2017 yılında art arda yapılan seçimlerden dolayı sektörün istenildiği gibi harekete geçirilemediğini belirten Nasır, İzmir'de 2018 yılında inşaat sektörünün canlı geçeceği müjdesini verdi.
2018 yılında Türkiye genelinde sektörün daralacağını ancak İzmir'de sektörün büüymeye devam edeceğini vurgulayan Nasır, ''2017'de beklediğimiz ivmeyi yakalayamadık. Art arda gelen seçimler ve bu seçimlerin yarattığı çekingenlik sonucunda sektör olumsuz etkilendi. 2018 yılında inşaat sektöründe bir küçülme bekleniyor. 2019 yılında seçimlerin olması ve bu seçim sürecinde altyapı yatırımlarının yavaşlaması sonucunda küçülme olacağı düşünülüyor. İzmir içinse beklentiler daha farklı. İzmir - İstanbul Otoyolu ve Ankara - İzmir Hızlı Tren Hattı ulaşım projelerinin de tamamlanmasıyla birlikte büyük bir talep oluştu. İzmir bir çekim merkezi haline geldi ve yeni planlamaların yapılmasıyla büyük bir sinerji oluşacak. 2018 yılı da bu sinerjiyle çok daha iyi geçecek'' diye konuştu.
SEÇİM SÖYLENTİLERİ OLUMSUZ ETKİLER
Olası seçim söylentilerinin de sektörü durağanlaştıracağı uyarısında bulunan Nasır, ''Seçimin sonuçları belli olmadığı için beklentiler projelerin hayata geçirilmesi noktasında daha temkinli davranmasına neden oluyor. Olası döviz hareketleri ve buna bağlı olarak girdi maliyetlerinin artması riski ve alım gücünün düşmesi riski düşünülerek müteahhitler daha dikkatli hareket ediyor. Bu da sektörün yavaşlamasına yol açıyor'' dedi.
İzmir'de inşaat sektörünün bugüne dek yaşadığı en büyük sıkıntının arsa üretememek olduğunun altını çizen Necip Nasır, ilçe planlarının tamamlanmasını İzmir için çok olumlu bir gelişme diye nitelendirdi.
Arsa üretilemediği için yeni projeler yapılamadığını aktaran Nasır, İzmir'in deprem gerçeğini de asla unutmamak gerektiğini aktardı.
İZMİR BETON YIĞININA DÖNDÜ
Birinci derece deprem kuşağında yer alan İzmir'deki yapı stoğunun güçlendirilmesi ve yenilenmesi gerektiğine bir kez daha dikkat çeken Nasır, yerel yönetimlere hızlı bir şekilde ada bazında planlama yaparak kentsel dönüşüm yasasını yaşama geçirmeleri çağrısında bulundu.
“Kentsel dönüşümle İzmir'in önümüzdeki 100 yılını planlamalıyız” diyen Nasır sözlerini şu şekilde sürdürdü: ''Yaşanacak can ve mal kayıplarının önüne geçmek için kentsel dönüşümün ada bazında bölgesiyle bütün olarak değerlendirilmesi çok önemli. Türkiye genelindeki yapıların yüzde 60'ı kaçak ve gecekondulardan oluşuyor ve bu yönde yeni bir düzenlemenin yapılması gerekiyor. Doğru planlama yapılamadığı için İzmir’de yeni arsa üretilemedi. Bu da müteahhitleri kentsel dönüşüm adı altında yık - yap sistemine yönlendirdi. Bugüne kadar İzmir’de yık - yap kapsamında 25 bine yakın bina inşa edilmiş durumda. Kentsel dönüşüm denince herkesin aklına yeni binalar geldiği için kent beton yığınına döndü. Yeni arsa üretilmiyor. Bu noktada bugüne kadar kentte 25 bine yakın bina inşa edildi. İzmir, hızlı bir şekilde önümüzdeki 100 yılını planlamaya yönelmelidir”