GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
19 Eylül 2021 Pazar 14:57

İzmir siyasetinin gündemine oturan sanatçı sessizliğini bozdu: Beni derinden yaraladı!

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı Kültür Zirvesi'nin gala gecesinde semazen temasıyla yapılan dans gösteri siyasetin gündemine damga vururken, Cumhur İttifakı cephesinden gelen tepkilere Büyükşehir ve CHP'nin yanıtlarının ardından sanatçı Ziya Azazi de sessizliğini bozdu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı Kültür Zirvesi'nin gala gecesinde semazen temasıyla yapılan dans gösteri siyasetin tartışma konusu oldu. 

AK Parti ve MHP'den sanatçi Ziya Azazi'nin performansına 'yarı çıplak semazen' tanımıyla sert tepki geldi. Cumhur İttifakı'nın il başkanları ve üst yönetimi Büyükşehir Belediyesi'ni ve CHP'yi bu gösteri üzerinden sert sözlerle eleştirdi. 

BÜYÜKŞEHİR'DEN DETAYLI AÇIKLAMA
Tepkilerin ardından detaylı bir açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi, "3 saat süren sanatsal gösterilerin küçük bir bölümü üzerinden çağdışı bir anlayışla, bağnazca yorumlar üretmelerini elbette şaşırtıcı bulmuyoruz" ifadelerine yer verdi ve "O nedenle açıklamamız “çıplak semazen” başlığıyla paylaşımlar yaparak toplumumuzdaki dini hassasiyetler üzerinden algı yaratmaya çalışan karanlık zihniyetlilere yönelik değildir. Onların sanata, aydınlığa ve tüm çağdaş değerlere düşman olduklarının ve sahip oldukları hastalıklı zihniyetin tedavisinin de mümkün olmadığının bilincindeyiz" diye ekledi. Büyükşehir'in açıklamasında ayrıca 
Büyükşehir ayrıca sanatçı Ziya Azazi gösterisinin bir sema ayini değil çağdaş dans gösterisi olduğunun da altını çizerken, 50’den fazla ülkede temsil etmiş bir modern dans sanatçısının Kültür Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi’nde “Mevlana’nın Çağrısı” eserinde de aynı gösteriyle sahne aldığını bildirdi. 

CHP'DEN O AÇIKLAMALARA SERT TEPKİ
Tartışma bu açıklamanın ardından da Cumhur İttifakı cephesinden gelen tepkilerle sürerken, CHP İl Başkanı Deniz Yücel ve CHP'li vekillerden de bu çıkışlara sert kontralar geldi. CHP İl Başkanı Yücel'in Daha önce aynı gösteriyle ve devletin kendi kurumlarının organizasyonlarıyla, ülkemizi yurtdışında temsil etmiş olan, sanatını başarıyla icra etmiş değerli bir koreograf ve dansçı, aynı performansı İzmir'de gerçekleştirince bazı kesimlerin İzmir Büyükşehir Belediyemizi  hedef alması en hafif tabirle sanat düşmanlığı, İzmir düşmanlığı ve cehaletle açıklanabilir" ifadesi dikkat çekti. 

Gündeme damga vuran tartışmada son açıklama ise sanatçi Ziya Azazi'den geldi. Türkiye'yi 50'den fazla ülkede başarıyla temsil etmiş olan modern dans sanatçısı ve kareograf Azazi, "Benim ve sanatımın, doğduğum topraklarda, politikaya malzeme edilmesi beni derinden yaraladı" ifadelerine yer verdiği açıklamasında 'Gelişmekte olan Derviş' adlı gösterinin içeriğini derinleştirdiği açıklamasını Mevlana  Celaleddin-i Rumi'nin “Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağzım, bugün yeni şeyler söylemek lâzım” sözüyle bitirdi. 

İŞTE O AÇIKLAMA: 
Otuz iki yıldır sanat icra eden; beş kıtadaki elli ülkede sahne almış ve yıllarca ülkemizi temsil etmiş bir sanatçıyım. Ayrıca bugüne kadar otuz beş ülkede de ders vermiş bir eğitmenim.

Birçok coğrafya, ulus, millet, kültür, din, inanış ve dille karşılaştım. Ömrüm boyunca sanat, bilim ve inanç arasındaki bağlantıyı aradım.

Her zaman taraflı ve bölücü düşüncelerin ve davranışların uzağında kalmayı seçtim. Apolitik, doğa-hayvan ve insan sever olarak insani sorumluluğumu hep anlamaya ve gerçekleştirmeye çalıştım. Tahminen bu netliğimdendir ki; elli yılıma bu kadar şey sığdırdım.

Tam da bu yüzden benim ve sanatımın, doğduğum topraklarda, politikaya malzeme edilmesi beni derinden yaraladı. Bugüne dek süren sessizliğimin sebebi de budur.

İnsanlığın birliği için sorumluluklarımızın bilinciyle çalışmamız gereken bir çağdayız. Parçalayıcı her türlü davranışın arındırıldığı bir gelecek için çabalamalıyız. Herkesi, işte böylesi bir insani hizmete davet ediyorum. Güzel bir gelecek; ancak ve ancak sanat, bilim ve felsefede olduğu gibi politikada da bütünselliğin sağlanmasıyla mümkün olabilir.

Bahsi geçen Dervish In Progress (Gelişmekte olan Derviş) adlı performansımda bir arınma hikayesi anlatmaktayım. Hayatta giyindiğimiz kimliklerden kurtulmayı, kalbi ve ruhu arındırmayı; özetle kabuk içinde kabuk olan benliğin çıplaklaşma çabasını sergileyen bir danstır bu. Gösterinin sonunda (ölümü temsilen) eteğin altında kalışım da, bu çabanın mezara kadar sürmesi gerektiğini ima eder.

“Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağzım, bugün yeni şeyler söylemek lâzım” der Celaleddin-i Rumi.

Sanatsal özgürlüğün değerini bilen ve bu süreçte destek veren herkese can-ı gönülden teşekkür ederim.