamız lazım ki, İzmir'deki taksi müşterisi, böyle bir uyulama var, neden kullanmıyoruz, demesi lazım. Bana daha önce kızan arkadaşlarımızdan bugün gelip bize teşekkür eden var. Şu an Türkiye'de ilk kez merkezdeki taksilerinde EnTaksi sistemi olan tek il biziz. İstanbul tartışmasında İzmir konuşuluyorsa, bu önemli. Ben iddia ediyorum, taksicilik konusunda biz lideriz ve Türkiye'ye örneğiz. Bizim üzerimizde yapılan bir uygulama yok. Şu an taksicilik konusunda İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnafı Odası bir markadır."
EN TAKSİ UYGULAMASI, İZUM'A DAHİL EDİLECEK
Taksicilere EnTaksi'nin ardından bir müjde daha veren İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Celil Anık, şunları söyledi:
"En Taksi uygulaması başladıktan sonra kayıp eşyaların teslimi konusunda çok rahat geriye dönüş oluyor. İndiğiniz ve bindiğiniz noktayı doğru söylerseniz bulunma konusunda çok rahat oluyor. EnTaksi'nin sadece müşteri bulma konusunda avantajı yok, müşterinin rahatlığı, kayıp eşya konusunda kolaylık oluyor. Yüzde 80 geri dönüş oluyor. Aracın takip edildiğini biliyor şoför de. Vatandaş bize nereden bindiğini ve nerede indiğini söylesin, yeter. Biz bunu bulabiliyoruz. Mutlaka bize dönüşü oluyor. Bazı yolcular nereden bindiğini bilmiyor, ya da yolcunun aramadığı oluyor, bunları bir merkezde topluyoruz. En Taksi konusunda yeni hamlelerimiz var. İZUM'a dahil oluyoruz. Bu uygulamayı kullanan 600-700 bin kişi var. Oradan da taksi çağrılabiliyor. Bir firma, taksi post diye bir şey çıkarmış ancak bu yasal olmayan bir şey. Bizim genelgemizde sanal kart uygulamamız var. Bizim taksimetrelerimiz ölçülü aletlere girer. Siz post çektiğinizde müşteriden komisyon alamazsınız. Bu yasaktır. Ölçülü aletlerde alınamaz. Normal post da olsa siz müşteriden komisyon alamazsınız, taksiden almanız lazım. Senin aracında zaten kredi kartı uygulaması var. Hukuksuz iş yapmayın, başınız ağrır. Hiçbir işyerinde bu tip organizasyonlar müşteriden komisyon kesilmez. Yapılan iş yasal olmadığı için söylüyorum. EnTaksi üzerinden taksi çağrılırsa yüzde 6 komisyon alınıyor, o da şu an alınmaya başlanmadı. Çıkıp komisyona karşıyız diyen işi bilmeyenlerdir. Bu iş yurtdışında nasıl oluyor diye baksalar… Bizim duraklarımız var. Orada görev alırsan zaten oradaki görevlilere ücret veriyorsun."
İNŞALLAH VIP TAKSİNİN İLKİNİ BEN ALACAĞIM
Sözlerine VIP taksi ve engelsiz taksi projeleri ile devam eden Başkan Anık, şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul'da sistem başladı ve cihaz ücretlerini İstanbul Büyükşehir Belediyesi ödedi. Bizde Büyükşehir'e gittik ve dedik ki bak orada cihazı onlar karşılıyor. Büyükşehir'de dedi ki o zaman yıllık ruhsat ücretini verin bana ben yaparım. Belediye takar ancak sen belediyeye diğerlerinin verdiğini o zaman takar. 15 TL para verip belediyeye bunu sen tak demek doğru değil. Esnaftan kimse aidat ödemek istemiyor. Aidatları ben belirleyemiyorum, bakanlık belirliyor. Alacaksınız deniyor. Ben onu almazsam, bakanlık bana zimmet çıkartır. Birileri çıkıp, başkan aidat alınmasın, diyor. Aidat, asgari ücret üzerinden belirleniyor ve bana alacaksınız deniliyor. 358 TL bir yıllık aidat alınıyor. Biz kültür yapısı olarak cebimizden para çıkarmayı çok sevmiyoruz. Devlet keşke dese ki ,yarısını al bende yarısını alsam. Bu çark böyle dönüyor. Büyükşehir Belediyesi 2 bin 800 bireysel esnafla mı uğraşmak ister, yoksa karşısında bir kurum olsun, onunla mı konuşmak ister? VIP taksi konusunda sıkıntımız yok. Geçen sene bu kararı aldık ama o sırada pandemi başladı. Bu araçların değeri 300-400 bin TL civarında. Bunlar biraz da turizm ile ilgili. Daha çok turistlerin tercih ettiği araçlar. Biz VIP taksiyi yapmazsak, birileri gelir, lüks araçlar ile birilerini taşımaya çalışıyoruz. Biz belediyeye dedik ki bu işi biz yapalım. İzmir'in herhangi bir yerindeki taksi aracı da isterse VIP araca geçebilsin. Şu an isteyen benim T plakalı aracım, kendisini VIP'e geçirebilir. Pandemi rahatlarsa inşallah ilkini ben alacağım. Engelli taksi için de çalışmalarımız devam ediyor."