GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
22 Ocak 2020 Çarşamba 10:06

Modaya yeni akım: ‘Yeni Nesil Etkisi’

IF Wedding Fashion İzmir, 11. Gelinlik Tasarım Yarışması’nın Final Defilesi ile yeni yıla görkemli bir başlangıç yaptı. “Yeni Nesil Etkisi” temasıyla düzenlenen yarışmanın finalistleri, temaya uygun tasarımlarını tüm fuar katılımcılarına sundu. Jüri tarafından bugüne kadar yapılan en özenli ve yaratıcı çalışmalar olarak değerlendirilen tasarımlar, sektör profesyonellerinden de tam not aldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği ve Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) partnerliğinde İZFAŞ tarafından gerçekleşen IF Wedding Fashion İzmir, kapılarını 14’üncü kez görkemli bir törenle dünyaya açtı. Tasarımlarıyla dünya modasına yön veren IF Wedding Fashion İzmir Fuarı, genç yeteneklerin de keşfedildiği bir organizasyon olma misyonunu bu yıl da sürdürdü.

125 tasarımcı tarafından hazırlanan 350 tasarımın kıyasıya yarıştığı 11. Uluslararası Gelinlik Tasarım Yarışması’nda 12 bin 500 lira değerindeki birincilik ödülünü İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi’nden Zehra Zayrek kazandı. Zayrek, Pasifik Okyanusu ortasında oluşan ve popüler bilimde “Yedinci Kıta” olarak bilinen atık yığınını temsil etmek amacıyla tasarladığı “Aqua” isimli gelinliği ile fark yarattı. Eteği üzerindeki tüle şeffaf plastik şişeleri kesip uçlarını eriterek çiçek desenleri yapan Zayrek tasarımında “athleisure” moda akımını kullandı. Zayrek, şık kıyafetler ile spor parçaları bir arada kullanmak anlamına gelen ve son zamanlarda en çok tercih edilen bu moda akımına ek olarak Retro tarzını da ekledi. Bu sayede geleneksel olan gelinliğin yeni nesil için uygun bir forma bürünen Zayrek’in tasarımı, hem verdiği mesaj hem de kullandığı malzemeler ile sektör profesyonelleri ve modacılar tarafından ayakta alkışlandı.

“Bizler, yaşadığımız gezegeni önemseyen bir nesiliz”

4 milyon kilometrekare genişliğinde, 7 milyon ton ağırlığındaki bir plastik yığınından meydana gelen ve gezegenin en büyük atık parçası olarak bilinen “Yedinci Kıta”dan esinlenerek tasarımına yön veren Zehra Zayrek, “Başvurular açıklandıktan sonra bizden koleksiyon çıkmamız istendi. Tam bu süreçte 16. İstanbul Bienali “Yedinci Kıta” ana başlığı ile düzenleniyordu. Orada gerçek senaryoyu gördüm. Okyanuslarda biriken plastik atıklara bilim insanları tarafından verilen isim “Yedinci Kıta”. Hem bir kıta büyüklüğünde hem de artık orada mikroorganizmalar yaşamaya başladı. Yeni nesil olarak nasıl bir etki bırakabiliriz diye düşünürken bu konu benim ilgimi çekti. Bizler, yaşadığımız gezegeni önemseyen bir nesiliz. Kullandığımız atıkları kendi içimizde nasıl geri dönüştürebiliriz bunu göstermek istedim. Doku olarak tamamen plastik kullandım ve bu pet şişelerden olsun istedim. Bu süreçte yaklaşık iki ay boyunca kendi kullandığım pet şişeleri biriktirmeye başladım. Jüri dahil tasarımımı gören herkes üzerindeki dokunun plastiğe benzemediğini söylüyor. Bu, benim içim büyük bir başarı. Yarışmaya katılmamın amacı ne yapabileceğimi görmekti. İlk kez katılıp derece almak benim için büyük bir tasarım serüveni oldu” dedi.

Gelinlik modasını çevre sorunları ile yansıtmak en zoru

Polonya’da televizyon kanalı sunucusu olan ve aynı zamanda moda editörü olarak görev yapan Izabela Janachowska, “Jüri üyesi olarak katıldığım yarışmanın düzenlendiği fuarın bu kadar büyük olması beni çok etkiledi. Önümüzdeki günlerde tamamını gezeceğim fakat başlangıcı bile oldukça etkileyiciydi. Yarışmanın teması ise inanılmazdı. Genç tasarımcılar çok büyük bir potansiyele sahip. Yarışmalardaki tasarımlar bazen moda ve trendi çok fazla göstermeye çalıştığı için kullanışsız oluyor. Fakat bu yarışmadaki tüm finalistlerin tasarımları oldukça kullanışlıydı. Çok güzel fikirleri var. Günümüz sorunlarına karşı oldukça hassaslar. Kazanan tasarım gezegenimizi ve çevremizi önemseyen bir mesaj içeriyordu. Günümüzde oldukça önemli bir konu bu... Şu an dünyanın her yanında çok fazla kötü şey oluyor. Bu durum size bir şeyler yapmanız gerektiği ile ilgili bir fikri veriyor. Modayı çevre sorunları ile bağdaştırabilirsiniz fakat gelinlik modasını bu fikirle yansıtmak gerçekten inanılmaz bir şey bence” dedi.

Geleneksel bir konuya yeni bakış

Jüri üyelerinden moda tasarımcısı Hatice Gökçe, “Gelinlik yarışması için aslında zor bir konu. Fakat bunu çok doğru bir şekilde kurtardıklarını görüyorum öğrencilerin. Hem kalıpların hem de malzemelerin birlikteliği ile çok doğru sunulmuş. Özellikle teknoloji kullanımı da çok etkiliydi.  Elbette daha çok malzeme araştırmasına ihtiyaç var. Türkiye genelinde bir yarışma olması da çok anlamlı. Özellikle İzmir’in bu konuda öncü bir şehir olduğunu biliyorum. Buradan çıkacak olan ekonomik değerin tasarımlarla buluştuğunda çok farklı bir noktaya gideceğini düşünüyorum. Yarışmanın da bu anlamda kıymetli olduğuna inanıyorum. Klasikten çıkıp biraz daha düşünmeyi sağlayacak. Gelecek tasarımlarına yön verecek. Bu kadar klasik ve geleneksel bir konunun yeni nesil tasarımcılarla buluşturulmasını anlamlı buluyorum” şeklinde konuştu.

“Gençlerin zevki, sektörün geleceği”

Yeni nesil etkisinin sektörün geleceği için can suyu olacağını ifade eden İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Ender Bulgun ise, “Dikimler profesyonelleşti, katılımcılar artık daha bilinçli hareket ediyor. Tema harikaydı. Bundan sonraki moda yeni nesille şekillenecek, ona göre farklılıklar olacak. Sürdürülebilirlik, geri dönüşüm, atık materyallerin yeniden kullanılması, yeniden değerlendirilmesi üzerine çalışmalar vardı. Bu sene çok güncel bir konu seçilmiş. Gelinlik sektörünün de çok ihtiyacı var değişik ve güncel fikirlere. Gençlerin yeni fikirleri ve onların zevkleri, sektörün geleceğini belirleyeceğine ve bizim ülke olarak marka değerimizi artıracağına inanıyorum” dedi.

Fuar süresince sergilenecek

Yarışmada Ece Dörtköşe 10 bin lira ödül alarak ikinciliğe, Betül Tezcan ise 7 bin 500 liralık ödülle üçüncülüğe layık görüldü. Final defilesine katılma hakkı kazanan 15 finalistin tasarımı, fuar süresince A Holün içinde yer alan Designers Area bölümünde sergilenecek.