GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
18 Kasım 2017 Cumartesi 13:17

İzmir kırsal kalkınmada vites büyütüyor... 4 koyup 16 alacağız!

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Küçük Menderes Havzası’nı kapsayan Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi tanıtım toplantısında, “Biz şimdi 1’i 2, 2’yi 3, 3’ü 4 yapmaya başladık ama artık 4’ü 16 yapacağız. Yani geometrik büyümeyi yakalayacağız. Bu potansiyelimiz var” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Küçük Menderes Havzası’nı kapsayan Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi tanıtım zirvesi gerçekleşti.

Bayındır, Beydağ, Kiraz, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Torbalı ilçelerini içine alan kalkınma hamlesinin Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yapılan toplantısına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır, Murat Bakan, Mustafa Balbay, Atilla Sertel, ilçe belediye başkanları, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik, kooperatif temsilcileri, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.

AK PARTİLİ BAŞKANLAR GELMEDİ
Bölgede yer alan Kiraz, Ödemiş, Selçuk ve Torbalı’nın AK Partili belediye başkanları toplantıda yer almadı.

ARTIK ÜLKELER, HAVZALAR, KENTLER YARIŞIYOR!
Programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kırsalda kalkınma projelerine gösterdikleri hassasiyetin altını çizdi. Başkan Kocaoğlu, “Bir yılı aşkın bir süredir hazırladığımız kalkınma strateji planının sunumunu gerçekleştiriyoruz. Daha önce Çeşme ve Karaburun sınırları İzmir Büyükşehir’de olmadığı için İZKA’nın ihaleye çıkmasıyla aynı ekip tarafından bir çalışma gerçekleştirdik. Küçük Menderes Havzası da 2016 yılı çalışmalarında bitirildi. Son şeklini alması bugünü buldu. O bölgede çiftçilik, üretim yapan, turizm yapan insanlarımızla paylaşılma fırsatı bulundu. Yerel yönetimler, belediyeler artık sadece kanunun verdiği hizmetlerden sorumlu değil. Ülkeler, havzalar, kentler yarışıyor. Her kenti kendi hemşerilerinin hayatını kolaylaştırmak için, kalkındırmak için ve refah içinde yaşaması için kalkınma stratejileri belirliyor ve bunları hayata geçirmeye çalışıyor” dedi.

ÇALIŞMALARIMIZI 10 SENEDİR SÜRDÜRÜYORUZ
Kocaoğlu Küçük Menderes Havzası’nın sona kalması hakkında bilgi verirken, “Biz Küçük Menderes’i niye en sona bıraktık? Önce Yarımada’da çalışmaya başladık. Yarımada dünyanın en önemli kara parçalarından bir tanesi. Her şey var. Turizm, tarım, ören yerleri, tarih var. Her şey var. Yarımada’nın kalkınmasının İzmir’e çok büyük ivme kazandıracağı kararını aldık. Ben yaptım oldu değil. Akşam 3 arkadaşlar konuştum sabahleyin şu projeyi yapacağım değil. Aklın ve bilimin rehberliğinde katılımcı süreçte bütün tarafların yer almalarıyla yaptık. İşi hem düşünen hem yapan hem tüketen bir araya geldi. Katılımcı süreçlerde doğru kararlar verme gibi konuları bertaraf etmek için bu uygulamaya gittik.  Bilimi İzmir’in kalkınmasına kattıkları için hocalarımıza teşekkür ediyorum. Küçük Menderes diğer bölgelerimizden son derece avantajlıydı. Elinden tutulduğunda anında ayağa kalkabilecek seviyedeydi.  Tire Süt Kooperatifi, Bademli Fidancılık Kooperatifi, Bayındır Çiçekçilik Kooperatifi vardı. Bunlar örgütlenmiş kendi mücadelelerini veren, bir ateş yaktığınızda, bir elinden tuttuğunuzda birdenbire büyüyebilecek kurumlardı. Bu bölge bize bağlanmadan önce çalışmalarımızı 10 senedir sürdürüyoruz. Hem Yarımada hem Gediz hem Bakırçay’da üreticinin örgütlenmesi problemi var. Bütün yoğunluğumuzu üreticinin örgütlenmesine harcıyoruz. Üretici örgütlenirse biz de destek vererek bütün bölgelerin kalkınmalarını sağlıyoruz, sağlayacağız” açıklamasında bulundu.

ARTIK 4’Ü 16 YAPACAĞIZ, GEOMETRİK BÜYÜMEYİ YAKALAYACAĞIZ!
“Kalkınma o kadar enteresan bir konu ki, içine girdikçe ihtiyaçlar artıyor” diyerek sözlerine devam eden Kocaoğlu, “İçine girdikçe sıkıntıları öğreniyorsunuz. Hep karşılıklı öğreniyoruz. Her yaptığımız görüşmede sorun öğreniyor çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bıkmadan, usanmadan bunu sürdürmek durumundayız. Bir iki sene rehavete kapılsak bizim gerçekleştirdiğimiz kırsalda kalınma modeli anında çökebilir. Hem biz hem ilçe belediyelerimiz hem ziraat odalarımız, kooperatiflerimiz hem üreticilerimiz birlikte hedefe kilitlenmek durumundayız. Mümkün olmayacak, yapılamayacak denen arazi yollarının asfaltlanmasını 10 ilçemizde hemen hemen bitirdik. Şimdi 9 ilçemizde yapıyoruz. Tarıma, küçükbaş hayvancılığına, bal üretimine desteği, tesis yaparak biz ayrı bir modeli, yerel yönetimlerin nasıl yönetilmesi gerektiğini, yerel yönetimlere kanunda yazan görevler dışında ne gibi görevler düştüğünü gösteriyoruz.

Türkiye’nin laboratuvarı olarak 13 yıldır gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Aldığımız sonuçlar artık herkes tarafından hem ülkemizde hem Avrupa’da hem de dünyada algılanır, bilinir oldu. Bugün Tire Süt Kooperatifi’nin Birleşmiş Milletler’de (BM) de en iyi kırsalda kalkınma projesi seçilmesi bir tesadüf değil. Ödemiş Bademli Fidanlık Kooperatifi’nin yine BM tarafından en iyi kooperatif uygulaması seçilmesi de tesadüf değil. Bayındır’ın Hollanda’yla çiçek üretiminde iş birliği yapması, Bademli Çiçek Kooperatifi’nin yurtdışına üretim yapması, Tire Süt’ün ürünlerinin sağlıklı olduğu için Türkiye’nin her tarafında isimle aranması da tesadüf değildir. Bütün bunlar çalışarak, aklın ve bilimin rehberliğinde sessiz, sakin ama her attığımız adımın ne işe yaradığını, her harcadığımız kuruşun ne işe yaradığını ne gibi çarpan etkisi yaratacağını izleyerek bu noktaya geldik. Daha işin başındayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi kadroları, ilçe belediyelerimiz, ziraat odalarımız, kooperatiflerimiz, üreticilerimiz olarak daha işin başındayız. Biz şimdi 1’i 2, 2’yi 3, 3’ü 4 yapmaya başladık ama artık 4’ü 16 yapacağız. Yani geometrik büyümeyi yakalayacağız. Bu potansiyelimiz var. Karşılıklı güvene ihtiyacımız var. Çok şükür onda bir problem yok. Birbirimize güvenip inanıyoruz. Böyle olursa aşamayacağımız güçlük yok” dedi.  

UMUYORUZ İHRACAT ARTAR, YAPMAK İSTEDİĞİMİZ BUDUR
Kocaoğlu, “Daha yeni yatırımlar yapılacak. Belirli noktaya geldikten sonra özellikle sebze meyve konusunda pazarlamada bazı yıllarda arz talep dengesizliğinden dolayı ürünlerin dalından ya da tarladan toplanamayacak kadar ucuz olması sürecini yaşıyoruz. Bazen de iyi karlarla satılabiliyor. Ama önemli olan istikrar ve ne yaptığımızı bilmek. Onun için paketleme, soğuk hava tesisleriyle biz mevsimi uzatarak, birlik çatısı altında toplanıp, pazarlama organizasyonunu yaparak, pazardan aldığımız bilgilerle de üretimi dizayn etmeye çalışarak toprağımızı da suyumuzu da ekmeğimizi de sermayemizi de maksimum fayda dönüştürmek için gerekli çalışmaları yapmak zorundayız. Arazi aramalarımız devam ediyor. Bademli Fidancılık aynı zamanda meyve işi de yapıyor. Orada bir ürün paketleme tesisi birlikte kuruyoruz. Onun bir an evvel bitmesinde büyük yarar var.

Bir tek örnek vereceğim; Selçuk Belediyesi’yle birlikte ‘Deppo Efes’ diye bir soğuk hava deposu kurduk. Bir üretici bana, ‘geçen seneki mandalinayı sezonunda satarken ürün 35 kuruştu. Ben soğuk havaya koydum 45 gün sonra 125 kuruşa sattım’ dedi. Bu, bütün başından beri, yaptıklarımızın hepsinin özetidir. Bunu paketlemede de yapmamız gerekiyor. Bizim köylümüz zaten bilinçli.

Tire Süt ile Süt Kuzu Projesi’ne başladık. Tire Süt’ün üretimi arttı. Bölgede süt kapasitesi Türkiye’nin kat be kat üzerinde arttı. Süt ürünleri sektöründe çalışan bir firma geldi Tire Organize Sanayi bölgesine çok büyük yatırım yaptı. Günde bin ton süt işleyecek. Şu an 600 kişi çalışıyor. Tire Süt Kooperatifi ortağı da iki kat arttı. Sanayi, geldi, o bölgede istihdam var. Küçük Menderes’in ürettiği ürünler Türkiye’nin her tarafına satılıyor. Umuyoruz ihracat artar. Yapılmak istenen şey budur” diye konuştu.

EGE VE İZMİR’DE ZEYTİN POPÜLASYONU ARTIYOR, BUNUN EN ÖNEMLİ TEŞVİKİNİ BİZ VERİYORUZ
Urla’da fen işleri için yapılacak şantiye alanında zeytin ağacı sökümüne de değinen Kocaoğlu, “Urla’da 100 dönüme yakın bir zeytinlik alanını Urla Belediyesi’nden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aldık. Orada Yarımada’nın merkezi yaparak ağaçların da büyük kısmını koruyarak Yarımada’nın ihtiyaçlarını karşılayacak bir çatı, mekan oluşturmaya çalışıyoruz. Her yerde yaptığımız gibi zeytin fidanlarını da söküp parklarımıza, uygun olan yerlere taşıyoruz. Zeytinin bin yıllık da olsa kendini toparlayıp ürün verdiğini herkes biliyor. Eleştiriyle karşı karşıyayız. Ama biz şu ana kadar çiftçiye 3 milyon 500 ton fidan, bunların 1 milyon 350 bini zeytin fidanı vermişiz. İzmir’de Ege’de zeytin popülasyonu artıyor. Bunun en önemli teşviklerinden birini İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor” dedi.

HEMŞERİLERİMİZİN BU KONUYA SAHİP ÇIKMASI GEREKİR
Yerli otomobil fabrikasının İzmir’de kurulması için hafta içinde gerçekleşen toplantıları hatırlatan Kocaoğlu, “Yerli otomobil fabrikası kurulması için cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 5 sanayicinin ortak olacağı bir fabrika kurulacak. Bunun İzmir’e kurulması için toplantı yaptık. Bugün de vekillerimizle yaptık. İzmir’e böyle lokomotif bir yatırımın gelmesi, İzmir sanayisinin, yan sanayinin kalkınmasına çok önemli katkıda bulunacaktır. Vatandaşlarımızın bunu İzmir’de bir gündem haline getirmesi kamuoyu oluşturacaktır. Karar vericilerin de İzmir’e gelmesini sağlayacaktır. Hemşerilerimizin bu konuya sahip çıkması gerekir” diye konuştu.

HAYALİ PROJELER PEŞİNDE KOŞMADIĞIMIZ MÜDDETÇE KENTİN BİR KURUŞUNU HEBA ETMEYİZ
Kocaoğlu ayrıca, “Hayali projeler peşinde koşmadan yürüdüğümüz müddetçe kentin bir kuruşunu heba etmeden kentimizi kalkındıracağımıza inanıyoruz. Bu yolda herkesten destek bekliyoruz. Yolumuz açık olsun. Birlikten kuvvet doğar. NATO’da yapılan olayı da şiddetle kınıyorum” ifadelerini kullandı.