GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
5 Aralık 2019 Perşembe 11:51

Başkan Öztürk’ten Levent Marina çağrısı: Denizcilik mantığıyla işletilmeli!

Levent Marina’nın boşaltılıyor olmasına değinen DTO Başkanı Öztürk, “Burayı yerel hükümet mi devralmalı, büyükşehir belediyesi mi almalı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı mı güçlendirmeli, bizler DTO olarak mı bir çalışma yapmalıyız? Bilemiyorum. Denizcilik mantığıyla işleyecek bir noktaya sokmamız lazım. Bu benim şahsi görüşümdür. Bir çağrı da olabilir” dedi.

EGEDESONSÖZ- Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Başkan Öztürk turizm üzerinden geniş çaplı bir değerlendirme yaparken İzmir’in ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Travel Turkey 13’üncüUluslararası Turizm Fuarı hakkında da konuştu.

Geçmiş yıllarda yurt dışında Türkiye için oluşan güvenlik algısının abartılı boyutlara ulaştığını aktaran Öztürk, “Bu algıyı Türkiye boyutunda biraz abarttılar. Bunu yapanlar Türkiye üzerinde oyun oynayanlar ve turizmde Türkiye’nin ön plana çıkmasını istemeyenlerdi. Biz bunu çok güzel işledik ve sonuçlarını almaya başladık” dedi.  

İzmir’deki fuar özelinde konuşan Öztürk, “Travel Turkey fuarına aydın olarak katılıyorlar. 81 il vardır diye tahmin ediyorum. Çok güzel bir şey olacak. Fuar buluşma noktasıdır. İnsanlar geldikleri zaman Türkiye’nin 81 iliyle karşılaşacak. Yurt dışından gelen ve çalışmak isteyen herkes tüm illerle karşılaşacak” açıklamasını yaptı.

Kruvaziyer turizmine ayrı bir parantez açan Öztürk, “Kruvaziyerlerin en büyük olumlu katkıları kıyılarda yaptıkları faaliyetlerdir. Alışverişler yapılır, birtakım çalışmalar vardır. Spor faaliyetleri, müze ziyaretleri vardır. Hangi liman kentine neler yakın, bunların görüleceği aktivitedir. Travel Turkey de önemli bir fuardır. Bir şekilde biz Türkiye’deki destinasyon pazarlamasını yapabilecek düzeyindeyiz. İyi bir kombinasyon olacak, zamanlama da iyi. Heyecanla açılışı bekliyorum” dedi.

İSTANBUL YOKSA YUNANİSTAN DA YOK!
Öztürk ülke turizmi üzerinden konuşurken, “Sıkıntı yok. Sıkıntının ana nedenlerini tespit ettiğimizde güvenlik algısı vardı. Onun yanlış olduğu ortaya çıktı. İstanbul önemli bir kriterdi. Orada kruvaziyer limanı olmaması İzmir’i de etkiledi. İstanbul’a gelen İzmir’e de geliyor. Birbirini etkileyen limanlardır bunlar. Hatta İstanbul’a gelen Yunanistan’a geliyor. İstanbul yoksa Yunanistan da yok. İstanbul’da da Nisan’da ilk gemi yanaşacak. İnanılmaz bir proje. Sırf o projeyi görmeye bile çok insan gelecek. İstanbul tamamlandığında önümüzün açık olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

BİZ DE ‘ARTIK GELMESİNLER’ NOKTASINA GELECEĞİZ!
“Biz Akdeniz şehriyiz” diyen Öztürk, yurt dışındaki bazı limanlardan örnekler verirken, “Barselona, Venedik ve diğer limanlar doyum noktasına ulaştı. Halk da rahatsız olmaya başladı. ‘Biz rahat etmek istiyoruz,  yeter artık’ diyorlar. Biz gelsin istiyoruz ama bazıları da muzdarip. Oralara gitmeyecek gemileri de bizim buraya çekmemiz lazım. ‘Artık gelmesinler’ noktasına geleceğimizi düşünüyorum. Kuşadası 750 bin rekoruna gidiyor ve onu da geçecek. 2020’de daha fazla gemi gelecek” dedi.

TRAVEL TURKEY’İ YAPAN ŞEHİR NASIL 1 MİLYON TURİST ALIYOR?
Öztürk ayrıca, “Kruvaziyer limanımızın bir an önce hazırlanması lazım. TCDD belli girişimlerde bulundu. Ödenek ayrılmasını sağlıyor. Biz odalar olarak ‘orayı nasıl daha çekici hale getirebiliriz?’ diye düşünüyoruz. Turistin şehre girmesini, nerelere gideceğini, yolunu nasıl bulacağını belirlememiz lazım. İzmir başlı başına bir problem yaşıyordu, bu da bitecek. Travel Turkey’i yapan şehir nasıl 1 milyon turist alıyor? Antalya 15-16 milyon alıyor diye hatırlıyorum. İzmir’in durumu olacak gibi değil! Yerel hükümet bir şeyleri düzenlemiş, bakanlığımızın da katkıları var. Bu iş düzelecek. Burada dağ, sağlık, kruvaziyer, inanç, gastronomi turizmi var. Burada alışveriş var. Sıkıntı nedir? Tespit edilmeli. Bundan sonra artarak giden bir yapı olacak” diye konuştu.  

İZMİR HAK ETTİĞİNİ ALAMADI AMA ALAMAYACAK ANLAMINA GELMİYOR
Öztürk, “Bu kent hak ettiğini alamadı ama alamayacak anlamına gelmiyor. Tek bir turizm şeklimizin olmadığı odaklanamadığımız anlamına da gelebilir. Elimizde tek bir şey olsaydı ona odaklanabilirdik. Elimizde o kadar çok malzeme var ki! Yerel hükümetimiz, valiliğimiz, borsa, odalarımızla aramızda iyi bir bağ var. Hepsi bir araya gelmiş durumda. Belediye kısmına baktığımızda, TARKEM’e verilen önem dahi turizmin canlanmasında önemli bir faktör. Büyükşehir Belediye Başkanımızın kruvaziyer hatlarıyla görüşme sağlaması önemli. Yolcu salonuyla ilgili katkıda bulunacağını tahmin ediyorum. TCDD limanın içinde tarama yapıyor. Geçen gün limanın bir isteği üzerine tarama gemsinin bağlanmasını sağladı İzmir Büyükşehir Belediyesi. Birliktelik, kaynaşma var. Çok güzel bir şey oluşacak. Bekleyeceğiz ve göreceğiz” dedi.  

LEVENT MARİNA İÇİN DETAYLI AÇIKLAMA: İZMİR DENİZCİLİĞİNİN GELİŞİMİ İÇİN KULLANILMALI
Levent Marina’nın içindeki işletme tarafından kapanmasına dair konuşan Öztürk, yeni dönem için şahsi fikrini açıkladı. Öztürk, “Tamamen şahsi görüşümü söyleyeceğim. Oda fikri falan değil. Ben henüz öğrenciyken Levent Marina’daki 27 metrelik bir teknenin bekçiliğini yapıyordum. Bir arkadaşımla beraberce dönüşümle yapıyorduk. Teknede yatabiliyorduk. Marinanın içinde işçilere çıkan yemekten de yiyebiliyorduk. 8-9 ay kadar çalıştık. Orada olmamızın tek nedeni vardı, tekneyi korumaktı. Ama asıl nedenlerden bir tanesi, tekne hava bozduğu zaman deniz tabanına vuruyordu. Ani fırtınalarda müdahale edebilme şansımız vardı. Tekneyi açığa alıp koruyorduk. Gece gündüz oradaydık. Levent Marina ile ilk tanışmam bu şekilde. EGİAD’ın bir yeri vardı. Orada toplantılara gidip gelmeye başladık. Geza Bey’e çok rica ettik. ‘Biz ihalesine girelim, biz alalım DTO olarak’ dedik.  Orası İzmir’in önemli bir noktasıdır. Denize inilebilecek bir noktadır. Biz de orayı restoran olarak işletiyoruz. Olması gereken şekilde işletmiyoruz. Bence orayı o vakfın denizcilik mesleği eğitimi, kültürü için bir şekilde faaliyete sokmaları gerekir.  Burayı yerel bir hükümet mi devralmalı, büyükşehir belediyesi mi almalı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı mı güçlendirmeli, bizler DTO olarak mı bir çalışma yapmalıyız? Bilemiyorum. Denizcilik mantığıyla işleyecek bir noktaya sokmamız lazım. Bu benim şahsi görüşümdür. Bir çağrı da olabilir. İzmir denizciliğinin gelişimi için kullanılmalı. Denize hasret çocuklar var. O çocukları denizle tanıştırabilir miyiz? Tek yer Levent Marina değil ama şu ana kadar ticari anlamda çalışamayan bir durum varsa şeklini değiştirip, fayda sağlayacak şekilde kullanmalıyız” diye konuştu.

ŞU AN İHALEYE GİREMEYİZ AMA BİZE ‘DENİZCİLİK KÜLTÜR MERKEZİ HALİNE DÖNÜŞTÜRÜN’ DENİRSE…
‘Siz oda olarak ihaleye girmeyi düşünüyor musunuz?’ sorunu yanıtlayan Öztürk, “Biz yeni bir yer aldık. İhaleye girip bir bütçe ayırmamız şu an mümkün değil. Bize alın, ‘bu şekilde denizcilik kültür merkezi haline dönüştürün’ denirse, bakılır. Çünkü oradan gelecek paraya ihtiyaç yok. Büyükşehir, Balçova belediyeleri var. Bizim orada halkın en ucuz şekilde denizle iç içe olabilecekleri bir mekanizma yaratmamız lazım” ifadelerini kullandı.