GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
5 Mart 2021 Cuma 14:28

Başkan Engin: Tunç Soyer tek adam değil!

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Soyer’in belediyecilik anlayışını değerlendiren Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, "Tek adama karşıyız, hep ortak akıl diyoruz. Tunç Bey, pandemi ve deprem krizini çok iyi yönetti. O, tek adam değil. Fikirlere değer veriyor, herkesi dinliyor" yorumunda bulundu

EGEDESONSÖZ- Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Başkan Engin, 4 Mart günü askeri helikopterin Bitlis'te düşmesi sonucu 11 askerin şehit olması ve şehitlerden birinin Narlıdere’de bulunan askeri lojmanda ikamet etmesine ilişkin, “Şehitlerimizden biri, Yüzbaşı Narlıdere’de ikamet ediyor. Lojmanı oradaydı, cenazesi Ankara’dan kaldırılacak. 4’ü İzmir’de görevliymiş şehitlerimizin. Hepimizin başı sağ olsun, Şehitlerimize Tanrıdan rahmet diliyorum. Savunma, güvenlik önemli ve askerlerimiz en zor görevleri yapıyor. Diliyoruz bu acı olay tekrar yaşanmaz” dedi.

“SENDİKA BASKISI VE POPÜLİZMLE MAAŞ YÜKSELTMEM”
Narlıdere’ye yapılan yatırımların yüzde 70’ini belediyenin işçi, makine ve olanaklarıyla yaptıklarını vurgulayan Başkan Engin, “450 çalışanımızın 150-200’ü yatırımlarımızla ilgili işlerde çalışıyor. Kadın temizlik görevlilerimiz var, canla başla çalışıyorlar. Özel sektöre olan borçlarımızı ödedik, paramız varsa işçiye veriyoruz” diyerek belediyeye gelen işçi maaşlarının, diğer belediyeler gibi artırılması konusundaki baskılarla ilgili şunları söyledi:

“Bütçemizin tamamını maaş olarak verirsek, bu yatırımları nasıl yapacağız? Zaten kanunen de personel giderlerinin, bütçenin yüzde 30’unu geçmemesi lazım. Daha fazlasını vermek yasak zaten. Param yokken sendika baskısı, popülizmle maaş yükseltmem. Kim derse karşısındayım, olmayan parayı harcayamam. Bu popülizm olur ve vatandaşa anlatamam, olmayan bir parayı vaat edemem. Olmayan parayı veremem ben, nokta. Görüşmelerimiz sürüyor, adaylığıma mal olsa da böyle bir baskıya boyun eğmem. Adaylığını engellerim, diyenler var. Benim için bir dönem yeter zaten...  Yapabildiğim her şeyi bir dönemde yapacağım zaten. Şu anda zaten adaylıkla ilgili yeni bir şey konuşmayı etik bulmuyorum. İsteyen kişilere saygı duyuyorum, yaptıkları projelerin tamamlanmamasından kaynaklı yeniden talep olabilir ama ben inanmadığım şeyde kalmam.”

“BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİR MESLEK DEĞİL”
Belediyelerde kaygılar doğrultusunda hareket etmenin bütçelere ciddi zararlar verdiğini belirten Başkan Engin, “Doğru işleri yapalım diyorum, ihtiyaç varsa biz de yeniden aday oluruz ama belediye başkanlığı bir meslek değil. Ben verdiğim sözleri 5 yılda tamamlarım. Bir daha aday olacağım demek etik değil, biz hem partimize karşı sorumluyuz, hem de vatandaşımıza. Kaygıyla karar alırsanız bütçe kalmaz. Bu sadece yerel değil, genel iktidar için böyle. Örneğin havalimanı ihtiyacı olmayan illere havalimanı yapıldı, geçilmeyen yollar yapıldı. İtiraz ettiğimiz şey bu. Batı, bu sebeple başarılı; Amerika’da 2 dönemle sınırlı. Popülizm, bir ülkeyi felakete sürükleyecek bir şey. Kimseyi de itham etmiyorum. Benim için bu görev, hizmet yeri, müthiş derecede haz alıyorum görevimde. Belediyemiz tıkır tıkır çalışıyor. Çarşıda gezerken ‘Bu dönem CHP’ye oy verebilirim’ diyenler var” dedi.

“SEÇMENİMİZ, OYUNU BÖLMEK İÇİN HEBA ETMEZ”
Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılarak yeni parti kurma oluşumunda olan Muharrem İnce ve ekibi hakkında düşüncelerini ifade eden Başkan Engin, şu değerlendirmelerde bulundu:

“1995 yılından beri partinin her kademesinde çalıştım. Bir köyde kim CHP’li, bellidir. İktidar için oy vermezler, idealler için verilir oylar. Bazı arkadaşların partiden ayrılmalarına üzüldüm. Partileri de daha tam kurulmadı, umarım bu yoldan dönerler. Cumhuriyet Halk Partisi’ni etkilemez bu partiler. Bizim seçmenimiz, oyunu bölmek için oyunu heba etmez, seçmenin oyu değerlidir. Bu kadar parti kurulmasına rağmen anketlerin büyük çoğunluğunda hala yüzde 26 görülmemiz çok önemli. Bu ciddi bir başarı. 10 yıldan beri yapılan kapsayıcı siyaset sayesinde oldu bu. ‘Hiçbir şekilde CHP’ye oy vermem’ diyenlerin sayısı çok çok düştü. Bayramlarda herkesin CHP’ye geldiği gittiği ortada, diğer partiler arasında sürtüşmeler, çekişmeler oluyor ama CHP kurucu parti. Böyle bir partinin oy kaybetmesi mümkün değil. Bu seçim sistemiyle liderlik yapan bir partidir CHP. Bizden gidiyorsa da AK partiden MHP’den CHP’ye oy geliyor demektir. CHP, ülkesine bayrağına şehitlerine saygı duyan bir parti. İnsanların ana dillerine kimliklerine saygı duyan bir parti. Türbanla üniversiteye gidilememesi sorununu Kılıçdaroğlu çözdü. Kızlarımız okula gitsin, diyenler kazandı. CHP yerelde ne yapıyorsa, genel iktidar da onu yapacak.”

“HİÇ YAN ETKİ GÖRMEDİM, GÖRENE DE RASTLAMADIM”
Koronavirüs salgınında Narlıdere’nin durumunu değerlendirirken aynı zamanda aşı olduğunu da belirten Başkan Engin, “Birkaç aydan beri Narlıdere çok iyiydi, şu anda da çok ciddi bir şey görmüyorum. Bizim ortalama yaşımız çok yüksek. Buna rağmen İzmir’in ortalamasından çok aşağıda Narlıdere. 20 gün önce 2 kişi vardı pozitif. Bu sayı 7’ye 8’e çıkmış. Paniğe gerek yok ama tedbiri elden bırakmamak lazım. 1 yıldır ölümde bir sorun yok. Nüfusun yüzde 40’ı çok yüksek yaşlarda. Kozmopolit bir şehir olmaması, ulaşımın kolay olmasından kaynaklı yaşlılarımız tarafından tercih ediliyor Narlıdere... İlçemize dışarıdan nüfus girmiyor, bu bir avantaj. Önümüzdeki günlerde tedbirlerin artmasıyla kısa zamanda sarı renge bile geçebiliriz. Ben aşı oldum. Aşı olmak lazım. Kişisel bir tercih aşı konusu ama tavsiye etmek, bilim adamlarına güvenmek lazım. Çin aşısı geleneksel bir aşı, devletimiz de açıkladı, en azından hastaneye düşme ve entübe olma oranı aşı olanların sıfır. Hiç yan etki görmedim, görene de rastlamadım. Bence bu konu da herkesin gönüllü olup yaza kadar nüfusun risk taşıyan gruplarının bir an önce aşı olması gerekir” diye konuştu.

“ESNAFIMIZ HER ZAMAN DESTEĞİMİZİ YANLARINDA HİSSETTİ”
Koronavirüs pandemisinin ilk anından itibaren ilçe belediyelerinin, Büyükşehir ile birlikte organize bir şekilde çalıştığını anlatan Başkan Engin, şu sözleri söyledi:

“Salgın başlamasıyla sık sık toplantı yaptık, hızla dayanışma sergiledik. Burada hiçbir komplekse kapılmadan hareket ettik. İmkanımız neyse ortaya koyduk bu süreçte. Vefa grupları oluşturduk. Aylarca evde kalan ileri yaş hastalarımıza destek olduk, bütün esnafla çok güzel bir iletişim sağladık. Büyükşehir başkanımız her konuda olduğu gibi pandemide de yanımızda oldu. Esnafımız dükkanını kapattı, onlara gıda yardımlarını yaptık. Dolayısıyla esnafımız her zaman desteğimizi yanlarında hissettiler. Narlıdere’de çok önemli bir sorun oluşmadan atlattık.Narlıdere’de Türkiye’nin en büyük huzurevi var ve orada maalesef can kaybı yaşandı. Onun dışında çok büyük can kaybımız da olmadı, vatandaşımız da çok dikkat etti. Narlıdere’de hemen hemen herkes maske takıyor. Maske takma diğer gribal hastalıklara yakalanmayı da önlüyor, bunları da öğreniyoruz. Kronik hastaların bence pandemi bittikten sonra da maske takmaya devam etmesi gerekiyor. Uygulanması zor kurallar ama burada görev vatandaşa düşüyor. Yüzlerce işletme var, tabii ki bizim görevimiz denetlemek ama öncelikle vatandaşın riski iyi bilmesi gerekiyor. Restoranlar çok kalabalıksa girmemesi gerekiyor. Devletin, aslında burada esnafa, sen kapat ben sana bakacağım, demesi lazımdı Fransa’da olduğu gibi ama demedi. Burada sadece esnaf değil, vatandaş da riske atılıyor. Aşı olundukça ölüm oranı azalacak. Bizde 2 bin küsur gibi bir esnaf var. “

Slowfood kültürünün İtalya’da küçük bir kasabada fastfood zincirinin açılmasının ardından geleneksel bir dükkanın kapatılması üzerine kurulan bir birlik olduğunu anlatan Başkan Engin, “Bir buçuk yıl önce üye olduk Slowfood’a. Fastfood’a karşı İtalya’da 20 yıl önce geliştirilmiş bir sistem. Yavaş yeme, sağlıklı taze gıdaya ulaşma anlamında oluşturulan bu birliğe geçen yıl başvurumuzu yaptık. Pandemi nedeniyle faaliyetler askıya alındı, ona rağmen de sürdürdük. 40’a yakın esnafımızın fotoğrafını çektik” dedi.

 “BİZ HAYALLERİMİZ İÇİN SİYASET YAPIYORUZ”
Siyasette yıllardır süregelen duruşunu açıklayan Başkan Engin, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir tane ilkemiz var, o da ‘devlet hepimizin’. Ben bir öğretmen çocuğu olarak devletin verdiği maaşla devletin okullarında okudum. Devlet çok önemli bizde, devleti kim yönetirse yönetsin, bizim için önemli. Narlıdere’de biz hiçbir şekilde ayrım gözetmiyoruz, şaşırmaya gerek yok; hepimiz bunu yapmalıyız. AK Partili arkadaşlarda şaşırıyor ama orası kamu kurumu. Benim ideolojim şöyle; Laik, çağdaş eğitim için kreş açıyoruz, sanat okulu açıyoruz, spor olanağı sağlıyoruz. Benim ideolojik bakma şeklim bu. Ben bunları yapıyorum, seçmen de diyor ki, ‘CHP buysa, hepimiz CHP’li olacağız’, ‘CHP buysa, ayrım yapmayacaksa, biz de CHP’ye oy veririz.’ Biz hayallerimiz için siyaset yapıyoruz. Hayallerimiz ise savaş olmasın, barış olsun; döviz, faiz düşsün. Trakya’da toprağımız ekilmiyor. Ekilsin ayçiçeği yağı fiyatı düşsün. Her türlü tarımı yapıyoruz ama pahalı... Bunların ucuzlaması için siyaset yapıyoruz. Ayrışarak, kavga ederek siyaset yapılmaz. Şahsen ben böyleyim, Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer de böyle, bize gelen talimat da böyle. Sayın Genel Başkanımız da ‘ayrım yapmayacaksınız’ diyor. Biz bu talimatı dikkate alıyoruz ve dünya görüşümüz de bunu gerektiriyor. Özgürlükçü bir siyasetçi olarak, insan ayırmam mümkün değil. Tıpkı İsviçre’de olduğu gibi eşitlik, adalet ortamı sağlamaya çalışıyoruz. Biz insan ayırmıyoruz, eşit hizmet götürüyoruz.”

“TUNÇ SOYER 24 SAAT ÇALIŞIYOR”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in belediyecilik anlayışının çok sağlıklı olduğuna dikkat çeken Başkan Engin, Büyükşehir belediyesinin yönetimi ve icraatları hakkında şunları söyledi:

“Tek adama karşıyız, ortak akıl diyoruz. Seçmenimiz de siyasetçinin tepeden bakan biri olmasını istemiyor ve Tunç Bey de buna tam olarak uyuyor, çünkü halkın içinden biri. Pandemi ve deprem krizini en iyi yöneten şehir, İzmir. Deprem konu olunca sustuk, siyaset yapmadık. Depremzedelerin tamamı evlere geçirildi, eşyaları karşılandı. Vatandaşlarımız güvendi, milyonlarca lira bağış yapıldı, kent yenileme devam ediyor, müthiş derecede asfaltlama çalışması devam ediyor. Tarım ve turizm İzmir için çok önemli. Metropol ilçeleri turizme, kırsal ilçeleri ise tarıma çok özen göstermeli. 400 otobüs alındı 2 yılda. Türkiye’de böyle bir şey yok hiçbir ilde. Bu İzmir’in otobüs filosuna şimdi katılıyor, bunun görülmesi lazım.  Tunç Soyer, 24 saat çalışıyor, AK Partili başkanlarla da, hepimizle beraber uyum içerisinde çalışıyor. Hiperaktif 30 ilçede de... Tunç Soyer'le iki yıldır çalışan bir belediye başkanı olarak söylüyorum; Tunç Soyer, tek adam değil. Ben bunu önemsiyorum. İlla Büyükşehir başkanı bağıracak, çağıracak, üst perdeden konuşacak! Bu, artık yeni normal değil. Bu, eski normaldi. Soyer, tek adam değil; çünkü herkesi dinliyor, fikirlere değer veriyor.  Şimdiki seçmen, daha mütevazı, daha açık, düzgün bir seviyede konuşabileceği başkanlar arıyor. Mesela ben, makam koltuğunu kaldırdım mesela, 4-5 kişi geldiğinde aynı hizada oturabiliyoruz.”

“100 YILLIK YAĞMUR SUYU SORUNUNU ÇÖZDÜK”
Pir Sultan Abdal Parkı için mayıs ayında inşaat ihalesine çıkacaklarını duyuran Başkan Engin, Narlıdere’de yapılan çalışmalarla ilgili “Büyükşehir’den ne istersek yardımcı oluyor. 100 yıllık yağmur suyu sorununu çözdük Narlıdere’de. Biz de diğer belediyelerde ne istiyorsak alıyoruz. Bugüne kadar nakit 1 lira almadım ben proje alıyorum. Büyükşehir ve Göztepe Spor Kulübüyle beraber yüzme havuzu, basketbol- voleybol sahalarının olduğu 30 bin metrekarelik bir alanda rekreasyon alanı yapıyoruz. Bize 1 lira nakit para verilmedi, ben zaten istemedim. Neden verilsin ki nakit para? Bizim projelerimiz var…”dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE RANT YOK!
Narlıdere’de yapılması planlanan kentsel dönüşüm projesiyle ilgili konuşarak Bakanlık’tan emsal artışı talepleri olduğunu belirten Başkan Engin, bu konuyu şöyle açıkladı:

“Kentsel dönüşümde bakanlıktan istediğimiz, emsalin biraz yükseltilmesi, biz kat artışı istemiyoruz ki bölgemiz için de uygun değil, yüksek katlı binalar. Arsası olmayan 1250 kişi var. Ben de belediye başkanı olduğum sürece o vatandaşlara da bir şeyler kazandırmak istiyorum. 40 yıldır orada oturan kişiye, hadi çıkın, biz inşaat yapacağız, diyebiliriz ama biz böyle bir şey yapmayacağız; uzlaşmayla, ortak akılla şehri çok betonlaştırmadan çalışmalar yapacağız. Bakanlıktan onay gelirse, 18 uygulamasına başlayacağız. Yaza kadar bakanlık onay verirse, biz de sonbahara kadar planı bitirip sonra da vatandaşla uzlaşalım istiyoruz. Belediye buradan rant elde etmeyecek, kendisinden verecek hatta. Biz bu süreci, açık, saydam yürüteceğiz. 430 bin metrekarede 2 bin- 2 bin 500 kişi var. Bu kentsel dönüşümle birlikte proje bittiğinde nüfusumuz yüzde 10- 15 nüfusumuz artacak.”